"Ne yapmayı düşünüyorsun ne yapmayı düşünüyorsun?"
Gray'i omuzlarından tutup sarsmaya başladım.
"Ya sakin ol aptal herif kendi yediğim boklardan bahsetmicem. Ama Makarov'un da dediği gibi Fairy Tail'ın savaş başlamadan bir araya gelmesi gerekli."
Gray perşembe sabahın köründe ihtiyarla görüşmüştü ve aldıkları ani bir kararla, biraz fazla aniydi daha olayların üstünden kaç gün geçmişti, bütün Fairy Tail kimliklerini açığa sunacaktı. Tabii buna Dragneel geçmişi ve Fullbuster geçmişi dahil değildi.
"Yine de saçma değil mi? Savaş olacağı kesin bile değil!"
"Aptal mısın? Gayet de kesin. Dua et bölümlerin yarısı ölmesin."
İhtiyar yanımıza geldiğinde Gray'e bir işaret yapmıştı. Gray ise kafasını sallayıp bir eline beni diğer eline yoldan Gajeel'ı alıp kızların yanına sürüklemişti. Şuan onların kimliğini biliyorduk yalnızca. Ki zaten tahminen başka kimse yoktu buradan. Nöbet için olan çalışanlar daimi değildi sonuçta.
"Titania konuşmamız gerek. Acil. Senle de öyle beyaz şeytan."
İki kız duydukları isimlerle yerlerinde titrerken ilk itiraz etme girişimine girdiler. Ama Gray umursamaz bir bakış atınca seslerini kestiler.
"Evet sonuç olarak böyle."
Mira ellerini yanaklarına koyup ofladı.
"Neyse... Tahmin edilebilirdi zaten. Ama Natsu'ya şaşırmadım değil."
Erza kafasını sallayıp Mira'yı onayladı.
"Değil mi? Gajeel zaten dayak yiyip gelmesinden belli ediyordu."
"Kesin lan sesinizi."
Dayak yeme kısmını duyunca Gajeel'ın kafasında şimşekler çatmıştı. Mira ona kısa bir süre gülüp Gray'e döndü.
"Ben hepsini anlarım da sen neden bu kadar bilgilisin bizim hakkımızda?"
"Evet, sonuçta bir dövüşçü değilsin Gray."
Erza'nın şüpheli bakışları Gray'i bulduğunda Gajeel'da aynı tepkiyi vererek oraya dönmüştü. Mira meraktan sorsa da diğer ikisi Erza'nın boğazını sıkma olayından dolayı şüphe ediyorlardı.
"Şey..."
"Durun konumuz bu değil. Öncelikle bu kadar saçma durumlar varken üçlü dövüş ne oluyor?"
Ellerimi sallayarak araya girdim ve bütün dikkati üzerime çektim. Şuan Gray'in yanlış bir cümle kurma hakkı yoktu maalesef. Sanırım korumacı kedi lakabını fazla kişisel algılamıştım. Her türlü durumda götünü kurtarıyordum şerefsizin.
" Erza ondan çekilmeyi planlıyordu değil mi?"
Mira kafasını Erza'ya çevirdiğinde hepimiz senkronize bir şekilde aynı yere döndük. Erza ise derin bir nefes vererek konuşmaya başladı.
"Aslında evet... Bana bir tuzak gibi geldi."
"Tuzak?"
Dövüş dövüştür sonuçta. Bunda nasıl bir gariplik arayabilirlerdi ki?
"Aslında bende bir saçmalık olduğunu fark etmiştim."
Hepimiz düşünen Gajeel'a döndüğümüzde konudan çok Gajeel'ın düşünme kısmına şaşırdık.
"Yani sonuçta kara büyücü dedikleri kadın 6. Seviye bir büyücü değil mi kendi kulüplerinde? Neden onlara göre yaklaşık 4. Seviye olan sana meydan okuyor?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeker Prens ve Tuz Kral
Mystery / ThrillerKaç yağmur yağacak, Kaç bizi ıslatacak. Sen şeker prenssin, Bense tuz kral. Bizi eritip ağlatacak.