28. Huzurun Kokusu

22.5K 1.8K 696
                                    

16.05.2021

***

"Oyuncaklarınızı topladınız mı?" Öğrenciler hep bir ağızdan bağırdı. "Evet öğretmenim."

"Güzel. Şimdi size kağıtlar dağıtacağım. Onları ailenize vereceksiniz. Herkes masaya geçsin." Öğretmen ellerini çırptığında çocuklar koşarak sandalyelere oturdular.

Sanki yer yokmuş gibi itişe kakışa oturmaya çalışmalarına güldü genç kadın.

Herkes oturduğunda kağıtları teker teker dağıttı. "Hafta sonu geziye gidiyoruz. Bunlar izin kağıtlarınız. Ailelerinize haber verildi. Siz sadece imzalayıp bize geri getireceksiniz. Tamam mı?" Öğrenciler kafalarını hızlı hızlı salladı.

"Hangi gezi bu öğretmenim?" Çiçek merakla sordu. "Beraber bir at çiftliğine gideceğiz Çiçekçiğim. Orada hem büyük atları görüp, nasıl bir ortamda yaşadıklarını gözlemleyecek, hem de daha küçük atlara bineceksiniz." Çocuklar sevinçle el çırparken öğretmenleri bu heyecanlı hallerine gülümsedi.

"Nasıl küçük at?"

"Hem midilli, hem de bazı engelleri olan ve yarışlara katılamayan atlar..."

Herkes heyecanla fısır fısır konuşurken öğretmenleri dikkatleri üzerine toplamak için ellerini çırptı. "Tamam. Şimdi sıradaki etkinliğimize başlıyoruz." Öğretmenleri kalkıp el işi kağıtları dağıtmaya başladı.

"Size göstereceğim, siz bana bakarak yapacaksınız. Anlaştık mı?"

Öğrenciler kafa sallarken: "Anlaştık mı?" Diye tekrar etti. "Anlaştık öğretmenim." Dediler hep bir ağızdan.

Öğretmen tatmin olmuş bir şekilde gülümseyip, masanın başına geçti.

Çiçek önünde ki kağıda bakıp, bir gözü öğretmeninde olacak şekilde kağıdı katlamaya başladı. "İğrenç oldu." Bora sinir bozucu bir gülüş çıkarınca Çiçek kaşlarını çatıp kağıdını önüne çekti. "Görme o zaman. Daha çok sinirini bozar. Sen önünde ki ne olduğu belli olamayan şeye bak!" Dediğinde Bora kaşlarını düşürdü.

"Öğretmenin yaptığı şeye benzemiyor mu?" Çiçek üstten bir bakış attı. "Hayır benzememiş."

Bora ağlayacak moda gelmişti. Çiçek oflayıp kağıdı katlamaya devam etti. Ne olursa olsun onlar gibi sinir bozucu olamıyordu.

"Böyle yapacaksın." Bora'ya nasıl yapılacağını gösterip kendi kağıdına döndü. Bora yanlış yaptığını fark etmiş, arkadaşının yardımıyla daha iyi olduğunu anlamıştı. Ancak tabi ki küçük egosunu zedelemişti.

"Yardım istemedim. Sen kendi işine bak!" Deyip bile bile yanlış katlamaya devam etti.

Çiçek sinirle tepinip işine devam etti. Bazılarına iyilikte yaramıyordu...

**

Berzan arabadan inip bahçe kapısından girdi. Kapıya geldiği anda çocukların sesini duymuştu. Zili çalıp bekledi. Az sonra apartman kapısı açılmıştı.

İçeriye girip dairenin, daha doğrusu okulun kapısına geldi. Burası 5 katlı bir apartmandı. İlk 3 katı anaokulu olarak kullanılıyordu. Bahçesine küçük çaplı bir park yapılmıştı.

Kapı açıldığında boş bakışlar atıp, kapıyı açan stajyer öğretmene: "Çiçek'i almaya geldim." Dedi.

Zaten sabırsızca bekleyen küçük kız, Berzan'ın sesini duyar duymaz kapıya koşmuştu. "Berzancığım..." Kapının önüne çıkacağı esnada öğretmeni durdurmuştu.

STERİLİZE AŞK | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin