17-Kaan Artık Yok!

1.3K 126 65
                                    

Kanamaya başladığında vazgeçtim. Hayat zordu, evet ama beni seven ablamı bırakamazdım. Kendimi düşünmeliydim. Dilara bile üzülürdü ben ölseydim. Vazgeçtim ablam için, kendim için, hatta Kaan için.

Jileti çöpe atarak bileğimden akan kanı temizledim. Açık çekmeceden bir yara bandı aldım ve yapıştırdım daha fazla akmasın diye. Sahi acılarıma da bir yara bandı yapıştırsam daha acır mıydı?

Yorganı üstüme çekip uyumaya çalıştım. Uyku tüm acıların ilacı olabilirdi ama beni uyku tutmuyordu. Kolay değildi yaşadıklarım.

Kulaklığımla şarkı dinlemek istedim bir an. İnternete girdim telefonumdan. Sevdiğim slow şarkıları Youtube'da açıp dinlemeye başladım. Bu sıra telefonuma bildirimler yığılmıştı. Açmak istemedim ama bir yanım biriyle dertleşmek istedi. Whatsapp'a girdiğimde Dilara'dan mesaj vardı. Bir de tanımadığım bir numaradan mesaj vardı.

Dilara:

" Canım nasılsın ? " diye yazmıştı. Son görülmesi yarım saat önceydi. Tabii apar topar çıkınca ona da haber verememiştim.

" Dilara hiç iyi değilim. Bana kaçıran kişi Duygu'nun mezarını kazmış ve bir not bırakmış. Ne istiyor bizden anlamıyorum ki. Hayatım zindan oldu resmen. Umarım zaman ilaç olacak canım. :( " yazmıştım. Tekrar gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Düşündükçe sinirlerim geriliyor, kendimi yıpratıyordum. Sonra diğer mesaja da baktım. Yabancı numaradan beş tane mesaj yollamıştı. Numarasının ad kısmında yine müzik delisi yazıyordu ve gene o. Okumaya başladım:

"Merhaba:)"

"Merhabaaaaa :))))"

"Orada mısın?"

"Cevap vermeyecek misin?"

"Peki sen bilirsin."

Bunları dün yazmıştı ve bugün son görülmesi 10 dakika önceydi. Bir anda çevrim içi yazdı. Yazıyor... yazısı çıktı. Halbuki ben daha ona cevap bile yazmamıştım. Mesaj anında geldi.

" Hmm mesaj görülmüş ama cevap verilmemiş... " diye ergen tribinde yazılmıştı. Kimdi ki bu ya? Ses kaydını tekrar dinlemek istedim. Ama sildiğim için bulamamıştım. Tekrar atmasını rica ettim.

"Bugün hiç iyi değilim müzik delisi. Bana tekrar ses kaydını atar mısın?" dedim. Mesajım anında görüldü ve Ses kaydediliyor... yazısı çıktı. Yaklaşık bir dakika sonra mesaj geldi. Ses kaydıydı ve açtım ses kaydını dinlemeye başladım.

"Neyin var? Hasta mısın?" meraklı bir ses tonuyla sormuştu. Bu ses... Bu ses... Tanıdıktı. Yeni yeni anladım. Kulağıma kazınmış, aşina olduğum bir ses. Kapadım gözlerimi ve tekrar düşünmeye çalıştım. Bu sesi dünde duydum sanki. Dün? Ben dün ne yaptım? Gitar çaldım ve video iz-

Hayır olamazdı. Bu Kaan olamazdı. İnanmıyorum yok hayır. Yok canım değildi. Değil değil eminim. Kafamdaki düşünceler gel git yaşarken aramaya karar verdim. Numarasını tuşladım. Arıyor... Arıyor... Açtı.

"Alo?" diye açtım bende telefonu. Cevap vermeye niyeti yokmuş gibi beş on saniye sessiz kaldıktan sonra o da yanıtladı:

"Alo Deniz? Nasılsın?" diye sordu bana. Evet bu Kaan'dı. Sesini ezberlediğim insanı geç tanımam benim hatamdı. Ben nasıl tanıyamamıştım hala hayret ediyordum.

"İyi değilim Kaan. Sen nasılsın?" dedim. İsmini söylerken ki yaptığım vurgu onaydı. Sinirle söylemiştim. Numaramı istese ona zaten verirdim. Neden böyle gizli kaçamak yaptı anlamadım.

BANA UZAK AŞK #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin