İyi okumalar 🖤
Gökhan ve Uzay, aile ziyaretinden dönmüş, eve gelmişlerdi. Uzay'ın ailesine söz verdiği gibi, sık sık ziyaret ediyorlardı. Annesinin doğumuna da az bir zaman kalmıştı. Birkaç aya kadar Uzay, abi olacaktı. Kardeşini, büyük bir heyecan ve merakla bekliyordu bütün aile.
Gökhan'la birlikte bahçeden eve doğru ilerlerken, bir ses duydu. Köpek sesi gibiydi. Olduğu yerde dikildi, sesi bir kez daha dinledi. Gökhan, Uzay'ın durduğunu farkedince, sevgilisine baktı.
"Ne oldu güzelim? Bir şeyin mi var?" diye sordu. Uzay, başını olumsuz bir şekilde salladı.
"Yok ben iyiyim de, bir ses duydum az önce. Sen de duydun mu?" diye sordu Gökhan'a. Gökhan, duymamıştı sesi. Başını olumsuz şekilde sallayarak cevap verdi.
"Duymadım yavrum. Ne sesi?" diye sordu. Uzay da emin değildi ki.
"Bilmiyorum ki. Tam duyamadım ne sesi olduğunu ama bir ses duydum." dediği sırada, sesi tekrar duydu ve hemen sesin geldiği yöne baktı. Bu kez, Gökhan da duydu.
"Şuradan geliyor." dedi Gökhan ve Uzay'ın elini tuttu. İleride, bahçedeki büyük saksının kenarına doğru ilerlediler. Gökhan, telefonunun ışığını açtı ve saksının oraya tuttu. Küçük bir yavru köpek vardı. Uzay, köpeği görür görmez, gözlerinden kalp çıkarak baktı küçük köpeğe.
"Yaa inanmıyorum. Köpekmiş. Sen mi ses çıkarıyorsun minik kurabiye." dedi ve aldı köpeği. Köpek çok küçüktü ve titriyordu.
"Ya Gökhan. Çok üşümüş baksana nasıl da titriyor." deyip etrafına bir bakış attı. "Annesi de yok galiba. Biz sahiplenelim mi lütfen?" dedi. Gökhan, karşısındaki manzarayı o kadar sevmişti ki, hayır diyemedi Uzay'a.
"Olur tabi bebeğim." dedi gülümseyerek. Uzay da gülümseyip, dudağına öpücük bıraktı Gökhan'ın.
"Teşekkür ederim." dedi ve Gökhan önden ilerleyip kapıyı açtı. "Çok da güzel. Nasıl geldi ki buraya? Cins köpekler gibi aynı." diye söylenerek, kucağındaki minikle beraber içeri girdi. "Evine hoşgeldin minik kurabiye. Gel bakalım. Önce seni temizleyelim." dedi ve köpeği girişe bırakıp, üstündeki montunu çıkarıp astı. Köpeği kucağına alıp, Gökhan'a seslendi. "Gökhan. Yıkasak korkar mı acaba?" diye sordu. Gökhan, yanına gelip köpeğin başını okşadı, parmağıyla.
"Dikkatli bir şekilde yıkarsak, korkmaz." dedi ve banyonun yolunu tuttu iki sevgili ve minik köpek.
Biraz zor bir banyodan sonra, köpek temizlenmişti. Uzay, köpeği küçük bir havluya sarıp, narin bir şekilde kuruladı. Gökhan da, bir kaba mama ve su koyup, duvarın kenarına bıraktı. Evde, sokak hayvanları için mama bulunduruyorlardı. Şimdi de işe yaramıştı işte.
Uzay, köpeği kuruladıktan sonra, mamanın olduğu yere bıraktı. Köpek, mamasını yerken, Uzay ve Gökhan da onu izliyordu.
"Onu yarın veterinere götürelim. Muayene ettirelim. Tamam mı sevgilim?" dedi Uzay. Gökhan, Uzay'ı kolunun altına alarak cevap verdi.
"Tamam sevgilim. Ama ondan önce bu ufaklığa isim verelim. Ne dersin?" dedi. Uzay, hemen dibindeki sevgilisinin yüzüne baktı.
"Çok iyi fikir derim." dedi ve iki genç isim düşünmeye başladılar. Uzay, aklına gelen isimle gülümsedi. Gözleri hâlâ köpeğin üstündeydi. "Tüyleri sarı gibi ya. Gofret geldi aklıma. Gofret olsun mu adı?" dedi. Gökhan, sevgilisinin saçları arasına öpücük kondurdu.
"Olsun bebeğim. Sen istersin de olmaz mı?" dedi yumuşak bir sesle ve bu kez, kollarını, beline doladı sevgilisinin ve evlerinin yeni ferdi Gofret'i izlemeye devam ettiler gülümseyerek.
Bu bebeklerimi de çok özlemişim 🥺
Yorumlarınızı bekliyorum 🦋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ DERT ETMELER (BxB)
KorkuKIVILCIM SERİSİNİN İKİNCİ KİTABI. Gökhan ve Uzay'ın hikayesi... Eşcinsel hikaye. Ona göre gelin. 28.03.2021 - 05.09.2021