22.Bölüm 🖤

602 72 40
                                    

İyi okumalar 🖤

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Uzay
Omuzumdaki yüklerin bir kısmından daha kurtulmuş, o rahatlıkla sevgilimin omuzunda dinleniyordum. Eskisi kadar olmasa da hâlâ canım yanıyordu eskiyi hatırlayınca. Derin yaralar vardı ruhumda. Önümüzdeki sehpanın üstündeki telefonum çalınca, elime aldım ve arayana baktım. Annem arıyordu. Oturduğum yerde diklesip açtım telefonu.

"Efendim anne?" dedim. Sesim ister istemez yorgun çıkmıştı.

"İyi misin oğlum? Sesin yorgun geliyor." dedi annem.

"İyiyim anne. Uykum var sadece. Ondan öyle geliyor." diye yalan söyledim. Uykum yoktu aslında.

"Nasıl zaman geçiriyorsun diye merak ettim. Onun için aradım ve ne zaman geliyorsun diye soracaktım." dedi. Ne diyeceğimi bilemediğim için Gökhan'a baktım. Yanımda olduğu için duyuyordu annemin sesini. Eliyle iki işareti yapınca anneme cevap verdim.

"İki gün sonra oradayım anne. Merak etmeyin, ben iyiyim. Kendime dikkat ediyorum." dedim. Birkaç saniye sonra babamın sesi ulaştı kulaklarıma.

"Kendine çok dikkat et oğlum. Seni çok seviyoruz." dedi babam. Mükemmel bir ailem vardı.

"Ben de sizi çok seviyorum baba." dedim ve kapattık telefonu. Telefonu tekrar sehpanın üstüne bırakıp geri yaslandım oturduğum koltukta. Saniyeler sonra, omuzumda baskı hissedip sağıma doğru baktım. Gökhan, başını omuzuma dayamıştı. Az önce, ben onun omuzunda yatıyordum. Şimdi rolleri değiştirmiştik. Yüzümde gülümseme oluştu istemsizce.

"Seni çok seviyorum Uzay." dedi birden bire omuzumda yatan, aşık olduğum adam. Kalbim hızlanırken, cevap vermeye çalıştım.

"Ben de seni çok seviyorum." dedim, fısıltı gibi çıkan sesimle. Hâlâ utanıyordum. Uzun süredir tatmadığım duyguları tattırıyordu Gökhan bana.

"Ormanda yürüyüşe çıkmak ister misin? Mis gibi bir hava var zaten." dedi, omuzuma çenesini dayayıp bana bakarken. Başımı ona çevirip cevapladım.

"Tamam olur. Çıkalım." dedim. Gökhan ayaklandı önce.

"Ben içeriden hırkamı alayım. Ne olur ne olmaz." dedi ve içeri girdi. O içeri girince,ben de ayaklandım ve üstümü başımı düzelttim. Birkaç dakika sonra, elinde iki tane kapşonlu hırkayla çıktı. İkisi de siyahtı. Birini omuzuna attı. Diğerini üstüme tuttu. "Bu Baha'nın. Sana biraz büyük gelebilir. Ama seni fiziğine en yakın olan bu var." dedi ve hırkayı bana giydirmeye başladı. "Çok zayıfsın. Acilen kilo almalısın. Bundan sonra yemeğinle ben ilgileneceğim." dedi ve hırkanın fermuarını yarıya kadar çekti. Bense sadece onu izliyordum.

Yüzüme baktığında, göz göze geldik. Birkaç saniye sessizce bakıştıktan sonra, nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde, dudaklarımız birleşti...

Ağağağağa ilk öpücük geldi

Yorumlarınızı bekliyorum

Sizleri seviyorum 💚

SENİ DERT ETMELER (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin