Şeker Prens ve Tuz Kral

44

Gray rahat kaçsın diye mutfakta bardak kırmıştım. Üstüne balkonu da açmış ve yere birkaç izmarit bırakmıştım. Bunları düşünmem biraz zamanımı almıştı ama inandırıcı olmak gerekiyordu.

Larcade koşa koşa mutfağa girdiğinde derin bir nefes aldı. Kıpkırmızı olmuştu. Sanırım bütün villada sabahtan beri koşuyordu.

"Natsu-san... Burdaymışsınız."

Kafamı hala toparlayamadığımdan hafif sendeleyerek gülümsedim.

"Larcade? Beni mi arıyordun?"

Larcade kafasını sallayıp yanıma geldi ve tezgaha oturdu.

"Evet. Babam siz uzun süre gelmeyince korktu."

"Ah... Kusura bakma. Krizim tutmuştu balkonda sigara içiyordum."

Elimle açık balkon kapısını gösterdim. Larcade kendi aptallığından dolayı alnına vurdu elini.

"Siktir oraya bakmayı unuttum ben. Seslenince duymadınız mı?"

Yutkundum. Ne cevap verecektim? Götüm sıkışınca çalışan beynim yardımıma koştu. Eğer Zeref huy değiştirmediyse mikrodalganın üstündeki dolapta kulaklık ve ipod saklıyor olmalıydı. Dolabı açınca karşılaştığım kulaklıkla derin bir nefes aldım.

" Kulaklık vardı... Pardon."

Larcade samimice gülümseyip ellerini salladı.

"Tamamen benim hatam. Pardon. Çok rezil hislerim var."

Bu dediğine güldüm. Gerçekten çok rezil hislere sahip olmalıydı.

"Larcade sadece 17 yaşında olmana rağmen nasıl bu kadar dayanıklı olabiliyorsun. Resmen hepimizi devirdin içkide."

Bunu dalga geçerek söylemiştim. Larcade ise gülüp ensesini kaşıdı.

"Aslında o öyle değil.."

Tek kaşımı kaldırdım. Şuan sarhoş olan bendim ama sanırım ondan laf alabilirdim.

"Nasılmış?"

"Babam içmeme izin vermiyor pek. Siz viski içerken ben sadece bir bardak bira içtim. Ondan dolayı."

Anlamış bir ses çıkarttım. Kaşlarımı çatıp Zeref'ten yana şikayet etmeye başladım.

"Ne kadar vicdansız! Nasıl içmene izin vermez?"

"Bilmem bu hep böyleydi. Kendisi içerken benim ayık kalmamı ister. Neyse ki bugün içmedim. Sen gelmeyince delirdi. Halsiz olmasına rağmen seni aramaya çalıştı."

Anlaşılan o kadar da tahmin etmemişti. Zaten bu kadar detayı tahmin etseydi söverdim. Sadece tedbir için Larcade'e içirmemişti. Ben de ortadan kaybolunca birinin girebilme ihtimali gelmişti aklına. Uyku ilacını fark etmediği sürece sıkıntı yoktu.

" Ee abim nerde?"

"Onu odasına götürecektim ama sen gelene kadar salonda bekleyeceğini söyledi. Ah doğru! Evi kontrol etmem gerek. Seni salona götürüp villayı turlamam lazım."

Larcade bir kolumun altına girdiğinde gülüp yürümeme yardım etmesine izin verdim. Şerefsiz Gray nasıl bir ilaç kattıysa tek başıma zor yürüyordum.

Larcade beni salona bıraktıktan sonra koşarak villayı turlamaya başladı. Umarım Gray'e zaman kazandırabilmiştim. En azından villadan çıkmış olmasını umuyordum. Aklıma gitmeden önce yaptığı şey gelince hafif kızarıp elimi dudağıma götürdüm.

Aptal.

"Natsu? Ödümü bokuma soktun şerefsiz."

Zeref kafasını kaldırdığında gülüp yere yattım. Zaten o kadar garip bir görüntüydü ki. Laxus ve Jellal direkt zıbarmıştı. Jellal yüz üstü yatıyordu. Zeref ise Jellal'in sırtına kafasını koymuştu. Beni görünce de Jellal'in üzerine basarak kafasını kaldırmıştı.