Sabah uyandığımda gördüğüm rüyanın etkisi ile titriyordum.
...
Ali'ydi. Yıllardır belirli aralıklarla gördüğüm rüyanın da eksik parçası oturmuştu.
"Kendimi yıllardır bir düğünde görüyordum. Kimsenin yüzü belirli değil ve sadece arkadan bir el silah patlıyor. Yanımdaki adam devriliyor yere... "
Yıllardır aynı rüyayı olur olmaz zamanlarda görüyordum. Ama bu sefer farklıydı. Düğünde yanımda duran adam Ali'ydi. Silah sesinden sonra ise yok oldu. Tıpkı yıllar önce Sevgi Yolu'nda kaybolduğu gibi kayboldu... Herkes var. Ali yok!
Bu adamın rüyamda işi ne? Neden benimle o düğünde? Dünün etkisi ile bilinçaltım yine oyun oynuyor bana. Psikoloğumdan tekrar en kısa süre içinde randevu istesem iyi olacak.
Yataktan çıkıp buz gibi bir duşa girdim. Anca geldim kendime. Bugün mahkeme için lacivert takımımı giymeyi planlamıstım zaten. Buz mabisi birde gömlek giyinip cübbemi koluma taktım. Adliyenin orda bir şeyler yemeyi düşünüyordum. Çıkarken Ela'nın odasına abktım göz ucu ile. Makyajını bile silmeden uyumuş. Geç gelmiş anlaşılan. Suratındaki huzursuzluk ise hiç hayra alamet değildi. Akşam Ela ile sıkı bir sohbet farz oldu.
Adliye binasından içeri girdiğimde karşı avukatın Fakülteden arkadaşım olduğunu öğrendim. Dosyada vardı halbu ki , tanıyamamışım. O da ümitsizdi davayı alacaklarından çünkü kadına şiddet için bu salondaydık. Eşini komalık eden bir adamı nasıl savunabilir anlamış değilim. Davayı kazanmıştım. Kadın hâla korkuyordu ama hakim eşi için 10 yıl ceza kararı vermişti. Bugün hâla kadına şiddetin davasında olmak korkutucu olsa da kadın hakları da epey sağlamlaştırılmıştı. Kadına şiddetin ağır cezası vardı artık. Aynı şekilde basit(!) bir tacizin bile...
Korhan dava çıkışında beni tebrik etmiş ve davayı kazandığım için ayrıca sevinmişti. Bir kahve içmeyi teklif etmişti ve sanırım şu an bu mutluluğumu katmerlemek fena olmazdı.
...
"Ciddi misin? E neden ayrıldın peki?"
"Adamla sorunum yoktu aslında , sadece daha iyi bir teklif geldi üstelik yanı sıra dışarxan dava da alabiliyorum. Evlendikten sonra şirket avukatlığından kazandığım da yeterli gelmedi. E birde Cemil doğunca..."
"Doğrudur..."
"Aslında onları bırakmak istemezdim çok önemli bir ihale için çalışıyorudm ve bu şirket için neredeyse dönüm noktası olacaktı."
"Hangi şirket bu ? "
"Asmaz Mimarlık."
"Asmaz... Asmaz... Hiç de yabancı gelmiyor ama... " diye çıkarmaya çalışırken Korhan aydınlattı beni.
"Barış Ali Asmaz var başında."
Ali mi ? Bu adamdan kurtuluş yok anlaşılan... Ama bir yanım hâla onu düşünüyor. Nasıl olur ama?
"Dosyanın kopyası var mı sende Korhan?"
"Var tabi biliyorsun saklarım hepsini..."
"Bana verebilir misin ? Ali yakın arkadaşım bahsetmişti biraz ihaleden ama kararsız kalmıştım."
"Tabi ki... Nasıl sevindim anlatamam. O adamın çok hayrını gördüm. Hem eminim sen bu işin altından kalkabilirsin çenenle :)) "
"Hahahah teşekkür ederim. "
...
Korhandan dosyayı alıp doğruca eve geçtim. Üstümü değiştirip rahatladıktan sonra bir sandviç hazırlayıp dosyayı aldım önüme. Perşembe gününe daha vardı. Yetişebilirdim...
"Canım ? Müsait misin?" Dosyadan kafamı kaldırdığımda Ela'nın dönüş saati gelmişti.
"Evet kuzum ne oldu?"
"Bugün yemegi dışarda mı yesek diye soracaktım. Tabi Mert'le bir planın yoksa..."
"Şeytan görsün onu. Iyi olur kuzum. Eve geçeyim mi?"
Anlaşılan tartışmışlardı.
"Kendin bilirsin evdeyim ben."
Ela eve gelmeyeceğini gelirse tekrar çıkmak istemeyeceğini söyledi. Bende el mahkum hazırlanıp çıktım evden.
