Herkese merhaba! Beğenerek okursunuz umarım. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Sevgiyle...🤍
🌘Öyle bir yerdeyim ki!
Yaprak döker bir yanımız,
Bir yanımız bahar bahçeDemir bir anda kadını incelemeye daldı. Dudağının kenarında bulunan bene takıldı kara gözleri. Sonra yine o mavilere çarptı. Karanlıkta nasıl da belli ediyordular kendilerini.
Kadın da onu inceledi bu yakınlıktan faydalanarak. Acısını unutur gibi oldu sert çehresinde gözleri turlarken. Kaşlarını olabildiğince çatmış görünüyordu, ki alnın tam ortasında bir çizgi belirginleşmişti. Alnına dökülen, kara gözleri gibi kara saçları vardı. Bedenine kaydı gözleri sonra. Yakaları kürklü bir mont onun gücünü temsil eder gibiydi.
Heyecanını yenemeyince gözlerini yumdu. Fotoğraflarından çok daha yakışıklıydı bu adam. Onu her detayına kadar ezberlemişken, neden istekle süzdüğünü kendine açıklamayadı.
"Çok mu acıyor?" diye endişeyle sordu Demir, çünkü birden gözlerini kapatmış, başını iki yana sallamıştı kadın. Sonra elini bacağına götürdü.
"Çok değil ama..." diyebildi titreyen sesiyle gizemli kadın.
"Bağladığın bez gevşemiş. Bir düğüm daha atıyorum. Bu... acıyabilir." diye konuştu Demir, güven veren ses tonunu sabit tutmaya çalışarak.
Dediğini yaptığı anda, kadın hissettiği acıyla bağırıp, elini Demir'in göğüsüne yaklaştırıp itmeye çalıştı onu.
Gaffur, sanki kendisi vulumuş gibi, acıyla inledi. Bu Demir'in ona sinirle başını çevirmesini sağladı.
"Al şu tüfekleri. Ateşlersen...!" Sonra kadına dönüp devam etti. "Seni iyileştireceğim, merak etme."
Onayını beklemeden kadını kucağına aldı. Anın getirdiği korkuyla, elini boynuna doladı kadın. Bu yakınlık yine onu çok heyecanlandırmıştı. Oyalanmadan yürümeye koyulunca, ardından gelen Gaffur soru sormaya başladı:
"Beyim bağ evine mi gidiyoruz, konağa mı? Yani bağ evi daha yakın ya, ondan diyorum ben." Elinde ki tüfekleri birbirine değdirmeden tutmak zor geldi.
"Bağ evine. Sabahattin'i ararız, gelir yarasına bakar."
"Beyim... ya ölüpte başımıza kalırsa?" Gözleri karanlık ormanda geziniyordu kuşkuyla.
"O değil ama sen elimde kalacaksın, gerizekalı!" diye tısladı Demir dişlerinin arasından.
Aralarındaki dialog kadını güldürmüştü. Ses çıkarmadan kıkırdamaya çalıştı. Bunu farkeden Demir, duraksadı.
"Gülebildiğine göre iyisin?"
Şaşkınlıkla bakmakla yetindi kadın. Bu sırada Gaffur yine aralarındaki çekimi sorusuyla bozdu:
"Demir beyim, ben taşışayım isterseniz?"
"Gerek yok! Az kaldı zaten." Gaffur'a aşırı sinirlendi. Elleri boş olsaydı, hıncını ondan çıkarırdı kesinlike.
Kadın, inandırıcı olmak adına... hakkında her zerresini bildiği adama adıyla seslendi.
"Demir?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİĞER YARIM 「DY」
Romance"Sarıl, sımsıkı sarıl bana Hünkar! Öyle bir sarıl ki kokun sinsin üstüme. Sinsin de gelmeyeceğini bildiğim halde umut olsun bana sen kokan ben." 💫 "Ben... sen diye diye kendimi kaybetmişim Ali Rahmet! Ben seni gecenin en karanlık saatinde gözlerim...