6.Bölüm 🖤

696 74 21
                                    

İyi okumalar 🖤

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

05...: İki aydır okula gelmiyorsun.

Eğer bu şekilde unutulacak sanıyorsan yanılıyorsun.

Uzay: Kimsin sen?

05...: Kâbusun...

Uzay: Beni bu şekilde sindirebileceğini sanıyorsan yanılıyorsun.

Sana asla boyun eğmeyeceğim.

05...: O da senin gibiydi...

Uzay: Kim?

05...: Kim olduğunu çok iyi biliyorsun ufaklık.

Görüldü

.........

Uzay, mesajı okuduktan sonra cevap yazamadı. Bütün vücudu titremeye başladı. Odasından çıkmak istedi. Ama bütün gücü çekilmiş gibiydi. Gözlerini kapatıp derin nefesler almaya çalıştı ama onu da yapamadı. Gözlerini kapattığı an, o korkunç manzara geldi gözünün önüne ve hıçkırarak ağlamaya başladı. Anne babası evde değildi. Hizmetli evdeydi ama odadan çıkacak gücü bulamıyordu kendinde.

Aklına Gökhan geldi ve telefonunu alıp, zor bela Gökhan'ı aradı. Elleri titriyordu. Yine kriz geçiriyordu. Gökhan, kısa sürede telefonu açtı.

"Alo, Uzay?" dedi. Sesi şaşkındı, çünkü Uzay durduk yere aramazdı. Biliyordu bunu. Şaşkınlığı bu yüzdendi.

"A-alo." dedi Uzay, sesi titreyerek. Ağladığı için, kesik kesik konuşuyordu. Gökhan, oturduğu koltuktan ayaklandı ve endişeyle cevap verdi.

"Uzay! Uzay neler oluyor? İyi misin?" diye sordu hızla. Bu sırada da odasından çıkmıştı. Evden çıkmak için kapıya yürüyordu hızlı adımlarla.

Uzay, sadece ağlıyor, konuşamıyordu hıçkıra hıçkıra ağlamaktan. Gökhan, endişeli olmasına rağmen, soğukkanlı olmaya çalışıyordu.

"Uzay, geliyorum. Geleceğim tamam mı? Bana konum at sadece. Bunu yapabilir misin?" dedi endişeli bir sesle. Uzay onayladı ve kapattılar telefonu. Gökhan arabasına bindiğinde konum geldi. Navigasyonu açtı ve konuma gitmeye başladı. Yarım saatlik bir mesafe vardı. Mekanik sese uyarak sürdü arabasını.

Yarım saat sonunda adrese geldi. Kırmızı nokta büyüyüp küçülüyordu. Sola baktığında büyük, iki katlı bir villa gördü. Hızla villanın bahçe kapısından içeri girdi. İki yanı çiçeklerle kaplı yoldan geçip, villanın kapısına ulaştı. Zile basıp, kapının açılmasını beklemeye başladı. Birkaç dakika içinde kapıyı orta yaşlı bir kadın açtı. Gökhan, birkaç saniye ne diyeceğini bilemedi. Fakat kendini hemen toparlayıp konuştu.

"Merhaba. Ben Gökhan. Uzay'ın doktoruyum. Onunla görüşmem gerekiyor. Haberi var geldiğimden." dedi. Kadın, kenara çekilerek kapıyı tamamen açıp içeri aldı Gökhan'ı. Kadın önden, Gökhan arkadan üst kata çıktılar. Kadın, bir kapının yanında durdu.

"Küçük beyin odası burası doktor bey." dedi. Gökhan başıyla onayladı ve odaya adımladı. Kadın, aşağıya indi o esnada. Gökhan derin bir nefes alıp kapıya vurdu hafifçe. Cevap beklemeden yavaşça araladı kapıyı. İçeride gözünü gezdirdi. Uzay'ı beklemediği şekilde gördü. Onu böyle görmek, asla istemediği bir şeydi. Uzay'ın yanına gitti ve karşısına oturdu.

"Yanındayım. Geldim, buradayım." dedi. Uzay, ağlamaktan kızaran gözleriyle baktı kurtarıcısına. Yapmak istediği şeyi yaptı ve sarılıp ağlamaya devam etti, kurtarıcı meleğinin kollarında...

Uzay aşkıma çok üzülüyorum 🥺

Sizce Uzay'a mesaj atan kim?

Yorumlarınızı bekliyorum...

Sizleri seviyorum 💙

SENİ DERT ETMELER (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin