iki

1.5K 175 150
                                    

Hey, çıkmam gerekti. Üzgünüm. Dün gece harikaydın, beni kendine bağımlı hâle getiriyorsun.

- js.

"Bu çocuktan nefret ediyorum, gerçekten. Siktir. Dün gece yaptıklarımı düşünmek bile istemiyorum. Ah! Aptal Hyunjin! Aptalsın!"

Dün geceden kalma sahneler aklında kesik kesik beliriyordu. Hyunjin, o sahneler ve konuşmalar belirdikçe onları gözlerinin önünden dağıtmak için başını iki yana sallıyordu.
Hiçbir işe yaramıyordu.
Jisung'un, Hyunjin tam zirveye ulaştığı anda geri çekilmesini ve kendisini ona yalvarır durumda bırakmalarını düşündükçe deliriyordu.
Beş parasız öğrencilerden utanmadan ve sıkılmadan hatta hiç acımadan haraç kesen bir okul 'çete' başının böyle fantezilere sahip olması fazla tuhaf değildi aslında. Hyunjin'i ağlatmak istediğini söyleyip duruyordu ve yapıyordu da.

Hyunjin bunda bir sıkıntı görmüyordu çünkü bahsettiği ağlatmanın acı değil zevk sebebiyle kastedildiğini biliyordu. Jisung sevişirken ona çok iyi davranıyordu. Bir şey yapacaksa gayet nazik bir şekilde ilk onun için bir sorun olup olmayacağını soruyordu. Eğer Hyunjin kabul etmezse hiç kırılmadan, kafasına takmadan o şeyden vazgeçiyordu. Yaptıkları her sevişme güvenliydi ve Hyunjin zevkten ne cevap vermesi gerektiğini bilmediğinde bile Jisung onun gerçekten isteyip istemediğini tahmin edebiliyor ve ona göre davranıyordu.
Kısacası, Han Jisung geceleri gayet güvenliydi.
Güneş yükselip gün başladığında ise... Bir canavara dönüşebilirdi. Asla acıması ve duyguları olmuyordu sanki.
Geceleyin Hyunjin'in canını yakarım diye ödü kopuyordu fakat okula geldiğinde ondan haraç alan kişileri görmezden geliyor ve yardımına koşmuyordu.

Dünkü olay dışında.

Hyunjin hâlâ dün okulda yaptığı o hiç Han Jisung'luk olmayan hareketleri düşünüyordu. Onu Changbin'in ağından kurtarmasını ve ardından acıyan bileği için özür dilemesi. Hatta üstüne bileğini acıttığı için oraya masaj yapmaya başlaması...
Hiç onluk hareketler değildi. Hiç ayık Jisung'un yapacağı hareketler değildi.

Hyunjin sonunda okula girdiğinde bahçenin ön kapısını tercih etmiş ve kendini dünkü gibi bir beladan kurtarmıştı. Ön kapıdan bahçeye girdikten sonra arkasından gelen birilerini fark etti, onun hemen peşinden geliyorlardı.
Kafasını arkasına çevirmeden yürümeye devam etti, onları görmezden geldi fakat merdivenlerin başına ulaştığında o kadar yakınlaşmışlardı ki korktu ve yumruk yaptığı elini havaya kaldırıp arkasını döndü.
Hyunjin'in havaya kaldırdığı yumruğuna karşılık hiçbir şey yapmadıklarında Hyunjin kolunu indirdi ve onları tanımaya çalıştı. Yüzleri tanıdık gibiydi ama hatırlayamıyordu.

"Beni takip mi ediyorsunuz? Changbin hâlâ vazgeçmedi mi?"

"Ne? Hayır. Biz... Öyle geçiyorduk."

Hyunjin alt sınıflardan birine gittiğine emin olduğu çocuğa gözlerini kısıp bakmaya başladı ve üst sınıf kozunu kullandı.

"Bana gerçeği söylemek istemediğinden emin misin?"

Yanında konuşmayan çocuk araya girdi ve diğerine bir soru sordu. İki saniyelik fısıldaşmalar sonucunda ilk defa konuşacak olan çocuk söz aldı.

"Biz seni takip ediyorduk ama Changbin için değil."

"Ne? Neden takip ediyorsunuz o zaman. Bu hiç hoş değil."

forget me too | hyunsung ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin