30.Bölüm 🖤

419 56 20
                                    

İyi okumalar 🖤

Bu bölümü pink_dream13 e ithaf ediyorum. Desteklerin için teşekkürler canım 💕

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

"Mmm harika olmuş. Senin elinin değdiği her şey çok güzel bitanem." dedi Gökhan, Uzay'a. Elini tutup, avucunu öptü sevgilisinin. Uzay, gülümseyerek cevap verdi sevgilisine.

"Beğenmene sevindim. İlk kez birine kahvaltı hazırlıyorum. Annemle babam görse çok şaşırırlardı muhtemelen." dedi. Gökhan, elini Uzay'ın önüne düşen saç tutamlarını geriye attı.

"Bundan sonra da hep bana kahvaltı hazırlamak ister misin? Ben de sana hazırlarım. Birlikte de hazırlarız. Hm ne dersin?" dedi. Uzay, heyecandan deli gibi atan kalbine rağmen cevap verdi Gökhan'a.

"Çok, çok isterim. Ama ailemin de fikri önemli. Tek çocukları olduğum için çok düşkünler bana, biliyorsun." dedi. Gökhan, başıyla onayladı.

"Tabi ki onların fikri de önemli. Ama ben artık seninle uyuyup uyanmak istiyorum." dedi.

"B-ben de, ben de istiyorum. Eve dönünce ilk işim, annemlerle konuşmak olacak sevgilim." dedi ve yemeğine devam etti iki sevgili.

Kahvaltıdan sonra, yola çıkmaya karar verdiler. Bu ayrı ev fikri ikisini de çok heyecanlandırıyordu ve bir an önce, Uzay'ın ailesinden onay almaları gerekiyordu.

Yaklaşık iki saatlik yolculuk sonrası Uzay'ın evine geldiler.

"Seninle gelmemi ister misin güzelim?" diye sordu Gökhan. Uzay, gülümseyerek baktı sevdiğine.

"Sanırım halledebilirim sevgilim." dedi ve öpücük bıraktı Gökhan'ın dudaklarına. "Seni çok seviyorum." dedi ve arabadan inmek için hareketlendi. Gökhan, elini Uzay'ın bileğine sardı inmeden hemen önce.

"Seni çok seviyorum bitanem." dedi ve derin bir öpücük bıraktı Uzay'ın dudaklarına. Uzay gülümseyip, indi arabadan. Gökhan da, Uzay'ın bahçeye girdiğini gördükten sonra arabasını çalıştırıp eve sürdü arabayı.

Uzay, kapıda gergin bir şekilde bekliyordu. Derin bir nefes alıp kapıyı çaldı. Hazır sayılırdı.

"Oğlum hoşgeldin bitanem." dedi annesi. Uzay içeri girip cevap verdi annesine.

"Hoş buldum anne." dedi ve salona girdi. Yemek masası hazırlanmış, sanki bir kutlama havası vardı.

"Bir şey mi unuttum. Önemli bir gün müydü bugün?" diye sordu Uzay, yemek masasını görünce. Babası gülümseyerek yaklaştı oğluna.

"Özel bir gün. Ama bugünü özel kılan şey, birazdan sana vereceğimiz müjde." dedi babası heyecanlı bir şekilde. Uzay, kaşlarını kaldırarak baktı babasına şaşkın bir şekilde.

"Müjde mi? Ne müjdesi?" dedi. Gül hanım devreye girdi o esnada.

"Hadi bakalım beyler oturun önce." dedi. Uzay ve babası masadaki yerlerini aldılar. Uzay, hâlâ gergindi. Hem açıklayacağı şeyden dolayı, hem de müjde olayından dolayı.

Asım bey, masa başındaki yerini aldı ve konuşmaya başladı. Uzay, babasının sesiyle, dikkatini babasına verdi.

