21. Bölüm | Ruhu Göğe Karışanlar

1.1K 93 39
                                    

Bölüm 21: ''Ruhu Göğe Karışanlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 21: ''Ruhu Göğe Karışanlar...''

''Mercan mı?''
''Hani şu 9-A sınıfındaki kız mı?''
''Esmer olan mı?''
''Hayır, soluk teni olan kız.''
''Dün kavga etmemişler miydi? Neden kavga etmişlerdi?''
''Acaba Ege bir şey yaptığı için mi bayıldı?''
''Sence yeniden mi kavga ettiler?''
''Kim dediniz? Mercan mı?''
''Hadi ama... Bu o kadar da büyük bir olay değil.''
''İlgi çekmeye falan mı çalışıyor bu kız?''


Duyduklarım tam olarak bunlar değildi... Aslında hakkımda söylenen birkaç hakareti de duymuş ancak bunların bana söylendiğine pek inanamamıştım.
''Bunu neden yaptın?'' dedim bir sinirle. Arkamı döndüm. Ege, tek eli cebinde, diğer elinde de telefonunda –büyük ihtimal itiraf sayfasında- gezinip duruyordu. Revirde kendi etrafında dönüyor, ara sıra köşelere dolanarak ayaklarını açıyordu. Neden oturmadığını bilmiyordum ama ben de yorgun bedenime rağmen kapının yanında dolanıp duruyordum. Şimdi ise mavi gözlerimi üzerine dikmiş dikkatle onu izliyordum.

''Sormadın varsayıyorum,'' diyerek beni geçiştirdiğinde ise istemsizce ellerim yumruk halini aldı. ''Beni ilgi odağı mı yapmak istiyorsun? Planın bu mu yani?'' dedim. Onun gibi alayla söylemeye çalıştığım her cümlenin, ona baktığım anda boğazıma takılması ve tamamen güçsüz çıkmasının sebebini bilmiyordum.

Söylediğim sözlerdeki tonlamalarım elbette ki gözünden kaçmadı ve yüzüme dahi bakmadan gülümsedi. Konuştuğumda keyiflenmesi tamamen benim hatamdı. Pencereden vuran ışıkla parıldayan sarı saçlarını yine dağıtmış, yüzünün yarısını kapatmıştı ama gözlerindeki o ifadeleri yakalayabiliyordum.
''İtiraf sayfalarına düşmem, ilgi odağı haline gelmem senin ne işine yarayacak?''
''İnsanları nasıl rezil ettiğimi hatırlıyorsundur herhalde,'' diye mırıldandı biranda. Uysal bir şekilde söylediği sözlerin tehdit değil de, açıklama içeriyor olması şaşırtıcıydı. ''Ne kadar göz önünde bulunursan insanların seni hafızasında tutması o kadar kolaylaşır. Bu sebeple de yaptığın her şeyi gözlerine sokabilir ve seni rezil edebilirim. Bayıldın mı? Tüm okul duyacak. Öksürdün mü? Tüm okul duyacak. Ağlıyor musun? Tüm okulun bundan haberi olacak. Kuralımız bu Mercan... Gerisini de hayal edemeyeceğin kadar mükemmel bir şekilde hazırlıyorum. Merak etme...''

Okulda tanınmamı sağladıktan sonra saldıracaktı, planı buydu. Bu yüzden de dünkü kavgamızla birlikte başlayan 'Mercan' isminin ilgisini bugünkü bayılmamı kullanarak arttırmaya çalışıyordu. Revirde, hiçbir şeyden habersizce kan ter içinde uyuduğum anların fotoğrafları da bu yüzden itiraf sayfasındaydı.



'Gerisini de hayal edemeyeceğin kadar mükemmel bir şekilde hazırlıyorum. Merak etme...'
Sözünün tüylerimi diken diken ettiği gerçeğini es geçmeye çalıştım. Hakkımdaki intikam planlarını duymak ya da tahmin etmek istemiyordum.
''Bu yüzden mi yapıyordun yani?'' diye sorduğumda öylesine onayladı ancak sorduğum soru benimle ilgili değil, tamamen onunla ilgiliydi.
'Ne kadar göz önünde bulunursan insanların seni hafızasında tutması o kadar kolaylaşır.'

''Küçükken... İnsanların seni hatırlaması için mi sürekli kendini göz önüne atıyordun? Bu yüzden mi her olayı büyütüp her zaman kendi adının öne çıkmasını istiyordun? Hatırlanmak mı istiyordun Ege?'' dediğimde, Ege'nin yüzü aniden değişti. Telefonundaki bakışları bir an için bana değecekmişçesine hareketlendi. Düşen ve ciddileşen yüz hatları yine elmacık kemiklerini açığa çıkarırken telefonu tutan eli kaskatı kesildi. Eklemlerinin beyazlaştığını gördüm, telefonunun ağırca yere düşüşünü izledim. Bir süre sıktığı çenesi ile yere baktı ama sonra gözleri hızlıca beni buldu. Aniden gözlerime değen keskin gözleri ile istemsizce bir adım geriledim.

Lanetli Kan | I-II ve IIIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin