Ali ile gölün orada kahve içmek gerćekten iyi gelmişti. Bir ara sessizlik oldu. Ali:
"Dilan , birsey rica edebilir miyim ? "
"Tabi ki yapabileceğim birşeyse ... "
"Yapabilirsin diye düşünüyorum , dizlerine yatabilir miyim ? "
Ali'den böyle birşeyi hiç beklemezdim. Daha 4.günümüzdeyiz ama adamdaki rahatlık 4 yıldan geliyor sanki.
"Sustun ? İstemiyorsan sorun değil."
"Ha? Yok yok şasırdım sadece gel ."
Dizlerime yatmak için eğildiğinde yine işte o koku... Hatırlıyorum sanki dün gece onun kollarındayken de almıstım bu kokuyu...
"Ne düşünüyorsun?"
"Dün gece neler olduğunu hatırlamaya çalışıyorum."
"Ohooo bence sen hiç girme oraya. Çıkamazsın içinden. Boşver. Başka şeyler düşün." dedi ve gözlerini kapatım öylece yattı.
Sanki sadece beni düşün der gibiydi. Bende öyle yaptım. Yüz hatları sertti ve bu ona ayrı bir hava veriyordu. Buraya geldiğinden beri sakal traşı olmuyordu anlaşılan , sakalları uzamıştı. Ve itiraf ediyorum sakalları onu daha seksi bir adam yapıyor.
Biçimli bir burnu , uzun kirpikleri vardı. Saçları da kısa olmakla beraber gürdü. Dokunsam mı acaba önce saçlarına sonra da yüzüne... Off ne saçmalıyorum ben? Kendime böyle kızdıktan sonra tekrar onu düşünmeye başladım . Yüz hatları biraz değişmiş olsa da sanki çok benziyordu Barış'a...
Barış'a mı???
Bu adamın adı da Barış. Yok artık daha neler. Yok canıımm... Sorsam mı acaba ? Sorup da ne diyeceğim? "Ali bundan 9 yıl önce İzmirde sevgi yolunda karşılaşmış hatta konuşmuş olabilir miyiz?" mi diyeceğim? Oldu. Zaten aklı başında bir insan değilim bir de bunu Ali'nin anlamasına gerek yok. Hem bir sürü soru sorar simdi. Hic uğraşamam. Bosver bosver.
"Biraz fazla detaylı incelemedin mi sence?" Diye sorup düşüncelerimi dağıttı ancak tam dağıtamamış olacak ki :
"Yoo az bile." deyiverdim.Lanet olsun ne dedim ben simdi bu adama.
Ali gülmeye başladı. "Peki o zaman çok istiyorsan devam edebilirsin. Bens eni zaten yeterince incelemistim."
Haydaa... Aklımı mı okudu da böyle birşey dedi simdi? Bu Barış , o Barış mı ?
"Barış birşey sorabilir miyim?"
Gözünü açıp bana baktı. Ve küstahça
"Sen sormadan ben söyleleyim papatya kokulu , sevgilim yok. Olmak mı istiyorsun?"
Al iste. Ben simdi bu adama nasıl sorarım sen O musun diye.
"Hayvan. Banane senin sevgilin olup olmadığından. Umrumda bile değil hıh. Bak ya... hem sevgilin olsa niye dizlerimde yatasın , niye burada benimle olasın? Aa yoksa sen o kadar şey misin?"
"Şaka yaptım Dilan abartma. Ne soracaksın sor."
"Hiç düsündün mü ? Ya benim sevgilim varsa?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nasıl Olur Bilmem Ki ?
RomanceBir Çarşamba Günü oldu ne olduysa ... Adam kızı gördü sevdi , kız adamı gördü önce nefret etse de sonra sevdi. İzmir de geçen bir aşk hikayesi. Günümüzden tam 8 yıl sonrası. Gerçek olmasını dilediğim kısmi hayallerim... Nasıl Olur Bilmem ki? sonunun...