24-Dönüş

732 46 32
                                    

Merhaba sevgili okurlarım! Bugün YGS sınavıma girdim. İyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Bu zaman zarfı içinde yanımda olan herkese çok teşekkür ediyorum.

Haftalar öncesinden verilmiş bir sözüm vardı. "Ygs bitsin ilk nefesimi burada alacağım." diye. Umdugum gibi de oldu. İlk elime aldığım şey kitabımı yazmak oldu. :)

Ve bu zaman sürecinde yine beni mesajlarıyla mutlu eden hiç tanımadığım okurum Fatma'ya çok teşekkür ederim. Bu bölüme sana özel ithaf vermek istiyorum bilgisayarımdan girince. Mesajlarınla, iyi dileklerinle beni hiç yalnız bırakmadın. Çok teşekkür ederim. İyi ki varsın! Ve yine sadece kullanıcı adlarını bildiğim beni yanlız bırakmayan zeyzey3858, suprensesi, fatmanurkurem7, 0707selena, HaticeAkz,AlexRyuzaki, liselikatil, nazbulgan ve madampoet'e çok teşekkürler.Beni hiç kırmayan, benim hep yanımda olan Soner abime teşekkür ederim:))) Wattpad'e geliş nedenim olan GurkanGulsenT'ye selamlar ve ayrıca teşekkürler :D

20.3K olduk! Herkese çok ama çok teşekkür ederim! Yorumlarınızı eksik etmeyin. Hepinizi çok seviyorum. İyi ki varsınız! :)))

*Bölüm başlığım içime sinmedi. Size sormak istedim. Önerisi olan yoruma yazabilir mi?
*Multimedia: Özün :)))))

En sevdiğim yerler cam kenarlarıydı... Otobüste, minibüste, okulda, yatakhanemde...

Bugün sabah erkenden kalkmanın verdiği yorgunlukla cam kenarına doğru yürüdüm. Perdeler kapalı olduğu için içeri aydınlık girmiyor, yüzüme güneşin aydınlığı vurmuyordu. Perdeyi açtım ve yüzüme gelen sabahın ilk güneş ışıkları yüzüme vuruyordu. Mükemmel bir sabah... Fakat benim için kabusun başladığı bir sabahtı.

Doğum günüm aslında güzel ve berbat arası bir çizgide geçmişti. Kaan ve sonrası gibi bir döngü oluşmuştu. İlk aşkının yanında bir kız görmek hangi kızın yüreğini acıtmazdı ki? Ama artık Kaan'sız bir hayat sürmeliydim. Olamamıştık. O da mutluydu şimdi...

Partiden vedasızca bir kaçış yapmıştı. Aynı benim ona yaptığım gibi. Nedeni belli değil, vedasız kaçış. Özün'ü kıskandı desem, bana ufaklık diyordu ve sevgilisi vardı. Yani saçma bir düşünceydi bu. Gözlerimi kapattıp bu düşünceyi aklımdan çıkarmak istedim. Kaan'sız bir hayat istiyordum. Yorulmuş muydum? Sevmekten yorulmadım ama üzülmekten yorulmuştum. En iyisi, Özün'le beraber yeni günlere merhaba demekti.

Partinin nasıl bittiğine dair aklımda, hayalimde en ufak bir ayrıntı yoktu. Bir rüya gibi gelmişti ve bitmişti.

Yatakhanemi havalandırdıktan sonra camları kapattım. Yatağıma doğru yürüdüm. Çok dağınık yatmıyordum ama yatağa serdiğim nevresim bozuluyordu. İlk önce nevresimimi düzelttikten sonra yatağımı toparladım. Bu yatakta o kadar anım geçmişti ki. Bunu düşününce derin bir iç çektim. Ve sıra dolabımda ki kıyafetleri bavula yerleştirmekteydi.

Karne günü en sade haliyle geçmişti ilk başlarda. Sınıf birincisiydim ve takdir almıştım. Ama ummadığım bir derece almıştım. Okul birinciliği! Okul sırasında müdüremiz Nagihan Hanım kürsüde ismimi söylediğinde afallamıştım. Hiç beklemediğim bir anda iyi bir haber almak... Afallamamın nedeni buydu. Kürsüye çağırdığında elim ayağıma dolanmıştı. Sevinçten gözlerim dolmuştu. Müdüre Hanım 9,10,11 ve 12'lerin birincilerinin hepsine birer hediye verdi. Herkesi tek tek öptü ve başarılarımızın devamını diledi.

Hayatım bu kadar olumsuzken bu başarımın sırrı neydi? Cevabı kendi içimde bilsem de kendime itiraf etmekten kaçıyor gibi davranıyordum. Evet beni seven, sevip kollayan bir ailem yoktu. Onlardan kaçış yolumu "okumak" olarak nitelendirmiştim. Halbuki "okumak", "kazanmak" benim kendime hediyemdi. İyi bir yerlere gelmek, başım önde değil de dik yürümek için okuyordum.

BANA UZAK AŞK #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin