Ali'ye mektup yazıyorum. Mektup sayılmaz aslında... Sadece anlatmak istediğim birtakım şeyleri yazıyorum. Hep yaparım bunu. Anneme , abime , arkadaşlarıma... Çünkü insanın dile getiremediği fakat bilinmesini istediği bazı şeyler vardır. Bunları kendinizle konuşur gibi anlatmayı ise yalnızca ve yalnızca yazı başarır. İşte bu sebepten ötürü ona da böyle bir giriş açıklaması yazıp devam ettim...
"Ali... Çok bir şey yaşamadım aslında aşktan yana. Ama çok yorgun düştü kalbim. Kendimle ilgili bir sürü sorunun içinde buldum kendimi. Umursamazın tekiyimdir fakat bunun da çok sıkıntısını çektim. Falan filan... söylemek istediklerim bunlar değil. Ben seninle mutlu olmak istiyorum. Soruyorum kendime bu kadar kısa sürede bir insan sevilebilir mi diye , sevilir diyorum. Bu sen gibi biriyse sevilir. Evet herkese kolay güvenirim fakat sende başka , bambaşka bir hava var. Rüzgarında güven kokusu var Ali, kollarında huzur ve gözlerinde sevgi var... Boş , salak saçma şeylere değil de artık seninle gerçekten gülünesi şeylere gülmek istiyorum. Yüzümdeki kahkahaları kalbime nakşetmek istiyorum. Hissettiğim tüm duyguları seninde hissetmeni ve bana eşlik etmeni umuyorum. Bunlardan yana şüphem yok. Senden yana şüphem yok fakat ben... Sorunda burada. Hâla büyümemiş biriyim. Sorumluluk edinmeden önce sanırım önce ben büyümeliyim.
İcimde kalan bastırılmış duygularımı gün yüzüne çıkartmama yardımcı ol. Biliyorum belki çok şey istiyorum ama sana ihtiyacım var.
Söylemesi kolay değil artık ; seni seviyorum. Umudum ol...
-Dilan
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nasıl Olur Bilmem Ki ?
RomanceBir Çarşamba Günü oldu ne olduysa ... Adam kızı gördü sevdi , kız adamı gördü önce nefret etse de sonra sevdi. İzmir de geçen bir aşk hikayesi. Günümüzden tam 8 yıl sonrası. Gerçek olmasını dilediğim kısmi hayallerim... Nasıl Olur Bilmem ki? sonunun...