29. At Çiftliği

20.7K 1.9K 835
                                    

16.05.2021

***

Günün ikinci bölümüdür, karıştırmayın! Keyifli okumalar... 🖤


''Evet çocuklar... Hey sessizlik!'' Öğretmen ellerini birbirine vurup dikkati üzerine toplamaya çalıştı. Öğrenciler anında susup öğretmenlerine baktılar. 

''Öğretmenlerinizin yanından ayrılmıyorsunuz. Gruptan ayrılmak yok. Anlaşıldı mı?''

''Anlaşıldı öğretmenim.'' Öğretmen minibüsten inip onları bekleyen adamın yanına ilerledi. O sırada öğrenciler çıkartılmış, sıraya girmeleri sağlanmıştı. 

''Şimdi herkes birbirlerinin elini tutsun.'' Çiçek etrafına baktı. Tam yanında Bora vardı. Ona elini uzattığında Bora iğrenmiş bir tavırla kendini geri çekti. Çiçek dudaklarını büküp kafasını eğerken elini biri tutmuştu. ''Ben tutarım senin elini.'' 

''Tamam.'' Çiçek, Duru'ya gülümseyip ilerlemeye başladı. Diğer eli boşta kalmıştı. Efe yanlarına ulaşıp Çiçek'in elini tuttu. 

Onlar ilerlemeye başlarken Bora onlara pis pis baktı. Duru ona dil çıkarttığında Çiçek kıkırdamıştı. 

''Önce etrafı gezeceğiz, sonrasında atlara bineceğiz. Yemek yiyip biraz daha vakit geçirdikten sonra okula döneceğiz.'' Öğretmen anlayacakları şekilde kısaca açıklayıp, çiftliğin görevlileriyle ilerlemeye başladılar. 

''Duru, yarın bize geleceksin değil mi?'' Duru omuz silkti. ''Babamlar izin vermiyor Efe.'' Efe yerinde tepinip ilerlemeye  başladı. ''Baban beni sevmiyor mu?''

''Hayır sevmiyor.'' Efe daha da kudururken Çiçek ve Duru ona kahkahalarla gülüyordu.

''Burası atların kaldığı yerler. Çok fazla yaklaşmıyoruz. Bunlar uysal atlar ama yine de ne olacağını bilemeyiz.'' Çocuklar tabi ki beklemeden atlamaya çalıştılar. Öğretmenleri onları engellemeye çalıştı. 

Yaklaşık yarım saatin ardından atların üzerine bindiler. Çiçek, küçük bir midilliye binmişti. İlk anda ağlamıştı. Çünkü at ne kadar küçük olsa da, ona büyük gelmişti.

''Çiçekciğim tatlım sakin ol. Bak yanında abi var. O sana bir şey olmasına izin vermeyecek.'' Çiçek yanında ki adama baktı. ''Tamam.'' İlerlemeye devam ettiler. 

Neyse ki sonrasında alışmıştı. Yolculuk daha keyifli geçiyordu. Çiftliğin olduğu kısımdan uzaklaşıp daha boş alanlarda ilerlemeye başladılar. Çiçek ara ara yanında ki adama bakıyordu. Dengesini kaybedeceği anda adam onu tutmuştu. 

Çiçek tutunmaya ve etrafı incelemeye dalmışken diğerlerinde uzaklaştığını  anlamamıştı. ''Öğretmenim nerde?'' Adam yeterince gözden kaybolduklarına ikna olunca küçük kızı hızla yere indirip kucağına alıp seri adımlarla yürümeye başladı. ''Ne oluyor? Bırak beni!'' Çiçek kucağından tepinirken kimse olup olmadığına baktı adam. ''Öğretmenim!'' Küçük kızın ağzını kapatıp, kulübe tarzı yerin arkasına geçtiler. Az sonra araba gelmiş, ve binmişlerdi. 

Araba hızla uzaklaşmaya başlarken Çiçek ağlayarak tepiniyordu. ''Babaaa!!!'' Gittikçe yükselen çığlıklarıyla yüzünü buruşturdu adam. Kollarından tutup dizginlemeye başladı. ''Sus artık!'' 

Çiçek sesini duyurmaya çalışsa da, etrafta kimse yoktu. Araba ormanlık alanda ilerlemeye devam ederken ümitleri kesilmişti. Kendini koltuğa bırakıp ağlamaya devam etti. Gözyaşları sicim gibi akmaya başlarken, sonunda sustuğu için rahat bir nefes almıştı adam.

STERİLİZE AŞK | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin