Kapıyı açtı, gelmemi beklemiyordu.
D: Hoşgeldin.
İçeriye girdiğimde salondaki içki şişeleri çoğalmıştı, üzerinde sadece pantolonu vardı, üstsüzdü, her zaman ki gibi. Sigarası küllükte yanıyordu.
D: Gelmene sevindim bebeğim.
I: Konuşmak için geldim.
D: Farkındayım.İkimizde koltuğa oturduk, hala içiyordu, kendini düşünmediği kesindi.
I: Bırak artık şu bardağı.
D: Ben iyiyim. Ohm, Hawks konusunu dert etme, tek kelime dahi etmeyecek.
I: Nasıl?
D: Eğer ederse kariyeri biter, bilirsin.
I: Onunla konuştun mu?
D: Evet.
I: Teşekkür ederim.Yere bakarken bana bakmaya başladı, yüzünde donuk bir ifade vardı. İçki kokuyordu, sarhoştu.
I: Neden bu kadar çok içtin?
D: Ben iyiyim dedim ya.
I: Dabi artık bana karşı dürüst ol.
D: Ne duymak istiyorsun bell?
I: Gerçeği...
D:...
I: Günlerdir bir nedenden dolayı iyi değilsin ve bana hiçbir şey anlatmıyorsun, bilmeye hakkım yok mu? Sana herşeyimi anlatıyorum.
D: Bebeğim ciddi birşey yok.Canıma tak etmişti, ben herşeyimi ona anlatırken beni sadece bir kaç kelime ile geçiştiyordu.
I: Daha fazla burda kalamam.
Kalkıp kapıya yöneldim, başından beri ona güvenmemi söyleyen adam bugün bana tek kelime etmedi, ne anlamı var?
Gitmemem için bileğimden tuttu, çekmeye çalıştım ama sıkı tutuyordu.
D: Isabella....
Yüzüne baktım.
D: Kal... Lütfen.
Çaresizdi, bana ihtiyacı olduğunu yüzünden anlıyordum, ayakta bile duramayacak kadar sarhoştu ama kafası yerindeydi. Neden üzgün olduğunu bilmeden nasıl yardım edeyim?
I: Sorunun ne olduğunu bilmeden sana nasıl yardım edebilirim?
D: Sadece yanımda kal.Gitmekten vazgeçtim, benim en kötü gecemde sabaha kadar o yanımdaydı, onu bırakmak nankörlük.
Dabi'yi koltukta bırakıp bitki çayı yapmak için mutfağa gittim, buzdolabı açtığımda aldığı şeylerin hiçbirine dokunmadığı farkettim, doğru düzgün birşey yemiyordu. Kaynayan çayı bardağa koydum ve salona götürdüm. Dabi ben mutfakta çayı yapana kadar dahada sarhoş olmuştu, artık kafası yerinde bile değildi ama uyanıktı. Çayı masaya koydum ve yanına oturdum.
I: Neden bunu kendine yapıyorsun Dabi?
D: Senin için....Yaptığım herşey.
I: Burda kalamazsın, yatağa yatman lazım.Bir şekilde onu yatağa kadar götürdüm. İçeriyi toplamaya gidecekken tekrar bileğimden tuttu.
D: Bebeğim...Kal.
I: Burdayım, geçti.Yanına uzandım, uzanır uzanmaz büyük ve yara içindeki kollarını belime sardı ve kafasını göğüsüme koydu, kokumu içine çekti, sakinleşmesi için ellerimi kömür siyahı saçlarında yavaşça gezdirdim. Bana ihtiyacı olduğu açıktı, konuşmayı bahane ederek yanına çağırmıştı, kızmadım, duygularını ifade etmesi zor birinin böyle çağırması normaldi. Göğüsümde bütün ısısını benim vücuduma yayarken anında uyuya kaldı, uyurken çok güzeldi, masum ve huzurlu duruyordu, çok huzurlu. Sakladığı önemli şeyler vardı, yeterince zorlamıştım ama öğrenemedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dabi X Okuyucu
ChickLit𝘋: 𝘉𝘦𝘯𝘪 𝘴𝘢𝘢𝘵 4:47'𝘥𝘦𝘬𝘪 𝘨𝘪𝘣𝘪 𝘴𝘦𝘷𝘪𝘺𝘰𝘳 𝘮𝘶𝘴𝘶𝘯 𝘩𝘢𝘭𝘢? 𝘐: 𝘕𝘦? 𝘋: 𝘚𝘢𝘥𝘦𝘤𝘦 𝘤𝘦𝘷𝘢𝘱 𝘷𝘦𝘳 𝘣𝘦𝘣𝘦𝘨̆𝘪𝘮... İlk kitabım, beğeneceğinizi umuyorum. <3