5 gün sonra
"Hazır mısın?" diye fısıldadı küçük çocuk. Arkadaşı da hemen onu onayladı. "Bak, doğruyu anlat beni yalancı çıkarma ha!" diye mırıldandı hemen ardından da. "İlk günden heyecan olacak, neden yalancı olasın?" dedi çocukta. "Doğruyu söyleyeceğim, merak etme."
"Hadi o zaman."
Fısıldaşmaları, sinsi planlarına tuz biber olurken ikili kıkırdadı. Biri yaşıtlarına göre uzun olan iki çocuk sessizce sınıfa girip sinsi gülümsemelerini yüzüne takındılar."Hadi!" diye sürekli birbirlerine komut verip, kurban olarak seçtikleri küçük kızın arkasından yaklaşırken biranda 'Bööö!' diye bağırıp kızı korkuttular.
Küçük kız çığlık çığlığa sırasından hoplarken, sınıftaki tüm çocuklar ona gülmeye başladı. İki çocuk yaptıkları küçük şakanın sonucundan bir hayli memnun bir şekilde karınlarını tuta tuta sınıftaki şen kahkahanın başını çekerken, hem korkmuş hem de şaşkın olan Mercan gözleri yaşlı bir şekilde öylece bakakaldı. Etrafındaki herkesin, tüm sınıf arkadaşlarının az önceki çığlığı yüzünden kendine güldüğünü fark edince omuzları düştü, başı ağırca öne eğildi.
Mercan karşısındaki bu iki çocuğa ne yapmıştı ki, böyle kötü bir şaka yapılmıştı? Bir an için o kadar korkmuştu ki, kalbi yerinden çıkacak sanmıştı. Eli göğsünden ağırca düştü, dudakları aşağıya doğru sarktı.
"Niye yaptınız?" diye sordu sonunda, kısık bir sesle. Niye beni korkuttunuz ve neden şimdi gülüyorsunuz?
Kahkahaların ardından sarışın çocuk bağırdı. "Ah! Gördün mü nasıl da korktu!"
Mercan ayaklarını yere vurup gözlerini ovuşturdu. Bağırıp çığırmak, her sabah usanmadan annesine, okula gitmek istemek istemediği için, yaptığı ısrarlar gibi mızmızlanmak istiyordu ama şimdi herkes ona gülerken hiçbir şey yapası gelmiyordu. Arkadaşlarının annesi gibi onu kabullenmeyeceğini bir yerde biliyordu belki de... Arkadaşlarına bağırdığında, onlar annesi gibi kendisini kucaklamayacak ve bir daha onunla oyun oynamayacaklardı artık.Sümeyye'nin geldiğini gördü Mercan, omuzları bir an için dikleşti. "Ne yapıyorsunuz?" diye bağırdı küçük kız. Elleri yine belinde, saçları başının üstünde çinçin bağlanmış halde oldukça tatlı görünüyordu.
"Deli kızı korkutuyoruz!" diye atıldı sarışın çocukta. "Kim deliymiş!" diye bağırıverdi Sümeyye. "Ben size deli demeyeceksiniz demedim mi?"
"Ama o deli, gördüm ben!" diye devam etti çocukta. "Geçen gün parkta gördüm ben onu, kendi kendine konuşuyordu. Hatta çiçeklerle de konuşuyormuş!" diyerek tiz bir kahkaha attı küçük çocuk.
"Gördün mü? Doğruymuş işte, Mercan deliymiş," dedi arkadaşları onu destekleyerek. Mercan'ın bakışları kendisine ' deli' diye takılan iki çocukta gezindi. Biri, henüz ilk günden tüm heyecanını yerle yeksan eden uzun boylu çocukken, diğeri çok daha önceden karşılaştığı ve hiçte iyi anılarının olmadığı sarışın çocuktu.
Sol ayağındaki kalın bandajlar altından görülen alçı, onun ayağını kırdığı günden kötü bir anı hatırlatadururken, değişmeyen parlak sarı saçları ve yaramaz gülümsemesi Mercan'ın kaşlarını çatmasına neden oldu.Bu çocuk, kendisine deli diyen ve Mercan'ın okula gelmemesini umarak dualar ettiği Ege idi. Hasta yatağından kalkar kalkmaz yaptığı ilk şey, okulda büyük bir karmaşaya sebebiyet vererek Mercan'ın adını deliye çıkartmak olmuştu.
"Senin adın ne?" diye sordu Sümeyye. Sarışın çocuk ayağındaki ağır alçıya rağmen Mercan'ın sırasının üstüne çıkarak boyunu olabildiğince yükseltti. Geldiği ilk andan sınıfın dikkatini çektiği yetmiyormuş gibi, yüklendiği fazla özgüven ile de seslendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lanetli Kan | I-II ve III
Misterio / Suspenso• 2020 WATTYS HORROR KAZANANI • •MysteryTR okuma listesinde • +18 Ölümleri görüyorum, cinayetlerin perde arkasını düşlerimde hissediyorum. Kabuslarım, birer haberci olduğumu dile getiriyor ama ben lanetlendiğimi biliyorum. Defalarca... gözlerinde z...