"Hemen gidiyor musun?"
"Normalde hayır. Ama ufak bir işim çıktı."
Yılan yılan ses yapmadan gelip fotoğrafımı çeken Gray planımda yoktu. Önce onu bulmalıydım. Eğlencemi kursağımda bırakmıştı şerefsiz.
"Şey peki..."
"Telefonumu boş bırakma ama."
Sting kafasını kaldırıp gülümsedi.
"Bırakmam."
Ufak çaplı bir temizlik ve toparlanma sonucu Gray'i bulmak için yola koyuldum. Kim bilir hangi deliğe girmiş-
"İnsan insan dedikleri
İnsan nedir şimdi bildim
Can, can deyü söylerlerdi
Ben can nedir şimdi bildim
Muhyiddin der hak kadir
Görünür herşeyde hazır
Ayan nedir, pinhan nedir
Nişan nedir şimdi bildim..."Bu yaptığı aptallığına gülüp sesin geldiği yöne yürüdüm. Böyle bir şeyi yapıp üzerine bir de şarkı söyleyerek onu bulmamı sağlamıştı. Ne geçiyordu aklından?
"Bak bu şarkı sesine daha çok uymuş."
"Ya öyle mi dersin?"
Kafamı sallayıp onun oturduğu duvar kenarına oturdum. Gray kafasını sağa çevirip bana baktı. Ben ise cebimden sigara çıkartıp onu içmeye başladım.
"Hiç rahatsız değil misin?"
"Ha neden olayım ki?"
Gray telefonunu çıkartıp çektiği fotoğrafı göstermek için telefonu bana verdi. yüzüm kızarmış ve tam inlerken çekmişti. Tebrik edilmeliydi cidden zamanlamayı güzel tutturmuştu.
"Seni bu halde görmüş olmamdan rahatsız değil misin? Fotoğrafı da silebilirsin. Sadece sana göstermek için çektim."
Omuz silkip gayet tahrik edici bir ifadeyle çekilmiş olan fotoğrafıma baktım.
"Yoo bence gayet güzel çıkmışım. Asıl sana ne demeli? Yarım saat bana boş yapıp yine de izledin mi?"
Gray yüzünü buruşturup kendine sigara çıkardı.
"Söyledim sanıyordum ben senin gibi değilim. Çavuşu kontrol etmeyi biliyorum. Hem izlemedim. Ne zamna geldiğimi anlarsın sanmıştım ama cidden başka dünyadaymışsınız. Sonradan sadece fotoğraf çekmek için geldim."
"Ne o yoksa suratımı çok beğenip böyle bir fotoğrafım olmasını mı istedin?"
Gray elini yüzüme yaklaştırınca parmağı bir an dudaklarıma gidicek sansam da o beni şaşırtmayı başarıp alnıma fiske atmıştı.
"Seni kim ne yapsın? Dedim ya sil istersen."
Fotoğrafı silmediğim yetmezmiş gibi whatsapp arka planı yaptım Gray görmeden. Ardından telefonu kapatıp Gray'e geri verdim.
"Garipsin."
"Neden garipmişim?"
"Katil olmak için fazla insancıl değil misin sen? Fazla duygusalsın. Ha yoksa o şarkıları öldürdüğün insanlara üzülüp mü söylüyorsun? Ne kadar acınası!"
Gray bu dediğime alay eder bir şekilde gülüp elindeki bitmiş izmariti yere bastırdı.
"Bu dediğine kendin de inandın mı bari?"
"Haksız mıyım? Birini gözünü kırpmadan öldüremiyorsundur bile."
"Tecrübe konuşuyor tabi değil mi? Nesin sen Succubus falan mı? Önce sevişip sonra öldürmeyi mi seviyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeker Prens ve Tuz Kral
Gizem / GerilimKaç yağmur yağacak, Kaç bizi ıslatacak. Sen şeker prenssin, Bense tuz kral. Bizi eritip ağlatacak.