"Biliyorsunuz ki, aile olarak çok zor zamanlar geçirdik. Özellikle sen oğlum. Bize belli etmeden, o kadar acı çekmiş, hırpalamışsın ki kendini, göremedik. Bu bizim eksikliğimiz. Ama iyileşmek için çok gayret ettin ve nihayet eski haline döndün. Aramıza, ailemize geri döndün. Gayret edip, kendinden ve bizde vazgeçmediğin için teşekkür ediyorum sana." diye uzunca konuştu önce. Önündeki sudan bir yudum aldı ve devam etti sözlerine. "Uzay, sana söyleyeceğimiz bir şey var oğlum." dediğinde, Uzay sabırsızca konuştu.

"Bekliyorum baba." dedi. Asım bey, Gül hanımın elini tuttu ve gülümsediler birbirlerine.

"Kardeşin olacak Uzay. Abi oluyorsun." dedi annesi gülümseyerek. Uzay, duyduğu haber karşısında öylece kalakaldı.

"Ş-şaka mı bu?" dedi şaşkınlıkla. "Gerçekten hamile misin yani?" diye sordu karşısında oturan annesine bakarak. Annesi ve babası, endişelendiler istemediğini düşünerek. Gül hanım, bir şey diyemeden, Uzay kalktı masadan ve annesinin yanına gidip sarıldı annesine. "Çok sevindim. Çok mutluyum. Bir kardeşim olacak yani, öyle mi?" dedi annesine sarılırken.

"Evet oğlum. Korkuttun beni. Istemiyorsun sandım." dedi annesi ayrılırken. Uzay, babasını da tebrik ettikten sonra yerine oturdu.

"Ben karışamam ki anne. Hem bir kardeşim olması hoşuma gider. Ayrıca dünyanın en şanslı ikinci çocuğu olacak. Çünkü sizin gibi anne ve babası var." dedi gülümseyerek.

"Bak zaten çok duygusalım bu ara, ağlayacak yer arıyorum. Konuşma öyle ağlarım." dedi annesi. Uzay, annesinin dediğine sesli bir şekilde güldü.

"Tamam. Bir şey demiyorum." dedi ve aklına gelen şeyle devam etti. "Benim de size söylemem gereken bir şey var." dedi ve annesiyle babasına baktı. Annesi ve babası onu ilgiyle dinlerken, konuşmaya başladı. "Benim bir sevgilim var. Yaklaşık iki aydır." dedi.

"Gökhan bey mi sevgilin yoksa?" dedi annesi. Uzay, şokla annesine baktı.

"Sen nereden biliyorsun?" dedi. Annesi gülümseyip cevap verdi.

"O gün kafede sen ağlarken sana öyle bir sarıldı ki, anlamamak mümkün değil." dedi. Uzay, utançla başını öne eğdi. Babası konuştu bu kez.

"İlişkine bir şey demiyoruz. Gökhan bey çok iyi ve güvenilir biri. Ayrıca seni bize geri verdi. Onun sayesinde çok daha iyisin." dedi.

"Teşekkürler baba. Ama asıl mesele... Biz Gökhan'la ayrı eve çıkmak istiyoruz. Biliyorsunuz bu sene sınavları kaçırdım. Yani benim için endişe etmenize de gerek yok. Zaten kardeşim olacak. Onun, benden çok ilgiye ihtiyacı olacak." dedi. Annesi cevap verdi bu kez ilk olarak.

"Ayrı eve çıkmak için yaşın da uygun ama bilemiyorum. Gerçi yalnız da olmayacaksın." dediğinde, Uzay hızla başını salladı.

"Evet. Merak etmeyin. Eğer ayrı ev için onay verirseniz sık sık geleceğim buraya." dedi. Gül hanımla Asım bey, birbirlerine baktılar ve bu kez cevap veren kişi Asım bey oldu.

"Tamam onay veriyoruz ama ayrı eve çıkıyorsun diye bizi boşlamak yok." dedi gülümseyerek. Uzay, mutlulukla gülümseyerek yerinden kalktı ve babasına sarıldı.

"Asla, asla boşlamayacağım. Sık sık geleceğim." dedi ve annesine de sarıldı. Daha sonra, mutlu bir şekilde devam etti yemek. Mutluluk çok yakındı. Çok fazla yakın...

Yorumlarınızı bekliyorum

Sizleri öpüyorum 💋

SENİ DERT ETMELER (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin