Şeker Prens ve Tuz Kral

12

"Gray iyi misin?"

Gajeel tezgahta yatan göz altları morarmış Gray'e acıyarak baktı.

"Hayır. Onun yüzünden."

"Naptım?"

Masum masum bakarak sorumu Gray'e yönelttim. Ne yaptığımı biliyordum. Tüm gece ben uyurken döndüğümden o uyuyamamıştı. Dediğine göre her dokunduğumda uyanmıştı.

"Biliyorsun zaten."

Kıkırdayıp ellerimi çenemin altına koydum. Gray ile aramı düzeltmiştim sanırım. Onun huyuna gittiğim sürece sıkıntı yoktu.

"O değilde bugün neden bu kadar durgun burası?"

"Pazar çünkü. Herkes evde yatıyor. Şaşırdım ikinizin gelmesine. İzin hakkınızı pazar kullanırsınız sanmıştım."

Gajeel tezgahın karşı tarafına oturdu. Siktir pazar mıydı lan bugün?

"Pazar olduğunu bilmiyordum ki."

"Bende iznimi hafta içi kullanmıştım."

Gajeel kafasını sallayıp Gray gibi tezgaha koydu.

"Sen niye burdasın?"

"Kafeye biri göz kulak olmalı. Ondan benim pazar izin almam yasak."

Anladığımı belirten birkaç homurtu çıkardım. Bugün normalden birkaç kat daha fazla sıkıcı geçiyordu.

"Gajeel kimsenin geleceği yok ben çıkıyorum."

"Nereye lan?"

"İşim var amına koyayım. Burada vakit harcayamam."

Kulaklarım kedi kulakları gibi dikleşip Gray ile senkronize bir şekilde kalktım.

"Bende geleyim. Zaten sıkıntıdan geberiyorum."

"Sen nereye amına koyayım?"

"Evet sen nereye!? Beni burada tek bırakmayın."

Gray'e olabildiğince az dokunmaya çalışarak omuzlarından itekledim.

"Hadi hadi biz kaçar."

"Nereye lan? Orospu çocukları gelin buraya."

Telefonları kaptığım gibi önlüğü çıkartıp fırlattım.

"Koş."

Gray hiç bozuntuya vermeden önlüğünü çıkartıp arkamdan koşturdu. Gajeel ise arkamızdan küfür etmeye devam etti. Ama bilin bakalım kimin sikindeydi?

"Hadi çıktık kafeden nereye gidicen?"

Gray'e dönüp gülümsedim.

"Senle geliyorum."

"Mümkün değil."

Kollarımı göğsümde bağlayıp somurttum. Nereye gittiğini bilmiyordum sanki.

"Peder seni eve alsın diye yarım kalan işini halletmeye gitmiyor musun? Geleyim işte izlerim."

"Film mi izliyorsun orospu çocuğu?"

"Film ama ekrandan değil."

Omuzlarımı silkip cebimden sigara çıkarttım. Gray ise paketi gördüğü an ortak olup kendine bir dal çalmıştı.

Vermemiştim. Çalmıştı.

"Başıma dert açma yeter."

"Açmam. Ayrıca çok çabuk kabul ettin?"