Hayırlı Ramazanlar Hepinize.
Bilgilendirme: Bölümlerin isimlerinin yanına ör: 10/15 yazıyorum veya hangi bölüm ise yazıyorum, 15. bölüm geldiğinde 15/30 diye devam edeceğim, kitap bitti anlamına gelmiyor yani, bilgilendirmek istedim . ♡︎
______________________________
Kapıyı hızla açtım,içimde bir mutluluk ve gülümseme ile ama kapıda kimse yoktu. Aptal çocukların bir şakasıydı. Kendime itiraf etmek zor olsa da onu beklemiştim ama o da diğerleri gibi gelip geçiciydi. Yavaşça kapıyı kapattım, sırtımı kapıya yaslayıp yere oturdum, telefonu elimden yavaşça yere doğru bıraktım. Boş bir bakış vardı suratımda, acıyordu. Kalbini gerçekten birine açtığındaki acı. Kalbinin o an atışı hızlandı.
Neydi hep düşündüğün saçmalık? Neydi kafanda kurdukların? Neydi hayallerin? Acıdan ibaret. Küçüklüğünden beri kafanda kurduğun tablo? Yanında olan kahraman. Hepsi burda mı? Kafamın içinde? Neden göremiyorum? Nerdeler? Beni kurtaracak mısın bu iğrenç, nefret ve acı ile yanan dünyadan? Kalbimi hisset ve koşmama izin ver, nefes nefese kalmama, bacaklarım ağrıdan yanmasına. Nefes almama izin ver, kalbimin sıkışmasına değil. Yürürken bile endişe ile kavrulmama değil. Sevmeme izin ver her seferimde dehşetle yanan kalbimin kırılmasına değil. Yalvarırım, bu sefer herşeyin iyi olacağına haber ver. Herşeyin kafamda kurduğum gibi, yanan kalbime izin ver, düşüncelerime söyle; kafamdan çıkmalarını, daha fazla istemiyorum, kafamda olmalarına dayanamıyorum, durduramıyorum. Onlar dışarda olan toplumdan bile vahşiler, aşağıyıcılar, seni yere sererler sadece kelimeler ile, onlara izin verme, seni yönetmelerine izin verme, kalbini kırmalarına izin verme. Söz ver ! Söz ver bana onlar gibi olamayacağına. Yemin et hayatının üstüne. İzin ver sana bütün sevgimi vereyim, izin ver aşık olmanın ne olduğunu hissedeyim, izin ver sevgimi hissettirmeme, izin ver burdan gideyim. Anlat bana, hissettir, inandır. Endişenin beni boğmayacağına inandır, bana inandır o hıçkırıkların sadece duvarların duymadıklarına, inandır beni sevdiklerine. Neden sustular? Neden izin verdiler? Oradaydım, gördüler. Hissetmedim bir evim olduğunu, sadece bir oda ve bir yatak ve kafanı gömerek çığlık attığın yastık. Sadece bana ait olan bir yer ,bana ve kahramanıma, yalvarırım götür beni burdan.
Bunun kitapla pek alakası yok ama sadece hissettiklerimi yazmak istedim, eğer saçmaysa üzgünüm, silerim.
Nefesim iznim olmadan hızlanıyordu, gözlerimden boşalan yaşlar hep buz gibi olan tenimin üzerindeykrn aslında ne kadar soğuk olduğunu hissettim. Onu beklemiştim, sıcak sarılmasını.
3. Kişi devam ediyorum;
Hıçkırdın, kendini kaybediyordun, sıcağın boynundan aktığını hissediyordun. Kafanı kapıya vurdun. 1, 2, 3... Durum çıkılmaz bir hal almış gibiydi. Tek ağladığın Dabi ile tartışman değildi, sadece dolmuştun, fazlasıyla. Bunu zaten sahildeki gece aştığını düşündün ama geçmiş asla ölmez. Bağırarak ağlamaya başladın, kafan vurduğun kapıdan dizlerindeydi şimdi. Avuç içini sıkmak acıtsa da artık hissetmiyordun. Kafanı dizlerine gömdün ve çığlıklar dinmeye başladı, nefesini sesli bir şekilde düzenleme çalıştın. Yerle birdin, durmuştu sadece ufak bir atak, bunu sana yapan Dabi, annen, baban veya herhangi biri değildi, sendin Isabella.
Kafanda yankılandı;
“Teksin, yalnızsın. Yardım edecek bir arkadaşın, ailen, sevgilin bile burda değil değil mi? Acı verici güzelim. Her şeyi bildiğini sanıyorsun, aynı annen gibi. Bilmen gereken düzelmen için kimseye ihtiyacın yok Isabella...
Ses sanki etrafında dolaşıyordu.
-Herkes zaman zaman arkadaşa, bir sevgiye ihtiyaç duyar ama dinle; şuan ihtiyacın yok, aktarılan.”
I: Biliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dabi X Okuyucu
ChickLit𝘋: 𝘉𝘦𝘯𝘪 𝘴𝘢𝘢𝘵 4:47'𝘥𝘦𝘬𝘪 𝘨𝘪𝘣𝘪 𝘴𝘦𝘷𝘪𝘺𝘰𝘳 𝘮𝘶𝘴𝘶𝘯 𝘩𝘢𝘭𝘢? 𝘐: 𝘕𝘦? 𝘋: 𝘚𝘢𝘥𝘦𝘤𝘦 𝘤𝘦𝘷𝘢𝘱 𝘷𝘦𝘳 𝘣𝘦𝘣𝘦𝘨̆𝘪𝘮... İlk kitabım, beğeneceğinizi umuyorum. <3