Sırtımdaki elin de beni itmesiyle dengemi kaybedip denize düştüm. Göztepenin buz gibi suları yaladı vücudumu. Suyun yüzeyine çıktıktan sonra beni iten kişiye bakmak için saçlarımı gözümün önünden çektim ki , gördüğüm kişi ile bütün vücudum sanki kaynar suya batmış gibi oldu.
"Ali??"
"Selam kücüğüm. Senin aklını başına getirme vakti geldi artık. Sana beni öyle göt gibi bırakıp gitmenin cezası bu."
"Sen istedin. Yardım et de çıkayım , hasta olacağım."
"Yok yook , sen bir süre daha kal orada. Sen çünkü insan gibi konuşmaktan anlamıyorsun."
"Hiç düşündün mü hayvanların insan gibi konuşmayacağını."
"Bak hâla bıdı bıdı yapıyor. Bir sus ya bir sus. Senin laf sokmaların yüzünden bu haldeyiz. Bok mu vardı da açtın Sedanın konusunu? "
"Ne o yoksa özlüyor musun onu?"
"Sana sus diyoruuum suuus!"
"Peki sustum ,tebrik ediyorum susturdun beni."
Cümlemi bitirmemle Ali'nin suya atladığını gördüm.
O da benim gibi su yüzüne çıkar çıkmaz bana dönüp "bugün ikimizinde iyi bir dersi hakettiğini düşünüyorum. Yüz benimle."
"Anlamadım?"
"Yüz benimle diyorum sanaa!"
Onun peşine takılıp kulaç atmaya başladım. Öyle hızlı yüzuyorduk ki yolu yarılamışız... Biraz durup dinlenmeme bile fırsat vermiyordu. Ama bilmiyordu ki benim hastalıgımdan dolayı nefesim tıkanıyor , ateşim çıkıyor... Yüzmeye devam ediyordum , nefesimi tam alamadığımı ve kalbimin birazdan su yüzüne çıkacağını hissediyordum.
Nefesimi toparlamaya çalışırken son bir gayretle "A...li." diyebildim ve artık kulaç atmaktan yorulmuş kollarımı serbest bıraktım. Suya direnecek kuvvetim kalmamıştı. Dibe doğru çekildiğimi hissediyorum , nefes alamıyorum ve su ... su yuturuyorum...***
"Kendine geliyor."
"Dilan , kuzum iyi misin...?"
"Geceden beri ateşin düşmüyor , bir yerinde ağrı var mı?"
Hayır anlamında kafamı salladım , yorgunluktan ölüyorum.
"Ela , su verir misin?" Ateş hep susatırdı... Bedenimde buz torbaları , kolumda serum vardı.
Hemşirenin odaya girdiğini gördüm.
"Dilan hanım ilaçlarınızı ne kadar zamandır almıyorsunuz?"
"3 yıldan fazla..."
"Kalp kapakçıklarınız zayıflıyor. İlaçlarınızı kullanmanız gerektiğini kullanmazsanız neler olabileceğini bilmiyor musunuz? Ne kadar zamandır atak geçirmiyorsunuz?"
"2 yıl..."
"Hepsini bir gecede attı bedeniniz. Çok yorulmuşsunuz. 1 hafta dinlenmeniz lazım ayrıca ciğerleriniz de epey su çekmiş..." kadın bana bunları anlatırken Ela araya girip "Acaba kimin yüzünden oldu bunlar!Çık dışarı , dışarda bekle." Diye Ali'ye kızdı. "Ela..." "Sus Dilan.""Dilan'ı çok sev..."
"Sus ve beni dinle Ali! Bu nasıl bir sevmek , bu nasıl bir eziyet? İnsan sevdiği kadını önce denize atıp sonra km'lerce yüzdürmez ,nefes bile aldırmamışsın lan!Sana şimdi söverdim ama hem hastanedeyiz hem de senin alçaklığına değmez. Dilan sana ne söylediyse az bile söylemiş , bu nasıl bir sevgi anlam veremiyorum ben ya? İnsan döner de bir bakar ne durumda diye. Sen bilmiyor musun bu kızın hastalığını göt!!!"
"Ela haklısın , ne söylesen haklısın. O kadar pişmanım ki... Aklım sıra onu cezalandırıp beni terk etmenin ne demek oldugunu gösterecektim ama dersimi ben aldım. Sana yemin ediyorum bir daha asla bile isteye ya da bilmeden ona zarar vermem. Onu kaybedersem ölürüm ben..."
"Tamam tamam sus ağlama. Bir süre Dilan'ın etrafında olma. "
"Onu yapamam. Ondan uzak olamam..."
"Ali ben sana o kadar diyorum. Adam öldürmeye teşebbüs bu , dua et hastane polislerini atlattık."
"Elaa..."
"Dilan çağırıyor hadi gidelim yanına."
"Sen dur burda , bana seslendi duymadın mı? Ayrıca sana ne dedim ben?"
"Bende sana ondan uzak duramayacağımı söyledim.""Efendim kuzum..."
" Gitmek istiyorum."
"Ateşin düşmedi ki daha hiçbir yere gidemezsin." Ali lafa girdi ama ben Ela'ya dönüp "o zaman sadece sen kal."***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nasıl Olur Bilmem Ki ?
RomantikBir Çarşamba Günü oldu ne olduysa ... Adam kızı gördü sevdi , kız adamı gördü önce nefret etse de sonra sevdi. İzmir de geçen bir aşk hikayesi. Günümüzden tam 8 yıl sonrası. Gerçek olmasını dilediğim kısmi hayallerim... Nasıl Olur Bilmem ki? sonunun...