...
"Ne bu suratının hali ? "
Ela'nın gözleri kıpkırmızıydı , şişti. İyi bir gece geçirmemiş belli ki.
"Otur anlatırım. "
...
"Hayvan herif. Ne demek ayrılalım. Bu zamana kadar sen çek kahrını sonra onun g.tü sıkışınca ayrılalım."
"Anlamıyor işte. Bencil . Evlenmek istemediğini , beni ailesi ile tanıştırmak istemediğini söyledi. Öyle çok koydu ki Dilan , hani suçu kendimde aradım. Acaba yanlış bir şeyim mi var diye... Ama yok. Bulamıyorum. Varsa söyle lütfen."
"Canım senin tek suçun ona güvenmek oldu."
"Bende aynı sonuca vardım hep. Hani annesinin burdaki yokluğunu çekmesin diye elimden gelenin fazlasını yaptım. Sevgilisi değil annesi gibi hissettim bir ara... Bana ne dedi biliyor musun? 'Keşke annem gibi değil de sevgilim gibi davransaydın, belki o zaman farklı olurdu.' "
"Yuh ya. Yapsan bir türlü yapmasan bir türlü. Defolsun gitsin."
"Bu ikinci oluyor. Bir daha böyle bir şey başıma gelirse ne yaparım bilemiyorum. Adam gibi adam çıkmaz mı benim karşıma ya ? Nerde hata yapıyorum. Önemsediğim için mi oluyor bilmiyorum ki!"
"Kuzum benim... Hadi eve gidelim de ağlamak istiyorsan evde ağla. "
"Ağlamayacağım. Hadi bara gidelim biraz eğlence iyi gelir. 2 sokak aşagıda Nostalji 90'lar açılmış. Müzik bizi bize getirsin . "
"Hayatım şey... "
"Noldu? "
"Hiiiiç. Hadi gidelim."
İhale davası aklıma gelmişti. Çalışmam gerekiyordu ama Ela'nın bugün bana ihtiyacı vardı. Hem müzik bana da iyi gelirdi.
...
"Anahtarı bulamıyoruuummmm dırırırııımmm "
"Hahahhahahhaha şşştttt sakin ol . Apartmandan atacaklar :D"
"Bana diyene bak. Hahahha "
İcmedik. İcmeden sarhoş olduk. Uzun zamandır Eloşla böyle keyifli vakit geçiremiyorduk. Çok iyi olmuştu. 90'lar efsaneydi. Eve geldiğimizde saat 3 ü geçiyordu. Kendimizi koltuklara atıp uyuyakalmışız. Sabah söve söve uyandık. Yatağa değil de koltuğa atarsak kendimizi böyle olurdu işte. Sağlam bir kahvaltı yapıp Ela'yı işe yolladım. Bende öğleden sonraki evrak işleri için vakit var diyerek şu Ali'nin ihalesinin taraflarını araştırdım.
Hiç tekin adamlar yoktu. Özellikle Fırat Çelik . Asmaz ' a tehdit mesajları bile yollamış. Korhan hepsini tutanak tutmuş. Adam korkmuyor belli ki başına gelebileceklerden. Adi herif . İstanbuldan Avukat Seda Sarraf 'ı getirmiş. Seda da bizim fakülteden ama şımarık bir kızdı. Eminim hâla öyledir. Para için yapamayacağı yoktu. Anlaşılan hiç değişmemiş. Korhan'ı arayıp Seda hakkında ne bildiğini sordum. Fırat'la ilişkisi varmış. Tam da tahmin ettiğim gibiydi işte. Daha yeni avukat olmama rağmen İzmir ,İstanbul ve Ankara Bürolarındaki çoğu avukatla tanışmış ve iş yapmışlığım vardı. Bunun avantajlarından yararlanarak İstanbul Bürodaki sekreter Çiğdem'i arayıp bana detay vermesini istedim. İstanbul'un en eli ve dili uzun sekreteriydi. Aramı böyle günler için iyi tuttuğum biriydi. Çıkar ilişkisi gibi görünse de normal şartlarda pek görüşülesi biri değildi.
"Ne diyorsuuun? Gerçekten mi ? "
Çiğdem 4 yıl önce nişan atmış. Saplantılı bir ilişkiymiş ve hâla adamı bırakmamış. Adam kim mi ?
Barış Ali Asmaz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nasıl Olur Bilmem Ki ?
RomanceBir Çarşamba Günü oldu ne olduysa ... Adam kızı gördü sevdi , kız adamı gördü önce nefret etse de sonra sevdi. İzmir de geçen bir aşk hikayesi. Günümüzden tam 8 yıl sonrası. Gerçek olmasını dilediğim kısmi hayallerim... Nasıl Olur Bilmem ki? sonunun...