STERİLİZE AŞK | bxb

34. Aitlik Hissi

23.05.2021

***

Bugün attığım 2. bölümdür. Diğerini görmeyenler kontrol etsin. Keyifli okumalar...🖤

Denizden çıkıp odalara çekilen üçlü, banyo sonrası mayışmaya başlamıştı bile. Çiçek uyuklamaya başlarken Berzan yanına geldi.

Omuzları ve yüzü kızarmıştı. Özellikle Berzan, kreme boğmuştu küçük kızı. Alışmaya başlamış olmasına rağmen temas etmekte hâlâ sıkıntı çekiyordu.

Buna rağmen Çiçek'e iğrenmeden, rahatsız olmadan dokunup ilgilenmesine inanılmaz bir mutluluk duyuyordu İlker.

Onları böyle yakın görmek dudaklarında tebessümün eksik olmamasına sebep oluyordu.

Yanıkları için krem sürmeye başladı. Çiçek ona itiraz etmeden sürmesine izin verdi. "Çok acıyor mu?"

"Hayır. Ben de sana süreyim mi?" Berzan gülümseyip kafasını iki yana salladı. "Ben sürerim."

Çiçek oturduğu yerden ayaklanıp odanın dolabına ilerledi. Bir içecek alıp serinlerken Berzan kremin kapağını kapatıp banyoya girdi. Elini yıkarken İlker içeriye girmişti. Ensesine küçük bir öpücük bıraktı. Berzan hafifçe tısladı. Acıyor olmalıydı. "Özür dilerim bebeğim." Berzan ellerini kurulayıp arkasını döndü.

Sevgilisinin dudaklarına uzun bir öpücük bırakıp: "Önemli değil. Yemekten sonra krem sürerim." Dedi. Berzan bu sefer boynuna gelip, daha az yanık olan yere bir öpücük daha bıraktı. Sıcak nefesini hisseden Berzan hem daha çok yanmış, hem de tahrik olmuştu. İki hissi bir arada yaşamak gülümsetti.

"Ben sürerim istersen." Dediğinde kıkırdadı. İlker yüzünü geri çekip cevap beklerken Berzan ellerini sevgilisinin beline getirdi. "Neden olmasın."

İlker daha çok gülüp tekrar dudaklarına yaklaştı. Öpücük sesleri yankılanırken Berzan'ı lavaboya yaslayıp kapıyı ayağıyla kapattı.

Beline kollarını dolayıp kendine çekerken Berzan da kollarını İlker'in boynuna doladı.

Ağzını aralayıp dilini kabul etti. İlker anında sevgilisinin ağzını talan etti. Küçük küçük inlemeler bırakırken bir süre hasret giderdiler. Çiçek içeriden bağırdığında çıkmak zorunda kalmışlardı.

Hep beraber restorana indiler. Bu akşam için ala carte rezervasyonu yapmışlardı.

Normalde Çiçek'i almayacaklardı ancak yoğun olmayan bir döneme denk gelmeleri, ve ikilinin de yoğun ısrarlarıyla kabul etmişlerdi.

Buranın konsepti steakhouse olarak ayarlanmıştı. Normalde rakı balık yapmak istemişlerdi ancak Çiçek balık sevmediğini söylediği için buna karar vermişlerdi.

Masaya yanaşıp oturdular. Anında başlangıç servisleri yapıldı. Kendileri kırmızı şarap isterken Çiçek için meyve suyu istediler.

Yemekler yenirken havadan sudan bir sohbet dönüyordu. Çiçek yanlarında olduğu için özel konulardan sohbet açamıyorlardı.

"Burayı sevdin mi bebeğim." Çiçek meyve suyundan koca bir yudum alıp kafasını salladı. "Çok beğendim. Haftaya yine gelelim." İkili gülerken o da söylediği şeyin imkansızlığına güldü.

Son olarak tatlılar yenilmiş ve restorandan ayrılmışlardı. Normalde Çiçek'i odaya bırakıp havuz başına geleceklerdi ancak vazgeçmiş, birer kadeh şarap alıp odaya çıkmışlardı.

Çiçek direkt uyumaya giderken, ikili balkona gidip manzara eşliğinde şaraplarını yudumladılar.

"Odanın manzaralı olması neden önemli derdim ama böyle akşamlarda güzel gidiyormuş." Dedi İlker, şarabından bir yudum alırken.