Herkese merhaba! Umarım beğenerek ve severek okursunuz. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere...♥️
⭐️"Ya şimdi, ya da hiç, ya şimdi onunla olacağım, onunla yanacağım, ya da onsuz bir ömür, her saniye, tek başıma!Şimdiye dek böyle yanmadım mı zaten?!"
🩸Ali Rahmet'in kurduğu cümleler, Hünkar'ın içinden binlerce düşünceyi, binlerce hissi beraberinde getirmişti. Hüznü, mutluluğu, kızgınlığı, kafa karışlılığını, ruh ağırlığını, iç muhasebeyi, özlemi, sevdayı, ve sayılamayacak bir çok şeyi, herşeyi. En sonunda konuşmaya karar verdi Hünkar:
"Sen bana acıdığın için mi burdasın?" diye tüm titrekliğiyle ortaya döküldü sesi.
Adam dediklerinden nasıl olur da bunu çıkarır diye düşündü. Kafasını sallayıp, bir şeyleri düzeltmesi gerektiğini farketti:
"Gerçekten mi Hünkar? Sana acıdığımı mı düşünüyorsun... gözlerinde demek bu hale büründüm."
Sesi çok üzüldüğünü belli etmişti.
Hünkar'ın elini yatağa bıraktı ve ayağa kalktı. Pencereye doğru adımladı, açtı ve içeriye soğuk havanın sızmasına müsade etti.Hünkar dediğine çoktan pişman olmuştu da, nasıl düzelteceğini bilmiyordu ki. Yatmaktan heryerinin tutulduğu hissetti. Ellerini iki yanına koyup destek alarak oturmaya çalıştı ama bu ani sayılabilecek haraketi acı bir iniltiyle göz önüne serilmişti.
Aslında başarıyordu da, Ali Rahmet hemen yanında bitiverip oturmasına destek olmuştu. Arkasındaki yastığı da iyice yerleştirdikten sonra, endişeyle yüzüne yaklaşıp sordu:
"İyi misin? Hemen doktor çağırıyorum! Zaten neden en başından çağırmadıksa. Ah, akıl mı kaldı ki...!" tam gidecekken:
"Dur! Gitme!" dedi kadın "Sana bir şey oldu sandım. Çok korktum! Demin niye öyle dediğimi bende bilmiyorum..." sona doğru biraz çocukça çıkmıştı sesi. Öyle deyince adamın kalp atışları hızlandı. Ellerini kadının yüzüne koydu:
"Ama ateşin var senin. İzin ver doktor çağırayım."
"Hayır, gitme! Zaten o kendi gelir." dedi ve güldü "Yok ya sana öyle gelmiş." Ellerini onun yüzündeki ellerinin üzerine koydu.
"Tamam, buradayım!"
Yüzlerinin arasındaki çok az santimlik geçitte duyguları sıkışıp kalıyordu. Hünkar bu yakınlıktan aşırı heyecanladı ve biraz daha böyle kalırsa yalnış yola sapacağını bildiğinden, elleriyle ellerini yüzünden çekti:
"Tamam! Biraz nefes almak istiyorum! Kalkacağım!"
"Daha doktor bakmadı! Nereye kalkıyorsun acaba bu halinle!"
"Sen kendinde bak! Yorgunluk akıyor yüzünden! Hiç uyumadın mı sen!" son dediğinin cevabını biliyordu ya, neyse...
"Durumları bilmezmiş gibi konuşmasana, Hünkar!" Kadın derin bir nefes alıp başını onaylar bir şekilde yasladı. Ayaklarını yataktan aşağı sarkıttı.
"Ne yapıyorsun sen! Hünkar, bak daha kötü olur! Yat hadi!"
Bunun aksine Hünkar hiç duymuyormuş gibi yaptı, serumuna dikkat ederek iyi ayağının üzerine basarak ayaklandı. Ali Rahmet hemen önüne geçti olası bir durum için:
"Bari ayakların çıplak kalmasaydı. Nerde ayakkabıların? Şimdi her şeyin üstüne üşüteceksin birde."
"Hadi ama Ali Rahmet! İnce düşünme bu kadar. Belki soğuğu hissetmek istiyorumdur?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİĞER YARIM 「DY」
Romantik"Sarıl, sımsıkı sarıl bana Hünkar! Öyle bir sarıl ki kokun sinsin üstüme. Sinsin de gelmeyeceğini bildiğim halde umut olsun bana sen kokan ben." 💫 "Ben... sen diye diye kendimi kaybetmişim Ali Rahmet! Ben seni gecenin en karanlık saatinde gözlerim...