Merhaba! Yeni bölüm sizlerle. Keyifli okumalar diliyorum! ❤️
Oy ve yorumlarınızı esirgemeyiniz lütfen🐥⚡️
Bir diğer bölümün tarihini daha erkene çekebilirim ama daha kesin değil. (biraz kısaltma kararı aldım)BÖLÜM ŞARKISI (🖤):
MADRİGAL- SENİ DERT ETMELER👌🏿Herkes buraya Hünkar ve Ali Rahmet için
'❤️' bırakabilir mi?🌓GÖZÜMDE, GÖNLÜMDE TÜTÜYORSUN...
"Hünkar nereye kayboldun sen?" Meraklanmıştı kardeşi için Hasene.
"Müzik...biraz fazlaydıda, dışarıya çıktım. Gerçi hala çok fazla."
O an sanki Hünkar'ı kurtarmak için yetişirmişçesine, dans müziği yerini klasik müziğe bırakmıştı. Sanırım kendisi gönlündekiyle dans edemediği için ortamda dans eden çift görmek istemiyordu.
"Öyle olsun bakalım." dedi Hasene elindeki şarabı yudumlarken. Diğer eliyle de bir bükle sarı saçını işaret parmağına dolayıp aniden bırakıyordu, buna rağmen saçının maşasında bir değişiklik görünmüyordu.
"Abla kaçıncı kadehin bu?" Gözleriyle koyu renkteyi sıvıyı süzerken kaşlarını çatmadan edemedi.
"İkinci. Ama daha fazla içmeyeceğim. Biliyorsun-"
"Biliyorum! Ondan soruyorum ya!" diye ablasının lafını balla kesmişti Hünkar.
Hasene başını biraz mahçup bir şekilde büktü ve onu onaylar bir tavırla aşağı yukarı sallayıp söze girdi:
"Sende alsana içmeye bir şeyler. Hem azıcık rahatla, her an kaçıp gidecekmiş gibi duruyorsun." Eliyle de kendi kadehini gösterdi."Ablaaa!" Gözlerini belertmekten son anda vazgeçti Hünkar, çünkü Hasene eli ile garsonu çağırdı.
Ondan tarafa döndüğünde garsonun otuz iki diş sırıtarak içecek getirdiğini gördü. Yüzüne sert bir ifade yapıştırıp yanına ulaşmasını bekledi.
Geldiğinde daha ne istediğini sormadan ona meyve suyu uzattı. Kaşını yukarıya kaydırıp sorgularca bakış atmaktan geri kalmadı Hünkar. Demir'in yaşlarındaydı ama dış görünüşü farklıydı tabi. Orta boylu, saçları yok denilecek kadar az, kara gözlü, sıska bir gençti."Şey...Hünkar hanım, dernek için düzenlediğiniz davette üç bardak karışık meyve suyu içmiştinizde. Ben servis etmiştim." Sona doğru sesi kısıldı ve aklına gelen ile devam etti "Tabi sonra viski. İsterseniz viski getirebilirim hemen."
"Yok, gerek yok. Meyve suyu yeterli." deyip narin parmaklarını bardağa doladı ve tekrar garson ile buluşturdu zümrütlerini. "Teşekkür ederim!" Göz teması kaybolduğunda genç çocukta ortadan kaybolmuştu.
"Hünkar bu çocuk senin ne içtiğini nasıl aklında tutuyor?"
İçten içe Hünkar'da şaşırmıştı ama o geceden pek bir şey hatırlamıyordu. Geçiştirmek için "Ne bileyim ben? Kalmış işte aklında."
"Artık nasıl etkilendiyse..." diye kendi kendine mırıldandı Hasene.
✨
O sırada ensesine vuran sıcak bir nefes hissetti Hünkar. Saniyeden daha az bir süreydi bu. Sonra bir el sağ omzuna dokundu. Başını aniden o yöne çevirince anladı. Demir'di.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİĞER YARIM 「DY」
Romansa"Sarıl, sımsıkı sarıl bana Hünkar! Öyle bir sarıl ki kokun sinsin üstüme. Sinsin de gelmeyeceğini bildiğim halde umut olsun bana sen kokan ben." 💫 "Ben... sen diye diye kendimi kaybetmişim Ali Rahmet! Ben seni gecenin en karanlık saatinde gözlerim...