Yanındayım {Daddy}

1.Bölüm {Yara}

Hikayeye başlamadan önce bir kaç uyarı da bulunmak istiyorum. Hikayem yaş farkı ve Daddy Issues içerir. Eğer bu iki şeyi sevmiyorsanız hikayemi okumanızı tavsiye etmem.

Bu hikayemden önce de bir kaç kez Daddy ve Öğretmen-Öğrenci hikayesi yazmıştım ama bu kesinlikle onlardan farklı ve özel olacak. Haftalarca karakterlerimi kafamda kurguladım. Acaba nasıl yapsam diye düşündüm. Gerçekten en emek verdiğim hikayem olacaktır.

Hikayeyi okurken karakterlerimi sevmeyebilirsiniz, sevebilirsiniz şu anda bilemiyorum. Fakat sizden tek isteğim karakterlerimi sevmezseniz ve bu konu da yorum yapmak isterseniz lütfen sadece karakterlere yorumlarınızı yapın. Genel olarak hikayeme değil, tabi genel olarak hikayemi sevmezseniz bütün kötü yorumlara ve eleştirilere açığımdır.

Son olarak şunu söylemek istiyorum. Bu yolculukta karakterlerimin ve benim yanımda olduğunuzu yorumlarınızla, votelerinizle belli ederseniz çok mutlu olurum. Voteler değil de yorumlarınız benim için gerçekten çok önemli çünkü sizin yorumlarınızla yazma isteğim çok daha fazla geliyor. Söyleyeceklerim bu kadardı hikayeye geçelim mi?

Başladığınız tarihi ve saatti buraya bırakırsanız benim için çok güzel bir hatıra olur. <3

*

(Bu kitap ilk defa yazmaya başladığım zamanlardan kalan bir kitaptır bu yüzden dilin sadeliği ve kurgunun bazı yerlerde aşırı cringe olmasından dolayı mahcupum...)

Yazar'dan...

Genç kız okula yaklaştığını fark ettiğinde gözlerindeki yaşları sildi. Otobüstekilerin kendisine bakışlarını umursamamaya çalışarak az önce beceriksiz bir şekilde koluna sardığı sargı bezine baktı. On dakikadan az bir zaman geçmesine rağmen sargı bezi kendi kanıyla dolmuştu. İç çekerek telefonundan saatte baktı. İlk ders edebiyattı ve geç kalmıştı. İçinden küçük bir küfür savurdu. O derse geç kalmaması gerektiğini biliyordu. Okulu çok sevmese de edebiyattı çok severdi. Bu sene neredeyse hiçbir dersi kaçırmamıştı. Edebiyat saatlerinde, edebiyat öğretmenini kapı da beklerdi. Yetkin Hoca'nın kendisine yönlendireceği soruları tahmin edebiliyordu. 'Dersime neden geç kaldın?' , 'Benim dersime asla geç kalmazdın.' , 'Bir sorun mu var Begüm?' Bu soruları gerçekten duymak istemiyordu. Otobüs durakta durduğunda Begüm uzun kollu tişörtünün kollarını sargı bezine dikkat ederek aşağıya çekti. Sargı bezindeki kan tişörtüne bulaşmıştı. Söylenerek bunu kamufle etmek için deri ceketini üstüne giydi.

Otobüsten indiğinde okula yaklaşık üç dakikalık yolu olduğu için koşar adımlarla derse daha fazla geç kalmamaya çalıştı. Okulun bahçesine girdi. Bu sıra da kulağına müdürün sesi geldi.

''Küçük hanım? Durun bir dakika.''

İçinden bir küfür daha savurarak yanındaki esmer adama baktı. Müdür onu baştan aşağıya süzdü.

''Yaklaşık on dakika geç kaldın.''

Begüm derse daha da fazla geç kalmamak için kafasını salladı.

''Özür dilerim. Bir daha olmamasına dikkat edeceğim.'' Dedi.

Müdürü biran önce başından savıp, derse gitmek istiyordu. Müdür onu bir süre daha süzdüğünde Begüm parmaklarıyla oynamaya başladı. Süzülmeyi sevmiyordu. Üvey babası bunu yeterince yapıyordu. Esmer adam sonunda gözlerini, kızın gözlerine çıkardı.