16

80 60 45
                                        

"Kayıplar ve vedalar...Birbirinden farklı hikayelerde tek ortak nokta ise kazanmaktı."

16

Büyük bir oyunun içinde kimle karşı karşıya olduğumuzu bilmeden savaşıyorduk. Birisi bizimle fena halde dalga geçiyordu. Güçlüydü, çok güçlüydü. Bizi karşısına alacak kadar güçlüydü. Bir şeye güveniyordu ve biz onu bulmaya niyetliydik. İşin sonunda ise her iki taraf da kan akıtacaktı.

Azer yerinde duramıyor, öfkeden kuruyordu. Onun endişesi eleman kaybetmekti. Zamanında çok kayıp vermiştik ki vermeye de devam ediyorduk. Kendi mekanımıza ellerini kollarını sallayarak girmiş bizim alanımızda adam öldürüyorlardı. Apaçık ortada birer kurbandık Azer ve ben. Göze gelmiştik.

Tüm günüm Azerle planlar kurup bozarak geçmişti. Azer beş saat elli iki dakika kadar uyumuş ardından uyanıp tekrar benimle masaya oturmuştu. İki saatlik uykuyla ayaktaydım. İki haftayı derleyip toparlasam ancak bir insanın günlük düzenli uyuduğu sayı kadar uyumuştum. Şu sıralar keyifler yerinde değildi. Karşı düşmanlara bunu fark ettirmemeye çalışsak da bazıları fark etmişti.

"Biraz rahatlamaya çalış." dedim Azer'e. Haritayı elinin altında ki kalemle çiziyor ve düşmanı tuzağa çekmeye çalışıyordu. Ancak her ikimiz de bu kişinin kolay lokma olmadığını biliyorduk. Bizi ugraştıracaga benziyordu.

"Nasıl rahatlayabilirim Efra?" Dıştan tepki vermesem de şaşkındım. Bana ilk defa ismimle hitap etmişti. Eliyle anlını ovaladı. "Aklım almıyor bir türlü. Kendi mekanımıza hiç bırakmadan girip bizim adamımıza kurşun sıkıyorlar. Anlayamıyorum."

"Çözmeye çalıştıkça kördüğüm olacaktır."

"Kenara mı çekilmemi istersin?"

"Hayır." Bu eli kolu bağlı haline güldüm. Masada ki elinin üzerine koydum ellerimi. Ellerim onun elleri yanında küçük kalmıştı. "Biz araştırmaya devam edeceğiz. Ama sen ve ben adamların dahil olmak üzere bunu kimseye fark ettirmeyecek."

"Bu büyük bir olay." dedi dakikalar sonra gözlerini ellerimizden çekip, bakışlarını gözlerime taşırken. "Gizlemek kolay olmayacaktır."

"Tüm liderleri toplamanı istiyorum. Sadece liderler toplanacak ve herkesin ortaklaşa birleşeceği büyük bir alan olacak. Toplantı yapıp durumu açıklayacak ve durumu düzeltecegiz."

Sesli bir nefes verdi. "Her kelimen hançer gibi kalbime saplanıyor. O güzel aklından neler geçiyor?" Düşüncelerimi kara gözlerini, mavi gözlerime bakarak anlamaya çalışıyordu. Ne yapmak istediğimi anlayamadığında ise kendisini benim marifetli ellerime bırakıyordu.

"Sen sadece bana güven ortak." Alkol dolu bardagımdan büyük bir yudum aldım. Derin bir nefes alırken bakışlarım harita üzerine düştü. "Sonrası tereyağdan kıl çeker gibi zahmetsiz olacak. Sadece güven..."

Harita'nın neredeyse her yeri kırmızı çizgiler doluydu. Bu düşmanın Türkiye de olduğunu düşünüyorduk. Tabii yurt dışından yönetme ihtimali de vardı. Ama bunun için tüm güvenlik sistemini çökertmiştik. Telefonlar dinleniyordu. Düşman içimizdeyse kolayca bulacak eğer dış taraftansa acımadan infaz edecektik. Bu görev Azer ve beni aşıyordu. Devreye tanıdıklar girecekti.

Kapı tıklatıldı ardından bana sürekli yardım eden yakışıklı oğlan başını içeriye soktu. "Efendim bir kaç kayıt var. Kağıda döküldü. O yüzden rahatsız ediyorum."

GÖLGESİNDE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin