32. Bir Küçük Mutluluk

21.6K 1.8K 494
                                    

20.05.2021

***

Çiçek, sabah öten kuşların sesiyle gözlerini açtı. Evlerinin bir tarafı büyük bahçelerine baktığı için orada ki kuşların sesini duyarak uyanırdı.

Küçük bedenini hafifçe gerdiğinde iki yanında hissettiği bedenle gözlerini kırpıştırdı. Karnını üstüne hafifçe baskı yapan kolun sahibi babasıydı. Peki ya diğeri...

Kafasını soluna çevirdiğinde Berzan'ı fark etti. Anında yatakta doğrulup, genç adamın kolunu kavradı. "Berzancığımm!!!" Adeta çığırmasıyla iki adam da gözlerini açtı.

Berzan birkaç saniye sonra kendine geldiğinde kendisine büyük bir mutlulukla bakan küçük kıza aynı ifadeyle bakıp gülümsedi. "Çiçeğim."

Çiçek'in gözleri yavaş yavaş dolarken dudakları titremeye başlamıştı bile.

İlker ise ikisinin konuşmasını ve bu duygu dolu ortamı bozmamak için sesini çıkarmadı. Dirseğini yatağa dayayıp, başını eline sallamış şekilde izlemeye başladı.

"Gelmişsin."

"Geldim." Çiçek akan birkaç damla yaşı yumruk yaptığı eliyle silerken, Berzan ne kadar üzülse de bu tatlı görüntü karşısında gülümsemeden edemedi.

Bir hamle yapmaya çalıştığını anlamıştı ancak ne kadar küçük olsa da, aklına geldiğinde kendini geri çekiyordu Çiçek.

Berzan bu farkındalıkla kollarını iki yana açtı. Mesajı alan Çiçek anında göğsüne sığınmıştı.

Berzan kollarını küçük kıza dolayıp, saçlarının üzerine bir öpücük kondurdu.

İlker'in gözleri bu güzel görüntü karşısında dolarken, Berzan ne kadar şanslı bir insan olduğunun farkına vardı. Tamam belki bu yaşına kadar şans yüzüne gülmemişti ancak birkaç ay öncesini baz alırsa hayatında ki en büyük şans olan bu iki insanı kazanmıştı. Daha ne istesindi...

***

İlker, Çiçek'in kıyafetlerini giydirip içeriye yolladı. Çiçek oturma odasına girip koltuğa yayılırken İlker mutfağa ilerledi.

Berzan kahvaltı için bir şeyler hazırlıyordu. Gergin görüntüsü dikkatini çekmişti. Arkasından yaklaşıp çenesini omuzuna yasladı. "İyi misin?" Berzan temasla irkildi.

Kendini geri çekip kafa sallamasına bozulmuştu İlker. Ne olursa olsun yanında olmaya çalışıyordu. Ancak Berzan iyi olmamaya ant içmişti sanki. Uyandıklarından beri tuhaf bir ruh halindeydi. Çiçek ile olan muhabbeti dışında suratı asıktı.

Geriye adımlayıp duvara yaslandı.

"Bana öyle gelmedi." Berzan elinde ki tabağı mutfak masasına bıraktı. "İyiyim dedim ya."

"Berzan..." Berzan oflayıp sevgilisine döndü. "Hayatımı biliyorsun. Ne iş yaptığımı öğrendin. Sadece bu duruma alışamadım."

İlker anladığına dair mırıltılar çıkarırken Berzan kurtulduğunu düşünüp salatalıkları doğramaya devam etti.

"Eğer bu süreçte sıkıntı yaşayacaksan bir psikoloğa mı gitsen?" Berzan hışımla ona döndü. Kaşlarını çatmıştı. Öneriden memnun olmadığı belliydi.

"Gitmediğimi mi sanıyorsun? Ben dertlerimi anlatırken doktor benimle birlikte ağladı. Saçma sapan ilaçlar yazıp gönderecek yine." İlker ne diyeceğini bilmiyordu.

Berzan bu sefer domatesleri doğramaya başladı. Ancak sinirle hareket ettiği için yapamıyordu. Bunu bile başaramayınca daha da sinirlendi.

İlker kollarını göğsünde birleştirmiş onu izlerken bu uğraşına üzüldü. İyi değildi işte. Niye kabul etmiyordu...

STERİLİZE AŞK | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin