"Ya Gajeel anneni sikeyim sigaram düştü orospu çocuğu."
Gray sinirle benim aletime çok sert olmayan ama kesinlikle acıtan bir tekme atıp beni kendinden uzaklaştırmıştı. Ben acı içinde top gibi büzüşürken kendisi rahatça kollarını göğsünde bağladı.
"Oğlum bir an sevişiyorsunuz sandım o nasıl pozisyondu?"
Gülüp hafif zıpladıktan sonra Gajeel'a döndüm.
"Aman keşke."
"Siktir git."
Gajeel rahat bir nefes verdi.
"Oh... Tamam normalsiniz. Salamender yarım saate maçımız var. Ona anlattın mı yapacaklarını?"
Gray 'ha?' benzeri bir ses çıkartıp bana döndü.
"Ah unutmuşum ben onu... Neyse çok bir şey yapmana gerek yok. Arada köşeye gelicem. Kollarıma alkol döküp çakmak çakman yeterli."
Gray ne yapacağını kafasında hafif kurunca başını salladı. Gajeel üzerime spor çantamı atıp az önce benim oturduğum yere oturdu. Ben ise Gray'in hemen yanındaki kısıma çantayı koyup içinde eşofmanımı aradım.
" Bana böyle önemli bir şeyi hiç söylememen çok sinir bozucu."
Gray hafif fısıldar bir ses tonunda söyleyip tıslar gibi ses çıkardı. Ben ise aynı gıcıklıkta gülümseyip yüzümü onun kulağına yaklaştırdım.
"Seninde okşadığın yere tekme atman çok sinir bozucu."
Gray'in sinirlenmesini beklerken o sandığımın aksine yeni sigarasını çıkartırken gülümsemiş yaktıktan sonra ise bütün dumanı suratıma üflemişti.
"Kesmeyi de biliyorum. Kaşınma."
Korkuyla yutkunup kafamı çantaya çevirdim. Yapar mıydı? Yapardı amına koyayım sıfırdı güvenim ona karşı. Eşofmanı bulduğumda üstümdekileri çıkartmaya başladım. Gajeel giyinik halde telefonuyla uğraşıyordu. Gray sigarasına odağını vermişti o yüzden orada giyinmekte pek de çekinmemiştim. Gray izlese bile çekinmezdim zaten. Sadece bokserım kaldığında eşofmanı aldıktan sonra kafamı Gray'e çevirdim. Göz göze geldik. Normalde kitaplarda bu durumda karşı taraf gözlerini kaçırırdı. Ama anlaşılan Gray'de bu ters tepmişti.
Bana dik dik bakmaya devam ettiğinden arkamı dönüp özellikle iyice eğilerek eşofmanı giymeye başladım. Şuan kalçama baktığına o kadar emindim ki. Hormonlarında sıkıntı yoksa kesin bakardı sonuçta. Gajeel'ın telefon kitleme sesini duyduğumda hızlıca dikleşip sargıları koluma sarmaya başladım.
"Piercinglerini çıkardın mı?"
Sargıları sararken Gajeel'a döndüm. Gajeel yüzündeki maskeyi çıkartınca kaşsız Gajeel ile bakıştık bir süre. Gray en sonunda dayanamayıp gülmeye başlayınca ona eşlik ettim.
"Gülmeyin."
"Harbiden kaşsızsın. Çok rezalet görünüyorsun."
Gajeel somurtup maskeyi geri taktı.
"O canavara karşı ne bekliyordunuz ki? Birkaç gün daha sargıyla gezmek istemiyorum."
Elimdeki sargıları bitirince maskeyi taktım. Ulan be eski anılar canlanmıştı.
"Bu arada kaç piercing çıktı Gajeel?"
Meraklanıp bunu sorunca bana dönüp eliyle saymaya başladı. Ben cevabı beklerken gidip lavabonun ortasına oturdum.
"27 sanırım. 25 de olabilir emin değilim."
Zar zor durdurduğum gülmem tekrardan geldi.
"Gajeel mıknatıs tutsam yarrağı yersin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeker Prens ve Tuz Kral
Mystery / ThrillerKaç yağmur yağacak, Kaç bizi ıslatacak. Sen şeker prenssin, Bense tuz kral. Bizi eritip ağlatacak.