15-Whatsapp'taki Yabancı

1.2K 161 44
                                    

Kaan'dı bu. Gelmişti. Benim için gelmişti. Şuan mutluluktan ölebilirdim. Bütün acımı, tasamı unutturan tek varlık. Beni, bana bırakmayan kişi.

"Hoşgeldin Deniz! Aramıza yeniden hoşgeldin." dedi sahneden inerek, yanıma yaklaşınca.

"Hoşbuldum Kaan. Ne gerek vardı böyle bir şeye. Yani çok büyük şeylerdi bunlar benim için." diyebildim. Heyecandan konuşamamıştım bile. Herşey muazzamdı.

"Sen en güzellerine layıksın." dedi gözlerimin içine bakarak. Sonra elimi tuttu. Elimi hemen geri çektim. Ne yapmaya çalışıyordu? Elimi çekince bir de tokat attım üstüne. Ve hızla oradan çıktım. Gelen ilk taksiye atladım. Kaan arkamdan geliyordu. "Deniiiiz özür dilerim." diye bağırıyordu. Hiç aldırış etmeden taksiciye okulu tarif ettim. Bir an önce gitmeliydim buradan. O da diğer erkekler gibiymiş meğer. O da... Ne önemi var ki?

Taksici bir anda durdu.

"Ne oldu?" diye heyecanla ve merakla sordum.

"Hanımefendi öndeki araba önümüzü kesti ve yol vermiyor."dedi.

"Başka yoldan çıkış yok mu?"

"Malesef biraz zor. Geriye geriye sürerek çıkmam gerekiyor. O da biraz zor gibi gözüküyor. Gidiş yönü olduğu için kazaya neden olabilir." dedi taksici beyefendi. Taksinin camını tıklatan birini gördüm. Benim kapıma yöneldi ve kapıyı açarak beni çıkardı. Kaan'dı bu. Elini kolumdan çektim ve o tekrar kolumu tuttu ve bu sefer de çekerek bağırmaya başladım:

"Kaan sen ne yapmaya çalışıyosun? Elimi tutmak nedir ya? Farkındaysan ben senin kardeşinin arkadaşıyım. Kardeşin yaşındayım. Sen nasıl-" derken dudaklarımı öptü ve bıraktı. Alnını alnıma dayadı. Nefes alıp verişlerini duyabiliyordum ve kalbinin deli gibi çarptığını hissedebiliyordum. Ve yine kulağıma fısıldanan bir kaç kelime...

"Seni çok seviyorum Deniz. Sen benim nefesimsin. Ve insanlar nefes almadan yaşayamazlar. Lütfen izin ver, seni sevmeme..." dedi kalp atışları daha da hızlanarak.

Benimde kalp atışlarım hızlanarak uyandım. Ablam derse geç kalacağımı söyledi ve hazırlanmalıydım. Bu gördüğüm en güzel rüyaydı. Hiç bitmesini istemediğim.

Ablam bir kez daha uyarınca irkildim. Sanırım bir haftadır uyuyordum ve kendimi istirahate cekmistim. Bu dinlenme birazda olsa bana iyi gelmişti. İlaçlarımda beni bir nevi ayakta tutuyordu.Şimdi ise saat çoktan geçmişti ve derse geç kalacaktım. Artık okula dönmeliydim. Vücudumda hala bir ağrı vardı. Yorgunluktandı heralde.

Dolabımda her zamanki gibi ütülü, düzgün okul kıyafetimi giydim. Saçlarımıda örüp hemen sınıfa doğru koştum. Baya geç kalmıştım. Sınıfın kapısını açtığımda öğretmenlerim, sınıf arkadaşlarım "süpriiiiz" diye bağırdılar. Sınıtaki her yere "Hoşgeldin Deniz" yazmışlardı. Sevinçle hepsi hoşgeldin diye bağırmıştı. Çok mutluydum. Aile sevgisi görmemiştim ve tanımadığım insanlar benim üzerime düşüyorlar, beni seviyorlardı. Öğretmenim yanıma yaklaştı:

"Hoşgeldin Denizcim. Çok geçmiş olsun. Ama artık üzülmek yok. Bir sıkıntı olursa beni buluyorsun." dedi müzik öğretmenim. Çok sevecen, sıcak ve tatlıydı.

"Çok teşekkür ederim öğretmenim. Sizde iyi ki varsınız. Benim zor zamanlarımda hep yanımda oldunuz. Size çok minnettarım." dedim ve öğretmenime sarıldım.

Arkadaşlarımda tek tek geçmiş olsun dediler. Herkes kendi çapında yiyecekler almışlardı. Ve bana ikram ederek ufak parti tadında, bana hoşgeldin demek için toplanmışlardı. Gerçekten ayakta durmaya halim yoktu. Kendimi toparlamaya çalışıp onlara katılmaya gayret gösterdim. Fakat üzgün suratla fazla katılamıyordum. Bu kadar zamanda ne kadar iyi insanlar tanımıştım.

BANA UZAK AŞK #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin