Herkese merhaba! Keyifli okumalar diliyorum! 🤍
Önceden yazılmış olduğu ve vakit bulamadığım için yazdığım gibi atıyorum bölümü. Önerileriniz cepte. ⚡️Bir dahakinde bol bol Hünkar&Ali Rahmet okuyacağız.
🌑Bilmez yar gönlümden bilmez
Akar gözyaşlarım dinmez
Bir kere yüzüme gülmez,
Eyvah, eyvah ey...🌑Ali Rahmet heyecanla bir diğer fotoğrafa geçerken, gülüşü soldu. Hünkar yine aynı bankta oturuyordu. Saçları dalgalanıyordu ve kameraya bakmıyordu. Lakin eli... eli kendini belli eden karnındaydı. Fotoğrafı gözlerine yaklaştırdı ve buğulanan gözlerine inat bakmaya devam etti.
"Bu... abi, bu..." diyebildi sadece. Dışarıya verdiği nefeste boğulacak gibi oldu.
"Hamile Hünkar, Adnan'dan." dedi kardeşinin yüzüne bakamazken abisi. Hünkar'ın yaptığı ihanetti belki ama onun ki sırtından bıcaklamaktı. Çocuğun babasının kardeşi olduğunu bile bile yalan söyledi ona. Vazgeçsin istedi. Bu acıyı yaşasın ve yarası kapansın istedi. Belki o zaman Hünkar'a kinlenip sevdasını kalbine gömerdi. Ve o da Adnan'la rahatça işlerine devam ederdi. Bunu yapmasını bizzat Adnan istemişti ondan.
Ali Rahmet ise görmediği son fotoğrafı aldı eline. Adnan Hünkar'ın elini öpüyordu. Ne söyleyebilirdi ki, Hünkar unutmuştu onu. Bir gün pişman olup gelecek umudu, hamile olduğunu anladığında paramparça oldu. Başka adamın çocuğunu taşıyordu karnında, başka adama gülüyordu.
"Vazgeç artık aslanım, vazgeç. Ben senin yanındayım. Ailen seninle. Unutturacağım sana o kadını. Onun seni unuttuğu gibi hemde." dedi ve sinsice gülümsedi. Daha şimdiden bulmuştu kiminle aralarını yapacağını.
Eğer herşey yolunda giderse, refah içinde sürdürecekti ailesinden gizlediği bağımlılığını. Rana Erdemli'yle akraba olmak en çok ona yarayacaktı. Belki de sonrasında kendi baronunu kurardı, yer altına karışırdı, tıpkı babasının yerin üstünü altına getirdiği gibi...
"Sus!" diye kükredi Ali Rahmet ve bir hışımda Samet'in boğazına geçirdi parmaklarını. Samet ise gülümsüyordu. "Hünkar benden vazgeçmez! Asla abi, asla vazgeçmez." O arada abisini boğudunu anlamadı bile . Samet'in yüzü kızarmaya başlayınca kendisini geri çekti ve onu özgür bıraktı.
Soluklarının arasında Samet kesik kesik, "Aptal! Sen iyice kafayı yedin. Kadın evli ve hamile." dedi boğazını ovalarken "... ve mutlu. Hünkar yok artık! Anla!"
"Kafayı yedim, çünkü onsuz olmuyor. Görmüyor musun? Bu fotoğraflardan sonra ne diye yaşıyorum hala, bilmiyorum." Adnan'la olan fotoğrafı buruşturdu. "Benden gittiğini hala aklım almıyor benim. O beni seviyordu, bu kadar kolay unutamaz."
Samet içinde biriktirdiği gerçekleri haykırmak yerine acımasızca "Sen ne olmasını bekliyordun. Bir gün herkes gider. Sen onu unutmamış olabilirsin ama o seni unutmuş. Evlenmiş, anne olmuştur bile artık... belki." deyiverdi kardeşi ağlarken çocuk gibi karşısında.
Ali Rahmet ağlıyordu, lakin beyninde yankılanan, Boşuna bu beklemem... Hünkar benden gideli çok olmuş.' oldu.
Buna rağmen kalbine söz geçiremeyerek mektuptaki adresi ezberledi gözleri.
"Abi... Almanyaya gitsek. Beni görürse, yüz yüze gelsem onunla, bir ihtimal-"
![](https://img.wattpad.com/cover/243842146-288-k578493.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİĞER YARIM 「DY」
Romance"Sarıl, sımsıkı sarıl bana Hünkar! Öyle bir sarıl ki kokun sinsin üstüme. Sinsin de gelmeyeceğini bildiğim halde umut olsun bana sen kokan ben." 💫 "Ben... sen diye diye kendimi kaybetmişim Ali Rahmet! Ben seni gecenin en karanlık saatinde gözlerim...