sekiz

1.1K 137 59
                                    

Hey, çıkmam gerekti. Üzgünüm. Dün gece harikaydın, beni kendine bağımlı hâle getiriyorsun.

- js.

"Ah, işte. Sanırım yeniden başa döndük. Yakında tekrar ondan nefret etmeye başlarım umarım. Çünkü bendeki etkisi gitgide artıyor ve..."

Duraksadı. Cümlesinin devamını getirip getirmemekte tereddüt etti. Bir şeyleri kendine itiraf etmek istemiyordu, yanlışlıkla da olsa.
Ondan hoşlanıyor olabilme ihtimalini görmezden gelip duruyordu ve uzun bir zaman da böyle yapacağa benziyordu. Han Jisung, okulun başıboş serserisini, kimseye merhamet göstermeyen o soğuk kalpli küçük şeytanı sevmesinin ihtimali yoktu.
Evet, soğuk kalpli küçük şeytan.
Okulda onun hep ne kadar soğuk kalpli, sabırsız, biriyle kavgaya girerken tereddüt etmeyen, hiç kimseye tahammülü olmayan biri olduğu söylenirdi. Oysa Hyunjin'in tanıdığı Jisung, bambaşka biriydi. Geceleri sarhoş olup kapısına dayanan Han Jisung, ona değer veriyordu, onu sürekli öpüyordu, sıcacık hissettiriyordu, kucağından ayrılmasın izin vermiyordu ve seviştikleri esnada en ufak bir acı hissettiğini fark ederse anında duruyor, iyi olup olmadığını soruyordu.

Garipti.

Jisung ona okuldaki birisine anlatması dahilinde kimsenin inanmayacağı şeyleri yapıyordu. Hyunjin okuldakilere Jisung'un ne kadar temas bağımlısı birisi olduğunu anlatsaydı, geçen hafta sırf koluna değdiği için burnunu kanattığı çocuk acı acı kendisini dinliyor olurdu.
Neden böyle yapıyordu peki?
Hyunjin'e okulda değer veren tek bir kişi yoktu. Neden Jisung ona iyi davranıyordu ki? Karşılığında onunla sevişme şansını bulduğu için olamazdı. Sevişmek istemediği gecelerde de yanında kalıyor ve o ağlarken kendisine sarılıyordu.
Jisung'u anlamak çok zordu. Bir şeyler yapabileceğinden korkuyordu.

Hyunjin bütün bunları düşündüğü sırada yatağından kalkmış, okul üniformasını giymiş, kahvaltı yapamadan odasından çıkmıştı. Çıkmadan önce okul sergisi için yaptığı resmi isteksizce eline aldı.
Yolda yürürken o resmi yakmayı istedi.
Öğretmene defalarca isminin yazılmasını istemediğini söylemişti ama öğretmen onu zorlamıştı.
Hyunjin ne kadar güzel resim çizerse çizsin insanların sırf üzerinde onun adı yazdığı için resmi iğrenç bulacağını biliyordu. Büyük ihtimalle hepsi resminin üzerini çizecekler, kötü şeyler yazacaklardı.

Sadece bir kereliğine, ismini yazmak istememişti. İnsanların onun sanatını sevmesini, tebrik etmesini istemişti. Fakat şimdi adının orada yazacak olması, her şeyi mahvedecekti.

Hwang Hyunjin.

Bu kirlenmiş bir isimdi artık. Kulağına iğrenç geliyordu. Kimsenin sevmediği, kimsenin umrunda olmayan basit bir isim. İnsanlar bu isimi görünce direkt iğrenç hikayeler anlatmaya başlıyorlardı.
Keşke ismini değiştirip başka bir okula gitse ve her şeyi geride bırakabilseydi.

"Hyunjin! Bu resim harika olmuş! Serginin baş köşesine koyacağım bunu. Ellerine sağlık!"

Hyunjin hayır, demek istedi. Onu lütfen kimsenin göremeyeceği bir yere koyun.

"Teşekkür ederim hocam, beğenmenize sevindim."

Sınıfına korkarak çıktı, Changbin veya onun arkadaşlarıyla karşılaşmak istemiyordu. Sınıfına geldiğinde rahatlamıştı, en arka sıraya, görünmez köşesinde yerini aldı ve gün boyunca tek bir kelime etmeme oyunu başlamış oldu.

forget me too | hyunsung ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin