Nasıl Olur Bilmem Ki ?

24. Bölüm -Sevdiklerim

Ikimizde sakinleştikten sonra bir kahve yapıp oturup neler olduğunu konuşmaya başladık. Ela ve Mert ayrılmışlardı. Üstelik Ela istemeyerek bitirmek zorunda kaldı. Mert aldatmış. Diğer kızında Ela dan haberi yokmuş... Mert'ten böyle bir şeyi hiç beklemezdim açıkçası. Ela bir daha birisine asla güvenemez. Bu onun ikinci acısı oldu. Bir daha değil güvenmek uzun süre kimsenin gözünüm içine bakmaz. Yarım yarım kalan yıllık izinlerinin toplamı bir aydan fazla yapıyormuş hesaplamış. P.tesi gunü gidip izne ayrılacakmış. Bir ay boyunca spor kampına katılıp rahatlamaya , kafa dağıtmaya ihtiyacı varmış. Bu bahaneyle de Mert'i görmek zorunda kalmaz.

Peki ben ne yapacağım? Ali hayatıma girdiğinden beri savcılık sınavına da çalışmıyorum adam akıllı. Ona çalısırım artık... Off Nevin cadısı aklıma geldikçe sinirlerim geriliyor.

Ela bu sabah gitti. Ali de gelip beni aldı. Neymiş efendim evde tek kalmayacakmışım. Ela dönene kadar onun dizinin dibinde oturacakmışım. Annesinin söylediklerini ona tekrar hatırlattım.

"Dilan , benim canımı sıkma. Benimle geliyorsun ve benimle kalıyorsun Ela gelene kadar. Söyledigimin üstüne tek kelime daha edersen bozuşuruz."

"Peki Ali..." susmak zorunda kaldım çünkü yine gözleri ateş püskürmeye başladı. Araba sürerken bu adam çok karizmatik oluyor ya... Sakinleşince dönüp "İstanbul'a ne zaman gideceğiz hayatım?" diye sorup sessizliği bozdum.

"Yarın sabah canım." dedi sanki ben sormasam hiç söylemeyecekmiş beyfendi.

"Biletler?"

"Alındı hanımefendi. Çok rica ediyorum siz bunları düşünmeyiniz bayan kısa :) "

Beni sosyal medya hesaplarımdaki adımla vuruyordu :D

.

.

.

Ablamla Ali zaten daha önce tanışmışlardı. Abimlerin evinde yiyecektik akşam yemeğini. Annem de gelmişti , Ali beni bırakıp işlerini halletmeye gitti. "Ali lütfen 5 den önce gel." "Tamam canım uzun sürmez zaten 2 saat içinde yanındayım. Özle beni" deyip saçlarımdan öpüp annemle ablamdan müsade isteyip çıktı.

"Ah benim güzel kızım , nasılda sevindim Diloşum. Maşallah çok da yakışıklı."

"Annecim Dilan'ı da çok seviyor belli , daha önceki gelişinde epey endişeliydi..." diyerek ablamda Ali'nin meziyetlerinden başladı saymaya.

"Canımlar sizlerle Ali hakkında konuşmayı çok isterdim ancak abim tiramisu istediğini söyleyip siparis verdi. Ben mutfağa geciyorum. "Dur dur bizde geldik. Ayy ne yapsak acaba Emine akşama?"

"Anne vallahi biz yemeklerini çok özledik." deyip bir yandan da belirginleşmeye başlayan karnını okşuyordu. Annemle torunu arasında sanki şimdiden büyük bir aşk vardı. "Oyy babannesi yesin biriciğiniii..." deyip kolları sıvayıp başladı benimle mutfakta döktürmeye. Ablamda kokulardan midesi bulandığı için çıktı mutfaktan...

Annemle yemek yaparken sohbet etmeyi cidden çok severiz. Yeri gelir o bana yardımcı olur , yeri gelir ben ona yardımcı olurum kahkaha ata ata şahane bir masa hazırlarız.

"Ali nerde kaldın abim gelmek üzereee...!"

"Hayatım İstanbul trafiği işte. 1 saate geliyorum."

"Ali yapma ya! Güya 2 saate gelecektin."

"Hayatım yol açılsın son sürat geleceğim. "

"Peki Ali peki."

Abim beklemeyi hiç sevmez. Üstelik işten gelip acıkmışsa , gazabından kurtulamazsınız. Allahım ne olur sorun çıkmasın. Sevsinler birbirlerini ne olur Allahım . Sevdiğim adamların arasında kalmak zorunda bırakma beni...
"Efendim canım?... Ha? ... Hım... Tamam hayatım. Tamam tamam bekliyoruz biz... Yok yok Ali de vurda bekliyoruz."

Ablam abimle konuşuyor. Eğer böyle bir beyaz yalan varsa havada bu da demek oluyor ki abim Aliden daha geç geliyor. Ohh çok şükür Allahım...

.

"Hadi buyrun masaya."