"Ali? Son bir sorum daha var."
"Sor bakalım"
...
"Nasılsın? :D "
Gülerek kahvaltıya gittik. Ela ve Mert de gelmiş oturuyorlardı.
"Odanızın kapılarını çaldık ama anlaşılan erkenciymişsiniz bugün?"
Mert bunu söylerken Ela da bana bakıp göz kırptı 'hayırdır neler oluyor?' dercesine. Bende ona sonra anlatacağımı belirterek oturdum.
Ali kahvaltı servislerimizi almaya gitti açık büfe olduğu için herşeyden getireceğini söylemişti.
Mert gazetesini okurken bizde Ela ile sessiz sessiz konuşmaya başladık. Ne ben anlatmak için bekleyebilirdim ne de Ela sabredebilirdi... :)
"Hayırdır ya size ? Anlaştınız galiba? :) "
"Aman ne anlaşacağım be o domuzla , uyuzun teki işte. Ama şunu söylemeden edemeyeceğim kiiii gölün orda dizime yattı Elaaa :D Off ölecektim bir ara. Öylece uyudu ki bende onu inceleme fırsatı buldum. Birbirimizden ve ailelerimizden konuştuk. Öyle tatlı bir anneden nasıl çıkmış acaba ? Haa ama belli ki babasına benziyor. O da huysuzun tekiymiş de..."
"Bi sus da motorun soğusun Diloş. Bağladın yine taramalıya. Ayy ama çok sevindim . Hem siz itişerek anlaşanlardansınız. Bizim gibi her dakika cicim yok :)"
Konuşmalarımızı dinliyor olacak ki Mert araya girdi. "Hayırdır şikayetçisin herhalde?"
"Yok aşkım yok . Oyy yerim kiii " dedi ve bana göz kırptı. Bende tatsızlık çıkmasın diye susmak zorunda kaldım. Mert ne kadar iyi bir adam olursa olsun aksi ve bencil yönleri çok fazlaydı. Elayı da zaten hep benciller buluyordu. Bkz. Ben :D
"Dilan ? " Ali gelmişti.
"Hı?"
Ben "hı?" deyince Ela
"Kaç yaşına geldin , avukat oldun hâla ökküzsün Dilan. Hı ne kızım ya ? "
"Aman Elooşş ne biliyim çıktı işte birden."
Ali'ye dönerek :
"Efendim Ali bey?" dedim. Ela da bana gülüp "Aferin kızımaa :)) " dedi .
"Yumurta almadım. Taze dediler ama güvenemedim. Yemesen olur mu ? "
"Yok olmaz. Ben yumurtasız kahvaltı yapamam"deyip dalga geçtim . Sonra da gülümseyip " önemli değil Ali , yemesem de olur." dedim. Odun falan ama düsünen yanları da var hani hakkını yemeyim . :))
"Kızlar bugün son gecemiz ve Pansiyondan ayrılıyoruz." dedi Mert. Ela'nında haberi yokmuş ki şaşırarak "ama yarın dönecektiiikkkk??" diye sordu.
"Zaten yarın döneceğiz ama bu gece pansiyon da değil ormanda kalacağız." diye lafa girdi Ali.
"Dilan desene bunlar bizi ayılara verecek."
"Hayatım bunun için ormana gitmeye gerek yok ki bunlar (bunlar denmez biliyorum ama onlar, bunlar :D) zaten ayı :D
"Ha.ha.ha. sen ne komiksin öyle." Deyip bozulduğunu belli etti Mert.
"Aman sende bi şakadan anlasan ölürsün." diye ona çıkıştım bende.
Ela araya girip "ee hadi anlatsanıza ne yapacağız?"
"Akşam ormanda kamp yapacağız. Çadırlarımızda vaaar :) ama bir sorunumuz var... " dedi Ali. "Ağzından bir kere hayırlı laf çıksa şaşarım zaten uğursuz." dedim. Sonra da merakıma yeni düşüp
"Ee sorun ne?" deyiverdim.
"2 tane çadırımız var."
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nasıl Olur Bilmem Ki ?
RomanceBir Çarşamba Günü oldu ne olduysa ... Adam kızı gördü sevdi , kız adamı gördü önce nefret etse de sonra sevdi. İzmir de geçen bir aşk hikayesi. Günümüzden tam 8 yıl sonrası. Gerçek olmasını dilediğim kısmi hayallerim... Nasıl Olur Bilmem ki? sonunun...