GÖĞÜN ACI FERYÂDI

Otuz - Kısım Bir - Aşkın Mumu Sönerse Kâinat Karanlıkta Kalır

Nilüfer, Ta Uzak Yollardan.

Bu bölüm, efsunlu güzelliğe sahip olan Çakır'ımıza ithaftır. Huzurla uyu boncuk gözlümüz. ♥️

Selamlar, nahif okuyucularımız!

Öncelikle hayırlı ramazanlar. Bu mübarek günlerin hayırlara vesile olmasını dileriz.

Bir önceki bölümün başında belirttiğimiz gibi, son bölümün, birinci kısmı ile size geldik. Kısımlara ayırmamızın nedeni de birçok şeyin ruhumuzu yaralaması üzerine yazamamamızdır. Zira ruhumuzla hayal edip kelimelere döküyoruz. Ve sizi fazla bekletmemek için yazmış olduğumuz parçayı yayımlamak istedik. Umarız bize çok kızmazsınız. İnanın sizin okumak istediğinizden daha çok yazmak istiyoruz ama hayat izin vermiyor. :/

Desteklerinizi bekliyoruz. İyi ki buradasınız.💜

İyi okumalar! Sevmenizi umarız.

-30-

-1. Kısım-

Aşkın Mumu Sönerse Kâinat Karanlıkta Kalır.

Okyanus kaynasa, köpük köpük su dolar boğazlara ve göğsüm yırtılsa, oluk oluk sen taşar avuçlara.

Bu öyle bir sevdâ ki sevgilim, ezberleseler de anlatamazlar, duyanlar duymayanlara.

Bazı günlerin sonu, tüm yaşanmışlıkların ödülü gibi gelirdi. Ellerinden kayıp giden milyon tane umudu, tutar getirirlerdi o geceler.

Dakikalar önce yaşamıştım bunu. Kendi kendimin kuyusunu kazan ben, ruhumun sahibini bulduğumda bile hastalığa yenilebiliyordum. Güçlü kalmaya çalışsam da içimde bir yerlerde yıkılmayı huy edinmiş biri yatıyordu. Evet, zayıftım. Ağlamadan atamazdım acımı, yüreğimin zehrini. O zehri yine ben üretirdim, damarlarıma zerk eden benim ellerimdi.

Kimse sevmezdi böyle bir insanı. Kendinin düşmanı olan, herkesin düşmanı olabilirdi. Âsaf'ın beni sevmediğini sandığım zamanlarda da buna bağlardım nedenini. Ruhumda güç arayışına çıkmışken o sevmedikçe zehrimden içerdim. Var olan kuvvet de işlevini yitirirdi ve ben, aciz bedenimi yataklara mahkum ederdim.

Ama sevmişti.

Her şeye rağmen yüreğine yazmıştı adımı. Yüzüme bakmadığı için kavrulmuştu ciğeri. Onun da hayatının adı, sevdâ matemi olmuştu. Bu matemde gömülü kalmayı, sevmeyen birine anlatsan da fayda etmezdi.

Çatıdan inerken bayılmaya yaklaştığım için kucaklayıp yatağa kadar taşıyan sevgilim, kontrol sırasında elimi tutmuş, doktorun söyleyeceklerini bekliyordu. Gözlerim meraklı gözlerindeyken gülümsüyordum. Parmağını oynatışını hissediyordum elimin üst kısmında. Baktığımın farkına varmış olacak ki döndü bana. Gözlerimden kaçtığını yeni anlıyordum. Saniyelerdir merakla muayenenin neticesine bakıyordu doktorla.

"Ateşiniz yok, tansiyonunuz iyi ama her ihtimale karşı birkaç test yapalım." Tansiyon aletinin yapışkanını çözerken çıkan ses, rahatsız ediciydi. "Testler için gerekenleri yaptıktan sonra eve gidebilirsiniz fakat istiharat şartıyla." Gülümsediği sıra, gözlerinden akan yorgunluğu artış göstermişti. "Geçmiş olsun."