İyi okumalar 🖤
Önceki bölümü atlamayın lütfen...
Flashback
Murat, okula yine geç gelmişti. Son zamanlarda çok sık oluyordu bu. Sık sık geç kalıyordu ve bu durum sevgilisinin de canını sıkmaya başlamıştı artık. Uzay, onunla konuşması gerektiğini düşünüyordu.Murat, yine 3. dersin ortasında sınıfa gelmiş, kapıyı çalarak içeri girmiş, yine mahcup bir şekilde öğretmenden özür dileyerek yerine geçmişti. Uzay, Murat'ın gözlerine baktığında, göz altlarının mor olduğunu farketti.
"Uyumadın mı gece?" diye sordu sevgilisine mırıldanarak. Murat, başıyla onayladı sevgilisini.
"Uyuyamadım diyelim. Baş ağrısı." dedi ve aralarındaki konuşma şimdilik bitmiş gibiydi.
Zil çaldığında, Murat ayaklandı. Normalde Uzay'la birlikte çıkarlardı. Murat, Uzay'ı beklemeden çıktı sınıftan. Uzay, ardından bakakaldı sadece. Bu çocuğa neler olduğunu anlamıyordu bir türlü.
O da sınıftan çıktı ve sınıflarının bulunduğu kattaki lavaboya giderken, tam köşede küçük, depo gibi bir oda vardı. Oradan gelen bazı sesler duydu. Adımlarını, depoya yönlendirdi ve kimsenin göremeyeceğinden emin olduğu bir yere geçti. Sesler daha netti şimdi. Evet, seslerden biri Murat'ındı.
"Artık verecek misin? Başıma ağrılar girdi bütün gece uyuyamadım." dedi. Sesi sabırsız çıkıyordu. Uzay, ne olduğunu anlamak için biraz daha yaklaştı. Birkaç saniye kağıt hışırtısı duyuldu ve daha sonra başka bir ses daha duydu.
"Bu para az. Yetmez." dedi. Bu sesi de tanıyordu. Sarp'tı bu. Neler olduğunu anlamaya başlamıştı ve içinde bir korku filizlenmeye başlamıştı bile. İçeri girmeyi düşünse de, Sarptan çekiniyordu. Bu konuyu Murat'la ayrıca konuşmalıydı.
Yavaş adımlarla oradan uzaklaşıp lavaboya girdi. Şoktaydı. Birkaç kez soğuk su çarptı yüzüne. En son bir kez daha su çarptı yüzüne ve aynaya baktı. Kendi yansımasının ardında, Murat'ın yüzünü gördü ve irkildi. Murat, gülümseyerek yaklaştı sevgilisine.
"Korkutmak istemedim, özür dilerim." dedi. Uzay da gülümsemeye çalıştı.
"Korkmadım. İrkildim sadece öyle bir an görünce." dedi. Murat, peçetelikten birkaç peçete aldı ve Uzay'ın yüzünü sildi özenle. Birkaç peçete daha aldı ve ellerini de sildi. Uzay, sadece şaşkın bir şekilde duruyordu. Daha 15 dakika önce soğuk yapan çocuk şimdi özenle ilgileniyordu kendisiyle.
Murat, elindeki ıslak peçeteyi çöpe atıp sevgilisinin gözlerine bakarak konuştu.
"Seni çok özledim." dedi fazla yüksek olmayan bir sesle. Uzay, içten bir şekilde gülümseyip cevap verdi.
"Ben de seni özledim." dedi. Murat'ın dudakları yukarı kıvrılırken, Uzay'ın öne düşen tutamlarını geri atarak konuştu tekrar.
"Akşam bir şeyler yapalım mı bitanem?" diye sordu.
"Ne zaman?" diye cevap verdi Uzay. Murat, birkaç saniye düşünür gibi oldu ve dudaklarını araladı.
"Okul çıkışı. Birlikte çıkalım." dedi. Uzay başıyla onaylarken zil çaldı. Murat, aklından Uzay'ı öpmeyi geçirirken lavabo kapısı büyük bir gürültüyle açıldı ve içeri birkaç kişi girdi. Murat'la, Uzay da biraz uzaklaşıp lavabodan çıkıp sınıfa yürüdüler. Uzay, akşam bu konuyu konuşmak istiyordu. Bir an önce konuşmalıydı...
Flashback Sonu
Uzay, Gökhan'a sarılmış bir vaziyette uyurken, Gökhan saçlarını okşuyordu sevdiğinin. İki aşık birbirlerine açılmışlardı artık. Yalnız, Gökhan bundan sonra daha dikkatli atmalıydı adımlarını. Uzay'ın yaraları olduğunu, o yaraları birlikte sarmaları gerektiğini biliyordu.
Uzay, Gökhan'ın göğsünde sıçrayarak uyanınca, Gökhan bakışlarını göğsünde yatan bedene çevirdi.
"İyi misin Uzay?" diye sordu endişe dolu sesiyle. Uzay doğrulduktan sonra cevap verdi.
"Sanırım... Rüyamda eskileri gördüm de. O yüzden..." diye mırıldandı. Gökhan, Uzay'ın yüzüne çıkardı ellerini ve yanaklarına koydu ellerini nazik bir şekilde. Dokunsa, incitecek gibi hissediyordu.
"Ben yanındayım. Sakın unutma. Ne olursa olsun ben yanındayım Uzay. Aramızda hiçbir şey değişmeyecek. Sen hazır olana kadar bekleyeceğim." dediğinde, Uzay'ın gözünden bir damla yaş süzüldü yavaşça ve Gökhan'ın elinde durdu. Gökhan, elinin yandığını hissetti. Sevdiğinin gözyaşı, tenini kavurdu sandı. Baş parmaklarıyla sildi yaşları yavaşça. "Ağlama Uzay. Lütfen..." diye fısıldadı. Kalbi acıyordu Uzay ağladıkça.
"Kötü hissettiğim için ağlamıyorum ki. Sen çok güzelsin. Çok güzel bir kalbin var. Benim gibi bir enkazı bile sevebiliyorsun." dedi ve boğazından bir hıçkırık koptu. Gökhan'ın da gözleri doldu ve Uzay'ı kendinde çekip sarıldı. Saçlarını okşayıp, acısını paylaşıyordu. Onun da gözlerinden yaşlar akarken, Uzay'ın saçlarından okşarken, kulağına fısıldıyordu titrek sesiyle.
"Geçecek Uzay. Söz veriyorum geçecek."
Gökhan, güzelliğine ağlamak istiyorum 🥺
Yorumlarınızı bekliyorum
Sizleri seviyorum 💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ DERT ETMELER (BxB)
TerrorKIVILCIM SERİSİNİN İKİNCİ KİTABI. Gökhan ve Uzay'ın hikayesi... Eşcinsel hikaye. Ona göre gelin. 28.03.2021 - 05.09.2021