2.Bölüm 🖤

893 80 27
                                    

İyi okumalar 🖤

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Genç çocuk, yine odasında yatmış, camdan dışarıya bakıyordu yattığı yerden. Ağlamaktan hali kalmamış, uykusuzluktan, göz altları morarmış, aynı zamanda göz bebekleride kızarmıştı. Berbat bir haldeydi. Yemek yemediği için, epey zayıflamıştı. Saçları, yattığı yastığa dağılmıştı. Ağlamaktan kızaran ela gözlerinin rengi daha da belirginleşmişti.

Dış kapının sesini duyduğunda iç çekti. Annesiyle babası, ona psikoloğa götüreceklerini ve bunun için görüşmeye gittiklerini söylemişlerdi gitmeden önce. Kısa bir süre sonra, odasının kapısından ses geldi hafifçe. Gözlerini kapattı ve ses vermedi. Odasının kapısını kilitlememişti bu kez. Kapı yavaşça açılınca daha da sindi yattığı yere. Önden annesi girdi odaya. Peşinden de babası.

Annesi oğlunun yüzünü görebilmek için, Uzay'ın yüzünün dönük olduğu kısıma oturdu. Babası da, büyük yatağın boş kısmına oturup, oğlunun saçlarını okşamaya başladı. Uzay, saçlarında gezen eli hissedince, aklına üç ay öncesi geldi. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu ama fazla tutamamıştı. Hızla yataktan kalkıp banyoya koştu. Kapıyı kilitleyip, klozetin kapağını kapatıp üstüne oturdu ve ağlamaya başladı.

Annesiyle babası, koşturarak banyo kapısına gittiler vakit kaybetmeden. Kapıyı açmaya çalıştılar ama kapı kilitliydi.

"Oğlum aç kapıyı ne oluyor? İyi misin?" diyerek kapıya vuruyordu annesi. Yanında da Asım bey aynı şekilde kapıya vuruyordu.

"Uzay yavrum aç kapıyı. Anlat bize ne derdin varsa. Böyle yapman bizi çok üzüyor. Senin için endişeleniyoruz." dedi üzgün bir sesle. Uzay, ailesinin sesini duyuyordu ve o sıralarda, klozetten kalkmıştı. Aynadaki aksine bakıyordu. Bir yandan da bir eli başına gitmişti. Beynindeki sesler susmuyordu. Aynada, tam arkasında kendinden bir tane daha gördü. Yüzünde pis bir sırıtış vardı.

'Çok acizsin. Yine kaçıyorsun. Sen busun işte. Korkağın tekisin. Herkes bu yüzden terketti seni. Yakında ailen de terkedecek. Korkaksın korkak!' dedi ve pis bir kahkaha attı. 'Benimle kalacaksın. Ömür boyu.' dedi. Uzay daha fazla dayanamadı ve hemen önünde duran, porselen sabunluğu aynaya attı bağırarak.

"Yeter artık sus!" diye bağırdı ağlayarak. Kırılma sesini duyan annesiyle babası daha çok telaşlandı ve Asım bey bir hışımla kapıyı kırdı. Nihayet içeri girdiklerinde, Uzay'ı lavabonun hemen önünde ağlayarak oturduğunu gördüler. Annesi ve babası, endişeyle oğullarına baktılar. Asım bey, oğlunu dikkatle kaldırdı. Cam kırıkları her yerdeydi. Yavaşça banyodan çıktılar ve Uzay'ın odasına geldiler tekrar. Odaya girdiklerinde, Uzay yatağının kenarına oturdu. Babası da yanına oturduğu sırada, Gül hanım elinde bir bardak suyla geldi. Uzay, elleri titreyerek, sudan zar zor birkaç yudum içti ve annesi bardağı geri aldı.

Asım bey, oğlunun göz yaşlarını silip yumuşak bir ses tonuyla konuştu.

"Oğlum, biz bugün senin için bir psikologdan randevu aldık. Belki sana iyi gelir. Senin için çok endişeleniyoruz. Lütfen bize yardımcı ol ve o randevuya git." dedi. Uzay, bir an başını kaldırdığında, yine o banyoda gördüğü bedeni gördü karşısında. Artık bu yüze alışmıştı. Sık sık görüyordu. Onu görmezden gelerek konuştu kısık çıkan sesiyle.

"Tamam baba. Gideceğim o psikoloğa."

Bu bölümde Uzay'ın psikolojik durumunu anlatmak istedim. Umarım iyi yansıtabilmişimdir.

Yorumlarınızı bekliyorum 🤗

Sizleri seviyorum 💙

SENİ DERT ETMELER (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin