on beş | final ☆

642 63 28
                                    

"Hyunjin?"

"Jisung?"

İki genç de takım elbiseli bir şekilde koridorda karşılaşmıştı. Jisung, Hyunjin'in adını şaşkınlıkla söylemişti çünkü bu kadar güzel birini hayatında ilk defa görüyordu. Yüzünde parıltılar vardı, gözlerinin köşesine renkli boyalar sürmüştü, Jisung o makyaj malzemesinin adını bile bilmiyordu fakat çok güzel durmuştu. Sevgilisinin yüzü parıldıyordu. Kalbi hızlı hızlı atıyordu ve kelimeler boğazında düğümlenmişti.
Hyunjin onun gözleri açık, kaşları şaşkınlıkla yukarı kalkmış ifadesine kahkaha atarak gülmeye başladı.

"Hey? Dünyadan Jisung'a??"

Jisung kendine geldiğinde yüz ifadesi ciddileşti. Hyunjin'in elmacık kemiğine çizilmiş ufak kelebeği çok sonra fark etti.

"Hyunjin. Beni unutman gerekiyor."

Jisung'un ciddiyeti Hyunjin'i strese sokmuştu.

"Ne demek bu?" Sesi konuşurken çatlamıştı. Sevgilisi hâlâ robot gibi bakıyordu ona.

"Unut beni. Ben daha fazla yapamayacağım."

Hyunjin sinirlendi. Kaşları çatıldı, bakışları keskinleşti.

"O zaman sen de beni unut."

Arkasını dönüp yürümeye başladığında Jisung koşarak onun yanına gitti. Kolundan yakalayıp kendine çevirdiğinde Hyunjin hâlâ sinirliydi.

"Seni ölsem unutamam."

"Jisung! Şöyle şeyler deme demedim mi sana!"

Omzuna yediği darbeyle Jisung gülmeye başladı, Hyunjin'in beline sarılıp kendine doğru çekti. Burnunu boynunun boşluğuna gömdü, kokusunu aldı.

"Çok güzel olmuşsun. Yanında nasıl dolaşabilirim ki senin? Kurbağa prense benziyorum ya."

Hyunjin güldü ve onu kendinden uzaklaştırdı.

"Tamam, kıyafetlerimiz kırışacak."

Jisung sinsi sinsi güldü.

"Keşke kırışsa da-"

"Jisung!" Chan koşarak onların yanına geldi. Nefes nefese kalmıştı.

"Neredesin sen? Fotoğraf çekimine başlamamız lazım."

Jisung, Chan'a döndü.

"Sanırım ben gelemeyeceğim."

"Ne demek gelemeyeceğim?"

Hyunjin'e döndü. Derin bir nefes verdi.

"Hyunjin'den ayrılırsam çakallara yem edebilirim. Başında durmam gerekiyor, siz beni anlamazsınız."

Chan ve Hyunjin göz göze geldiklerinde, ikisi de göz devirdi. Chan bu arada, Hyunjin'in ne kadar güzel göründüğünü fark etti.

"Oh! Hyunjin gerçekten çok güzel görünüyorsun."

Hyunjin kibar bir şekilde gülümsedi, hafifçe öne eğildi. Her davranışından naiflik akıyordu.

"Teşekkür ederim Chan."

Jisung bu arada ikilinin arasında kalmış, şaşkın bakışları bir en yakın arkadaşına bir de sevgilisine gidiyordu.

"Ne? Bakma bana öyle."

Hyunjin en sonunda dayanamayıp konuştuğunda Jisung bakışlarını Chan'a çevirdi.

"Ben bu çocuktan bıktım ya. Senin yakınında uçan erkek sineğe bile yükseliyor. Neler çekiyorum bir bilsen."

forget me too | hyunsung ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin