İçeceğimi tutmuş pipetle içerken sürekli etrafa bakıyordum. İlk defa akşam dışarı çıkıp böyle bir yerde eğleniyordum ve keşke daha önce de gelebilseymişim. Zayn'in evine kaçmalarımı saymıyorum tabii ki..
"Zorla gelmiş gibisin." dedi Louis kulağıma doğru bağırarak.
"Hayır. Sadece alışkın değilim."
Güldü ve elindeki içkiyi masaya bırakıp ellerini bana uzattı. "O zaman.."
Şaşkınlıkla ona bakarken ben de bardağımı bıraktım. "Seni ortama alıştıralım. Hadi dans edelim biraz."
Uzattığı ellerini tutunca masadan ayrılıp dans eden insanların yanına yaklaştık.
Louis gerçekten çok komik ve tatlı biriydi. Birlikte olduğumuz her an beni güldürüyordu ve ben sanki birkaç hafta önce depresyonda değilmiş gibiydim.
Yani buna dans etmek denir mi bilmiyorum ama ikimiz de kahkahalar içinde kalmıştık.
"Benden daha iyi dans ettiğin kesinmiş." dedi Louis bana yaklaşarak. Utangaç bir tavırla gülümsedim.
"O kadar da kötü değilsin!" diye bağırdım. Gülümsedi.
Ortam çok kalabalık ve gürültülüydü. Daha önce hiç böyle bir yere gelemediğim için çok garipsemiştim ve nasıl davranmam gerektiğini hiç bilmiyordum. Ama Louis yanımdayken çok rahat hissetmiştim.
Abim de zaten sağ olsun bir elimden tutmadığı kalmıştı. Neyse, bu kadarı bile benim için harikaydı.
Düşünüyorum da o kadar ağlayıp zırlamanım hiç bir anlamı yokmuş. Onsuz ne yapacağımı nasıl yaşayacağımı düşünmek ne kadar da salaklıkmış..
Oysa onunlayken yaşadığım korku ve paniği hiçbir zaman yaşamamıştım. Ailemden biri öğrenir diye hep diken üstündeydim. Ama sanki şimdi yeniden doğmuş gibiydim. Louis beni kendime getirmişti.
"Yoruldum!!"
Dakikalardır dans ettiğimiz için nefes nefese kalmıştım.
"Tamam hadi yerimize geçelim."
Masamıza döndük ve gülümseyerek onu izledim.
"İyi ki gelmişiz."
"Bencede!!" dedim neşeyle.
Bardağını bardağımla tokuşturdu ve içkisini dikti.
Bense kolamı yavaş yavaş yudumladım.
Ne yapayım.. İçki içki içersem abim anlardı.
Biraz daha sohbet ettikten sonra Jessica'ya bakmak için Louis'in yanından ayrıldım. Jessica mekanın girişinde tek başına takılıyordu. İçerisi onu rahatsız ettiği için gelmek istememişti. Dışarı çıkıp etrafa göz atarken heyecanlı heyecanlı telefonda konuşan arkadaşımı görmem bir oldu.
Kaşlarımı çatıp onu inceledim uzaktan. Daha dün sınıfta ağlayan kız şimdi saçının bir tutamını parmağına dolamış sırıtarak telefonda konuşuyordu. Ve bana yalan söylüyordu.
Hiçbir şey demedim ve Louis'in yanına döndüm.
+
"Abim gelmiş, çıkabilir miyiz artık?"
"Tabii."
Ben ve Jessica çantalarımızı alırken Louis hesabı ödedi. Fakat o sırada benim ilgimi çeken şey Jessica'nın telaşla saçını başını düzeltmiş olmasıydı.
Göz devirdim.
Üçümüz bir kulüpten çıktık. Abim arabadan bize el sallamıştı.
Vedalaşmak için Louis'e döndüm. "Şey, ben arabada bekliyeyim o zaman." dedi ve koşarak arabaya gitti Jessica.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
summer🍒malik [tamamlandı]
Fanfiction"Evde kalmalıydım, kendi başıma daha iyiydim. Sana merhaba dediğimde her şeyin bittiğini biliyordum."