summer🍒malik [tamamlandı]

56.

"Abi?"

Zayn'in korkudan ödü kopmuştu.

Korkak.

"Ne oluyor burada? Ne konuşuyorsunuz?"

Zayn ile bakıştıktan sonra tam ağzımı açıyordum ki Zayn atladı. "Hediye alamadığım için Summer'dan özür diledim." dedi panikle.

Ona hayretle bakarken abime döndüm. "Evet öyle oldu. Neyse ben kızların yanına gidiyorum. Uyuyacağız."

"Tamam ben de geliyorum."

Ben öfkeyle eve yürüyordum ki abim de o sırada Zayn ile vedalaşıp eve girdi.

Zayn gerçekten adi pisliğin tekiydi. Neden bu kadar yüzsüz olmak zorundaydı ki?

"Of, yoruldum."

Abim gözlerini ovarak yanıma geldiğinde ben de masadaki bardakları topladım. "Abi sen yat. Bende burayı toplayıp yatacağım."

"Tamam, kızlar uyudu mu?"

Kaşlarımı çatıp ona baktım. Niye soruyordu ki?

"Uyumuşlardır herhalde."

"Anladım. Ben de uyuyacağım hemen. Sana iyi geceler."

"Sana da abi."

+

"Seni gördüğüme çok sevindim Summer."

Louis'e sırıtarak bakarken o da gülümsüyordu. Sabah erken buluşmuştuk ve okula gitmeden kahvaltı yapmak istememiştik. En son bir hafta önce doğum günümde görüşmüştük.

"Ben de seni gördüğüme sevindim. İyi ki buluştuk."

Ben poğaçamdan ısırırken o boynuma bakıyordu. "Yakışmış." dedi kolyeyi kasdederek.

Hemen elimle kolyenin ucunu tuttum. "Çok beğendim, hiç çıkarmayı düşünmüyorum."

Gülüştük ve sonra yemeğimize döndük.

"Kalkalım mı artık, derse geç kalmak istemiyorum."

"Olur."

Kafeden çıktık ve okula doğru yürüdük.

"Summer bir şey soracağım."

"Efendim?"

"Doğum gününde abinin yanında gelen adam senin eski sevgilin miydi?"

İster istemez kızarmıştım ve şaşkınlıkla ona baktım. Ama neden yalan söyleyeyim ki?

"Evet. Maalesef."

O güldüğünde ben de güldüm. "Yaa."

"Dalga geçmedim tamam."

"Louis!"

"Tamam sustum."

Gözlerimi devirirken karnına vurdum.

"Bence sen hala onu düşünüyorsun." dedi ve ellerini cebine soktu.

"Hayır!"

"Sakin ol. Kötü bir şey demedim ki, unutamaman gayet normal."

"Kendime yakıştıramıyorum ama halimi."

"Bencede, sana gülmek daha çok yakışıyor." der demez ben kıpkırmızı olmuştum. Louis..

"Teşekkür ederim."

Birkaç saniye sessizlikten sonra tekrar o konuştu.  "Abin nasıl biri Summer?"

"Nasıl yani?"