39. Bölüm | Torba Torba Ceza

1.2K 84 120
                                    


Zebani ve Kalika sorunlarından sonra aniden gerçek hayatın acımasızlığına döndük ve çocuklar, şimdi dikkatsizce hareket etmelerinin cezasını çekecek.


Keyifli okumalar. 


Bölüm 39: ''Torba torba ceza''


Çalan telefonun sesi ile ıssız sokak aniden dolduğunda, gözlerimiz birbirinden ayrıldı ve Ege hızla telefonunu eline aldı. Anlık olarak polislerden haber gelebileceği gibi bir gaflete düştüm, bir yanım iyi haber alma umudu ile doldu ve anında sönüp yok oldu.


''Tam sırasıydı!'' diye söylendi Ege. Aramayı reddettikten sonra bana dönüp kalkmamızı işaret etti. ''Seni evine bırakayım,'' dediğinde başımı iki yana salladım. ''Korkuyorum, gitmek istemiyorum.''
''İnan bana, şu çöplerin arası rahat olsa burada uyuyabilirim ama eve dönmek zorundasın. Saat geç oluyor, annen merak eder.''


''Selen hala dışarıda olabilir.''
''Biliyorum ama senin dışarıda kalman pek bir şeyi değiştirmeyecek.''
''Vicdan azabı duyuyorum.''
''Biliyorum.''
''Sen ne yapacaksın?'' dedim titrekçe. Sanki beni bıraktıktan sonra eve dönmeyecek gibi konuşuyordu. ''Önce motoru halletmeliyim,'' dedi. ''Nasıl yani?''


''Katil motoru gördü, daha sonra acil bir durum ile karşılaşırsak diye motoru bir yenisi ile değiştirmem gerek. Ne kadar kafası karışırsa, o kadar işimize gelir.''
''Bu saatte mi yapacaksın?'' dedim. Kaşlarım havalandı ve ellerim istemsizce havaya kalktı. ''Nasıl yapacaksın ki?''
''Babam motoru sattığımı anlarsa sıkıntı çıkarır, o yüzden gizliden halletmem gerek. Bir süre işleri sıklaştıracağını söylediği için beni şoförle bıraktıracak, motoru görmeyecektir. Bu sırada biz kendi işlerimiz için kullanmaya devam ederiz. Hem... Şoför şu noktadan sonra işime gelir. Yalnız kalmayalım. Ben... Bir yolunu bulup seni aldırmaya çalışacağım.''


''Bu kadar sıkı kontrolün arasında beni evden aldıramazsın Ege,'' dedim. ''Babanın yabancı birini okula bırakmak isteyeceğini sanmıyorum.''


''Evet ama kendi g*tümü kurtarırken seni ortada bırakamam. Gerekirse yeni alacağım motor ile gelip götürürüm, şoför fark etmeden hallederiz. Sadece saatlerde biraz oynama yapmamız gerekir.''

''Cezamız kalktı, artık yoklamalar dikkate alınacaktır. Baban yine geç kaldığını fark eder.''

''Bir yolunu bulurum, tamam mı? Şimdilik sadece motoru değiştirmeli ve diğer işimi-''
''Hangi işini?'' diye atladım. Konuşmanın başından beri benden gizlediği bir durum vardı, beni biran önce eve götürmek istemesinin başka bir sebebi vardı ve bunu açıklamak istiyor gibi durmuyordu.


Telefonu yeniden çaldı, Ege yeniden reddetti.
''Kim arıyor?'' dedim merakla. ''Gideceğin yer telefon ile ilgili mi?''
''Boş ver, hadi gidelim. Zaten yağmurda yağdı, üşüteceksin.''

''Durumun Selen ile ya da benimle bir ilgisi var mı Ege?'' diye mırıldandım. Benden sakladığı şey şayet bunlardan biri ile ilgili ise, onu yalnız bırakmak istemiyordum.

''Hayır, kendi meselem... İşim var işte, uzatma. Yürü motora...'' diye azarladı beni. Kaşlarım iyice çatıldı ve çalan telefonunu yeniden reddetmek üzereyken onu durdurdum. ''Açıp konuşabilirsin,'' dedim. ''Bu vakitte oldukça ısrarcı bir çağrı...''

Lanetli Kan | I-II ve IIIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin