Nasıl Olur Bilmem Ki ?

33. Bölüm - Serin Su

"Dilan annen gibi arkanı topluyorum , işten gelince çantanı ayakkabını adam akıllı yerlerine koy , şu ayakkabılarını da içerde çıkartma. Off dilimde tüy bitti ya!"
"Aman Eloş yaa annem uğraştı 20 yıl , düzelmedim , şimdi nasıl yapayımm?"
"Dilan burası kendi eviin , ikimiz temizliyoruz. Azıcık insaf ya!"
"Tamam annecim :)"
"İşin gücüm dalga. Ne halin varsa gör. Bundan sonra bende senin gibi davranacağım. Gör bakalım."
"İşte bu yaa , kasmaa :) piştt şey sorcam , sen yarin izinli misin? "
"Hee , noldu ki?"
"Ya Arda gidiyor ya , kayinçoma bir karaoke time yapalım diyorum"
"Ne kayinçosuu? Dilan bi öğrenemedin şu akrabalık derecelerini ahhahah kayinço ne yaa :D "
"Ya neyse işte , gülmesene şöylee hahah :D "
"Tamam tamam olur kayinçon için yaparız birşeyler , ulan yaa :D "

***

Alsancaktaki "80'ler 90'lar" isimli bara gittik. "Sen nereleri de biliyormuşsun böyle?" diye yarı kızgın yarı şaka bir ses tonuyla Ali sordu . "Öğrenciyken çok gelirdik , hukuk okumuş olabilirim ama hicbir zaman inek olmadım cınım "
"Biliyor musun abim tam inekti." Diye Ali'nin kirli çamaşırlarını ortaya dökmeye başladı Arda.
"Hadi be , inanmam. Seda nasıl olur da yanında bir inek barındırır? Şaşırdım doğrusu..."
Lafın altında kalır mı hiç öküz hemen lafa daldı , "o benim karizmamdan inekliğimi görmüyordu canım ya "
"Acaba karizmana mı parana mıydı ? "
"Parama olsaydı yatar mıydı? "
"Yuuuhh. Abi sen onunla yattın mı? "
Arda lafa girince Ela Arda'ya dirsek atıp "sen bi sussana yaa ! " dedi.
"Harbi yuh yanii! Ama taş kız normal yani. Ela nasıldı , biz birilerinin altına yatmadığımız için kaybediyorduk dimi hep? Baksana Seda da kazanmış..." Ela'ya söylemiş olmama ragmen , tartışmamıza müdahale etmek istemediği için birşey söylemedi.
"Dilan , gece gece benim asabımı bozma. Şu an kimin yanındayım , kiminle evlilik aşamasındayım , kimin parmağına yüzük taktım bir bak bakayım"
"Hah ! Seda da varmış yüzük. Onunla döndüğün aşamadan benimle de dönersin. Ne olacak ki? "
"Çok meraklısın galiba. Ver yüzüğü , defol git şimdi." deyip elimden yüzüğü aldı.
Sokağa atılmış köpek yavrusu gibi hissediyordum kendimi. Arkamı döndüm geriye dönüp bakmadan ilerlemeye başladım. Ela "Dilan bekle." beklemedim ama adımlarımı yavaşlattım. Ela yanıma yetişip hiçbir şey söylemeden benimle birlikte yürümeye başladı. "Ben yürüyecegim , sen eve geç istersen..." dedim ama "yok ya yürümek bana da iyi gelecek hadi devam." Deyip yürümeye başladık. O kadar çok yürüdük kii... Bu da yetmezmiş gibi sanki içimin acısı yetmiyormuş gibi ayakkabımda vuruyordu. Çıkartıp elime aldım , yollarda yalınayak yürümeye devam ettim. Ela alışıktı benim bu dengesiz hallerime. Şu an büyük ihtimalle de icinden aptal olduğumu söylüyordur tartışmayı başlattığım için. Napiyim birden dilimin ucuna geliverdi işte....
"Ne yapacaksın?" Diye sorup sessizliği bozdu Ela.
"Bilmiyorum. Özür dilemeli miyim sence? Çok mu ileri gittim?"
"Ben karışmıyorum ama onun da son sözü neydi ya öyle?"
"Hayvan işte. Yok ya özür dilemeyeceğim. "
"Hak ediyorsun ama bazen. "
"Off hak ediyorum dimi? Napcam ben ya?"

***
"Çok mu ileri gittim Arda?" Elindeli yüzüğe bakıp sordu Ali.
"Abi o başlattı ama defol git de denmez ki , onu geçtim resmen yattım dedin ya. Bir kadına başka bir kadın anlatılmaz ki , sana bunu da mı ben öģreteyim?"
"Oğlum s.ktir git ya! Akıl mı veriyorsun boka mı itiyorsun belli değil."
"Abi git özür dile. Bu sebepten de şey edilmez kiii..."
***
"Dilan git özür dile. Çok saçma bir sebepten ayrılırsanız vallahi yazık edersiniz ya."
"Ali arıyor... Efendim?"
"Seni görmem lazım."
"Benim de seni görmem lazım. Nerede?"
"Ben söyleyeceğim . "
"İyi."  Kapattım telefonu. Ali , Murat'ı aramış olacak ki Murat arkadan seslenip "Dilan hanım benimle gelin , Ela hanımı eve bırakacağız."
"Kuzum evde görüşürüz. Yüzüğü parmağına takmadan gelme."

Murat beni Göztepe sahile getirdi ama ortalarda kimse yoktu. Denize döndüm yüzümü , Ali gelince söyleyeceklerimi toparlamaya çalışıyordum. Sonra sırtımda bir el hissettim. Ve elin beni ittiğini... Kendimi İzmir Göztepenin soğuk sularında buldum...