Medyadaki şarkıyı açmayı unutmayın, iyi okumalar!
Arkamı döndüğümde mavi alevlerin yandığı mumlarla kaplı manzaranın önünde Dabi tek dizinin üzerine çökmüş bana gülümseyerek bakıyordu. Elimdeki şişe ile ona hem şaşkın hemde gülümseyen bir suratla bakıyordum. Saat gece 12'yi geçmişti.
B: Dabi?
D: Bebeğim, elindekini bırak ve yaklaş lütfen.Elimdekini yere bıraktım ve ona doğru geldim, aramızda 1-2 adım vardı.
B: Bu...
D: Sadece dinlemeni istiyorum, soru sorana kadar beni dinle.Kafamı salladım, ne olduğunu anlamıştım.
D: Bebeğim, nasıl başlayacağımı inan bilmiyorum sadece kalbimden geçenleri sana söyleyeceğim çünkü benimle konuşurken hep kalbinden geçenleri söylüyorsun, farkında olmadan. Çok uzun zaman olmasada bir süredir birlikteyiz ve seninle çok şey yaşadık, 5-6 ayda yaşanacak çok şey. Biz, sevgiliden fazlasıyız, belki senin ilk ilişkin için ağır ama saf şeylerdi, saf sevgi. Seninle tanıştığımdan beri kafamda çalıyorsun, kafamı iyileştiriyorsun. Bana o kadar iyi geliyorsun, dünyada beni sadece anlayan sensin, eminim. Seninle sadece sevgili olmak istemiyorum Isabella. Bana yaşattığın onca güzel duygu, güven ve gerçekten verdiğin ısı. Senden önce dünyanın her gün yok olmasını diliyordum ama şimdi.....Her gün seninle birlikte olmayı diliyorum, yanyana olmayı.
O kalbinden geçenleri söylerken benim gözlerim doluyordu, elim ile yüzümü tutuyordu. Ellerim istemsizce titriyordu.
D: İzin ver güzel göz yaşlarını tutayım, izin ver her gün seni mutlu edeyim, her gün birlikte uyanalım. İzin ver seni ısıtayım, kollarımla sarmama izin ver. Kokunu içime çekmeme ve kafamı karnına gömmeme, saçlarını taramama. Beni her gök gürüldediğinde göğüsüne bastır bebeğim, izin ver seni yağmurun altında öpeyim, herkesin içinde. İzin ver her gün birlikte yemek yapalım. Seni onların önünde öpeyim. Bebeğim izin ver evlenmemize, benimle evlen Isabella. Ellerini hiç bırakmayayım, kalbinide. Benimle evlenir misin Isabella Sharp, soyadımı benimle birlikte taşır mısın, kızımızla?
Bitirdiğinde ve o soruyu sorduğunda artık dayanamıyordum, gözlerinin içine bakarak gülümseyip ağlıyordum, çünkü söyledikleri. Söyledikleri hiç bir zaman aklımdan çıkmayacak kelimelerdi. Titreyen ellerim ile gözyaşlarımı siliyordum, o cebinden bir yüzük çıkardı ve önümde duruyordu, sorar ifade ile yüzüme bakıyordu.
D: İster 18'ine bastığında evlenelim, istersen kahraman olduğunda, seni beklerim, sonsuza kadar. Bana sadece tek bir cevap ver bebeğim.
B: Ben- Evet, yani evet evlenirim, seninle evlenirim!
Yüzüğü umursamadan kollarına atladım, kollarım boynunu sarıyordu. Kokusunu içime çektim.
D: Yüzüğü takmama izin ver bebeğim, seni hemen sonra saracağım.
B: Tamam, ben- huh, iyiyim galiba.
Ayrıldım, yanan gözlerimi silerken ona gülümsüyordum. Elimi nazikçe tuttu ve başta gözlerimin içine bakarak elimi öptü, yüzüğü parmağına taktı. O anki heyecanla nasıl bir yüzük olduğuna bakmamıştım, tek taş değildi. Mavi, damla şeklinde ne büyük ne de küçük olan ama dikkat çeken bir taştı, cam gibiydi, kristal gibi.
Yüzükten bakışlarımı çekip onun gözlerine baktım, bana teşekkür eden bir ifade ve gülüş ile bakıyordu.
D: Beğendin mi?
O da heyecanlıydı, sesi içten içe titriyordu.
B: Çok güzel ama umrumda değil- yani o da umrumda ama söylediklerin, beni ağlattın, söylediklerin daha güzeldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dabi X Okuyucu
ChickLit𝘋: 𝘉𝘦𝘯𝘪 𝘴𝘢𝘢𝘵 4:47'𝘥𝘦𝘬𝘪 𝘨𝘪𝘣𝘪 𝘴𝘦𝘷𝘪𝘺𝘰𝘳 𝘮𝘶𝘴𝘶𝘯 𝘩𝘢𝘭𝘢? 𝘐: 𝘕𝘦? 𝘋: 𝘚𝘢𝘥𝘦𝘤𝘦 𝘤𝘦𝘷𝘢𝘱 𝘷𝘦𝘳 𝘣𝘦𝘣𝘦𝘨̆𝘪𝘮... İlk kitabım, beğeneceğinizi umuyorum. <3