7.Bölüm - Papatya Kokulu

45 2 0
                                    

Yürümeye başladık ki birden ayaklarım yerden kesildi. Uçtuğumu hissettim. Gözümü araladığımda Ali'nin kolları arasındaydım. Sarhoş olmuş olabilirdim herşeyi unutabilirdim ama bu kokuyu asla unutmayacaktım...

Ali'nin ağzından...

Masadan kalkıp ona eşlik etmek istedim çünkü ayağa kalktıģında bile rüzgar vurmuş yaprak gibi sallanıyordu. Daha 10 adım atmamıştık ki koluma girdi ve ayaklarını sürümeye başladı. Başımı eğip de yüzüne baktığımda uyumak üzere olduğunu fark ettim. Kucağıma almak zorunda kaldım yoksa bu gidişle tuvalete gidemeden altına yapacaktı.
Odasına getirdim , anahtarı o çorba olmuş çantada buldum , bulabildim. İceri girdik önce bi yüzünü yıkadım çisini yapabilecek kadar ayılsın diye , ama gelin bir de bana sorun o yüzünü yıkarkenki halimi.
Onu uyandırıp kapıyı kapattım. Odasından belki 15 dk bekledim ama içerden ne ses ne de bir hareket geliyordu. Tıklattım kapıyı bir inleme sesi geldi. "Dilan müsait misin açacağım kapıyı... Dilan ? Heey! Giriyorum bak." Kapıyı acıp yavasca içeri girdim gözümü klozetten uzak tutmaya calısıyordum ki duşakabinin icinde kıyafetleriyle suyun altında uyuyor. Banyonun yarısı ıslanmış. Yanına yaklaştım , sıcacık su akıyor. Bu şekilde ayılabileceğini mi sanıyordu acaba ? Suyu soğuğa cevirip ayağa kaldırdım . "Allah senin belanı versin adam sen beni öldürmeye mi çalışıyorsun ha ? Önce hastanelik ettin sonra , aklımı senle doldurdun şimdi de tutmuş buz gibi suya atıyorsun beni!!! Sapık seniii. Kıyafetlerim üstümde mi ha ? Sapık şey. Dokunma bana. " demeye kalmadan kollarımda sızdı. Bir de soğuk su ayıltır derler. Saclarını daha cok tuttum suya , kendine gelmeye başlamıstı ki bir bu eksikmis gibi öğürüp kusmaya basladı. "Allah'ın cezası , baş belası. Ne vardı sanki gitmeseydim şu sinemaya da görmeseydim seniii!" Kustuktan sonra kendine geldi. Kıyafetlerini çıkarttım iç çamaşırlarıyla kaldı , o haldeyken ona bakmamak icin kendimi zor tutsam da şu an bunun sırası değildi. Havluyu alıp sardım bedenine. Sonra da götürüp yatağına yatırdım. Ben çıkarken hâla sövüyordu bana. Asıl sövmesi gereken benken üstelik. Üstüm sırılsıklam olmuş ve gömleğimde kusmuklar vardı. Kağıt bakındım ama bulamadım malesef bende mecbur çantasındaki siyah defteri çıkarıp not yazdım saçlarından da öpüp çıktım odadan.

Bizimkilerin yanına gitmeden önce odama geçip üstümü değistirdim. Yatacağım kıyafetleri giydim çünkü Ela'yı bilgilendirip geri geleceğim. Baş belası epey yordu da...

"Elaa... Dilan kendi başına dusa girmisti. Yatırdım onu haberin olsun. Iyi geceler . Kardeşim eyvallah iyi geceler."
"Teşekkürler Barış , iyi geceler."

...


Dilan'ın ağzından.

Sabah uyandığımda deli gibi baş ağrısı çekiyordum. Yıllardır içiyorum her seferinde aynı baş ağrısı ile uyanıyorum. "Off başım çatlıyor."

Hey bi dk benim kıyafetlerim neden yerde ? Ha tamam hatırladım duşa girmistim ben. Öylece de uyumuşum. Oda servisini arayıp koyu bir sütsüz kahve istedim. Kahve gelene kadar da duş alayım da kendime geleyim diye düşündüm. Kıyafetlerimi de toparlayıp girdim duşa. Çıktığımda aynanın önünde siyah defterimi buldum. "Bunun ne işi var simdi burda ya... " tam o sırada kapı çaldı. Kahvemi de alıp tekrar siyah defterimin yanina gectim. Kahve çok iyi gelmisti. Defterimde rastgele açılmış sayfada bir not yazıyor

"Günaydın kusmuklu başbelası , kahvenin yanına ilaç istemeyi unutma. Her ne kadar kusmuş olsanda papatya kokuyorsun , bunu sevdim. -Barış ya da Ali (her kimsem artık) "
Yazıyordu. Sabah sabah gülümsetti dana. Mesaj atma kararı aldım Ali'ye. "Her kimsen artık günaydın. Notunu geç okuduģum için ilaç istemedim ama istersen gölün orada seninle kahve içerim."

"İlaç ve kahve alıp geliyorum. Sana da kahve ?"

"Hayır var "

Gölün oraya doğru yürümeye başladım. Saat daha sekiz buçukmuş , bilsem biraz daha uyurdum diye hayıflandığım sırada arkamda bir ayak sesi ve ıslık duydum. "Hey kusmuklu"

"Ya özür dilerim ama dün geceye dair hiçbir sey hatırlamıyorum desem."

"Sana sadece şu kadarını söyleyim sende her türlü uyuma potansiyeli var güzelim."

"Sadece bu kadar mı ? Anlasılan çektirmişim sana biraz..."

"Olsun papatya kokulu sorun yok , yine de ben teşekkür ederim sana unutulmaz bir doğum günüydü. Hahhaha"

"Domuz yaa :)) "

...

Nasıl Olur Bilmem Ki ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin