29.Bölüm 🖤

435 58 24
                                    

İyi okumalar 🖤

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Bu bölümü ondaonelif senin için çabucak bitirdim 💕

Uzay
Uzun süredir uyanmadığım kadar mutlu uyanmıştım yeni güne. Gökhan vardı çünkü yanımda. Ben, dalından kopmuş savrulan bir yaprak gibiyken, beni bulmuş ve tekrar hayata döndürmüştü. Hayatta, her zaman kötü şeylerin olmadığına inandırmıştı beni. Sevginin iyileştirici gücüne inanmamı sağlamıştı. Beni Gökhan'ın sevgisi iyileştirmişti.

Gökhan'ın dudağına ufak bir öpücük bırakıp kalktım yanından. Alt kata indim yavaş bir şekilde. Önce banyoya girip islerimi hallettim ve elimi yüzümü yıkadım. Üstümde, bana epey uzun ve büyük gelen Gökhan'ın tişörtü vardı. Altımda da boxer vardı sadece. Ama zaten tişört kalçalarıma uzanıyordu. Yakamda açıkta kalıyordu. Şikâyetçi değildim. Gökhan'ın elbiselerini giymeyi seviyordum.

Mutfağa geçtim ve çay suyu koydum. Daha sonra dolaba yöneldim ve kahvaltılıkları çıkardım. Gökhan'a kahvaltı hazırlamak istiyordum. Kahvaltılıkları masaya dizdikten sonra, üç tane yumurta alıp, kırdım ve çırptım. Dolaptan tavayı alıp ocağın üstüne koydum ve omlet için hazırlığımı da yaptım. Bu esnada da, kaynayan çay suyuyla da, çayı demledim.

Her şey tamamen hazır olunca, hazırladığım masaya bir bakış attım. Gayet güzel olmuştu. Ellerimi yıkarken, belime dolanan kollar ve boynuma kondurulan öpücükle irkilsem de, yüzümde gülümseme belirdi anında. Kenarda asılı duran küçük havluyla ellerimi kuruladım ve kollarından ayrılmadan Gökhan'a döndüm.

"Günaydın sevgilim." deyip dudaklarından öptüm. Kısa olacağını düşündüğüm öpücük, Gökhan'ın da karşılık vermesiyle uzun bir öpücük oldu. Beni belimden tutarak kendine çekti. Ben de kollarımı boynuna doladım. Elleri belimi bırakıp, bacaklarımdan kavradı ve kucağına aldı beni. Dudaklarımdan yavaşça ayrılıp yüzüme baktı.

"Hâlâ çok hafifsin. Tüy gibisin." dedi ve başını boynuma gömdü. Boynumu emiyordu. Kendime engel olamayarak inledim. Boynum zayıf noktamdı.

Beni salona kadar taşıyıp, salondaki koltuğa yatırdı kucağından bırakmadan. Kendisi de üstümde uzanıyordu. Başı hâlâ boynumdaydı. Elimi saçlarına attım.

"Gökhan d-dur. So-nu iyi d-değil." dedim. Çok fazla haz alıyordum ve konuşmakta bile zorlanıyordum bu yüzden.

"Mis gibi kokuyorsun. Kokun, tenin, saçların, gözlerin, dudakların, burnun, kirpiklerin..." dedi ve başını kaldırıp yüzüme baktı. "Sana ait her şey çok güzel. Her zerrene aşığım Uzay." dedi, gözlerini gözlerimden ayırmadan. Bu kadar çok sevilmek, çok güzeldi. Duyguların karşılıklı olması daha güzeldi. Bir daha sevilmem sanıyordum oysa...

"Kendinin nasıl bir güzellik olduğundan habersiz, bana dediklerine bak. Hayatımda tanıdığım en güzel adamsın. Her şeyinle çok güzelsin." dedim üstümde uzanan sevgilimin saçlarını geriye attım ellerimle. Dudaklarımı şakağına bastırdım. "Her şeyimsin benim. Seni bütün kalbimle, ruhumla seviyorum." deyip boynuna sarıldım.

Bir süre öyle kaldıktan sonra başını göğsüme koydu ve yanıma yattı. Kollarını da belime doladı.

"Biraz böyle kalalım mı sevgilim?" diye sordu çocuk gibi. Yüzümde gülümseme belirdi anında.

"Kalalım sevgilim." dedim. Sağ elimle, ipek gibi saçlarını okşamaya başladım. Göğsümde düzenli nefes alıp vermeye başlamasından, tekrar uyuduğunu anladım. Eh, kahvaltı biraz daha bekleyecekti. Şu an sadece, sevgilimle yaşadığım huzur dolu anların tadını çıkarmak istiyordum.

Güzelliklerine ağlamak istiyorum 🥺😍

Yorumlarınızı bekliyorum

Sizleri seviyorum 💙

SENİ DERT ETMELER (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin