43

45 6 282
                                    

"Sikecem kozunu da ha!"

Jellal dil çıkartıp hareket çekti Laxus'a. Biraz içince kendisine gelmişti.

"Bu adam nasıl bu kadar şanslı olabiliyor?"

Zeref gülüp elini çenesine koydu.

"Ne deniyordu ona..? Ah evet, kumarda kazanan aşkta kaybeder."

Laxus elindeki kağıtları yere fırlatıp sinirle viskiyi kafaya dikti.

"Bende kaybettim amına koyayım! Neden kumarda da kaybeden taraf oluyorum???"

Laxus'u taklit edip elimde bir tane bile koz olmayan kağıtları yere attım.

"Aynen ondan. Bu iki piç hep ağzımıza sıçıyorlar."

Zeref aynı küçükken yaptığı gibi kulağımı hafifçe çekti.

"Kime piç diyorsun lan sen?"

Gülüp kulağımı kurtardım. El bitene kadar oynamaya devam ettik. Sonuncu Laxus, sonra ben, ardından Zeref ve Jellal geliyordu.

İşin en garip yanı ise biz kavga ederken sinsi sinsi birinci olan Larcade idi.

"Lan ben nasıl kazanmadım?"

Jellal tek kaşını kaldırıp Larcade'ye baktı. Larcade ise eliyle ensesini kaşıyıp güldü.

"Sanırım ben her şeyde kaybettiğimden kumarda kazanıyorum."

Onun bu masum tavrına hafifçe güldüm. Laxus ise 'ya he he' modunda elini salladı.

"Aynen aynen inandık hadi. Zeref gibi bir baban var daha ne kadar şanslı olabilirsin ki?"

Zeref mahçupça gülüp ensesini kaşıdı.

"Deme öyle utanıyorum."

Yaklaşık yarım saat daha konuştuktan sonra hepimizin kafası hafif hafif güzelleşmeye başladı. Jellal Laxus'un dizine yatmış kendi kendine şarkı söylüyordu. Laxus onun sesine küfrediyordu. Larcade babasının kucağına yatmıştı. Zeref ise normalde böyle şeylere asla izin vermeyen biri olmasına rağmen kafası hafif güzelleşince Larcade'nin başını okşamaya başlamıştı.

Bu görüntüleri görmemle hafif moralim bozuldu. Şuan Gray'in yanında olsaydım bende onun dizine yatabilirdim. Hatta şanslıysam bana şarkı bile söyleyebilirdi. Ruhsuz ruhsuz ayağa kalktığımda Zeref'in gözleri bana döndü.

"Nereye?"

"Mutfağa... Su alıcam."

"Dışarı çıkma."

Kafamı sallayıp ellerimi havaya kaldırdım. Hafif kafam güzel olduğundan yalpalıyordum.

"Tabi tabi... Merak etme pes ettim zaten. Hem senle yaşamak hiç fena değil."

Zeref bu dediğime hafifçe gülüp Larcade'nin suratıyla oynamaya devam etti. Ben ise hiç sağlam olmayan adımlarla mutfağa ilerledim. Mutfak villanın balkonuyla bitişikti. Ama genelde toz giriyor diye balkonu kapatıyorduk. Kim açmıştı lan bu kapıyı?

Titrek adımlarla balkon kapısını örtmek için kapıya yaklaştığımda iki büyük el beni balkona çekip kapıyı kapattı. Ben çığlık atacağım sıra büyük ellerden biri ağzımı ve burnumu kapayıp yüzünü boynuma yaklaştırdı. Ben onun nefesini boynumda hissederken arka cebimdeki çakıya ulaşmaya çalıştım. Sarhoş olduğumdan gücümü tam kullanamıyordum. Biri ne cürretle abimin villasına gizlice girebilmişti!? Benim vücudumu iyice sarmaladı. Ama sonra ben çok çırpınınca beraber soğuk mermere düştük.

"Şşş sakin ol pisicik benim."

Hayran olduğum ses kulağıma dolduğunda vücudum çırpınmayı kesti. Ben kendimi tümden hasret kaldığın bedene bırakıp kafamı kaldırarak bana bakan Gray'e baktım.

Şeker Prens ve Tuz KralHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin