18. BÖLÜM- BİR RÜYA Kİ...

972 117 44
                                    

Herkese yeniden merhaba! Yeni bölümü keyifle okursunuz umarım. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.⚡️🌹

DUYURU/gibimsi/: Bu önümüzdeki iki hafta bölüm yayınlayamayacağım çünkü 3 sınavım var...😔
YENİ BÖLÜM TARİHİ- 14/02/2021 ⚡️

Buraya okuduğunuz tarihi alabilir miyim?🕊

BÖLÜM ŞARKISI (🖤):
PA- Beni kendinden kurtar🌫

🌓 HAYAT DENEN BU SAVAŞTA HERKES BİR YERLERDE, KENDİ BİLDİĞİ ŞEKİLDE MÜCADELESİNİ VERİYOR. ONLARIN MÜCADELESİ SIRADAN ASLINDA, DİĞERLERİNDEN HİÇBİR FARKI YOK.
Ya da yoktu...

🌫
Bulunduğu oda gece olmamasına, perdeler geri kadar açık olmasına rağmen, karanlık ve hayli boğucuydu.
Birden kapı açıldı. Gözünü kapıdan gelene odaklamaya çalıştı ama tek gördüğü sis bulutları ve gri renginin adlandıramadığı tonlarının yavaşça odayı hapsetmesiydi. Korktu. Geri adımlamak istedi ama sanki vücudunun kontrolu artık onun elinde değildi. Yerinden milim oynatamadı bedenini.

Adım sesleri kulağını tırmalamaya başladığı için elleri ile kulaklarının sesleri işitmesini engellemeye çalıştı çaresizce. Sesler kesilmeyince ona doğru gelen çift ayakkabıya takıldı gözü. Siyah, ucu sivri ve... bu etrafı kapyalan siste belirgin olan tek şeydiler. Tam dibinde durdu.

Endişe ile etrafı taramaya başladı gözleri. Kapıya doğru koşsa, kaçıp kurtulabilir miydi? Daha da önemlisi kimdi bu?

"Hayır, Hünkar'ım! Denemeye bile kalkma!" dedi o tanıdık ses.

Adnan...

Gözlerini istemsizce kısıp, yüzünü bu kötü sese karşı buruşturdu. Korkarak atmaya devam eden kalbine aldırmadan titrek bir nefes çekti içine. Kendi söylediği kelimeler, dudaklarının arasından firar ederken anlamları pataklanıyordu, dövülüyordu.

"Buradan kurtulacağım." Tesiri yoktu hiçbir kelimenin.

Sis bulutları haraket etti, dağılacak gibi oldular.  Denilenleri işitmesi zordu ama duymak istemediği şeyleri duymaya mahkum edilmişti bu odada.

"I-ıı... Hayır! Gitmek yok dedim sana kaç defa!"

Sesinin tınısı o derece tanıdıktı ki, kendi sesine yabancılaşıyor gibiydi. Gücünü toplayıp bir adım geriledi. Yere baktığında o ucu sivri ayakkabılardan bir adımdan fazla uzaklaştığını gördü. Umut kelebekleri ile doldu sanki etrafı.

"Gideceğim, uzaklaşıyorum işte senden. Görmüyor musun?"

"İstesende gidemezsin. Bunu sende biliyorsun."

Olumsuz tüm duydular yansıdı odaya. Zaten var olmayan umutlar da gittiler. Şimdi hiç olmadığı kadar yakındı o ayakkabılara.

"Bitir artık! Çok anlamsız, her şey bitsin. Neden beni azad etmiyorsun?"
Tekrarlıyordu defalarca yüreğinde dönenleri.

Sonra bir gülüş yankılandı derinden...
"Çünkü benim güzeller güzeli, melek karım ancak böyle mutlu olabilirdi."

"Ama değilim!" Geri adımlar atmaya başladı.
"Benden ne istiyorsun?" Boğazı acıdığını hissedebiliyordu. Bu nasıl mümkündü ki?! Bir cevap gelmedi.

DİĞER YARIM 「DY」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin