Şeker Prens ve Tuz Kral

16

"Ne demeye getiriyorsun?"

"Sadece isim benzerliği sanmıştım. Senin gerçek bir Dragneel çıkacağını tahmin etmiyordum. Annen çok zeki bir kadınmış."

Gerizekalı mıydı lan bu? Bana şifreli şeyler söyleyerek nereye getiriyordu konuyu?

"Dolandırma lan lafı."

Gray melek bir şekilde gülümseyip ellerini kaldırdı.

"Tamam tamam. Şöyle ki. Dragneel ailesi karanlık bölümlerden biridir aslında."

Peki benim neden bundan haberim yok amına koyayım?

"Dragneel olan benim. Neden ben bilmiyorum bunu?"

"Aslında... Annenin sana bunu çoktan anlatmış olması lazımdı."

Ani ölümünü düşününce neden anlatamadığını anlıyordum aslında.

"Ama kısaca özet geçmek gerekirse. Fark etmişsindir zaten Dragneel ailesi oldukça küçük bir ailedir. Çünkü onlar özel eğitilmiş askerlerden oluşuyor."

Dedikleri biraz mantıklı gelse de şak diye inanabileceğim şeyler değildi. Abim dahil herkes annem ve babam tarafından çok sıkı eğitilmişti. Hatta çoğu kuzenimin bu eğitimde öldüğünü hatırlıyordum. Sanırım sadece İgnia hayatta kalmıştı.

Zeref ise bütün ailenin en ters noktasıydı. Düşünce yapısından ötürü annem onu her şeyden uzak tutup bütün sorumluluğu bana yüklemişti.

"Şimdi düşününce anladın değil mi? Siz aslında Fullbuster soyadını korumak için eğitilmiş kişilersiniz. Ama annen bunun bir sona varamayacağını fark edip Fullbuster soyadını almak istedi."

"Bunları sen nereden biliyorsun?"

"Babam anlatmıştı. Ama Dragneel soyadı olduğunu biliyordum sadece. İsmini dahi bilmiyorum annenin. Ve Dragneel ailesinden neredeyse kimse kalmadığını hatırlayınca o ancak annendir diye düşündüm."

İyi düşünmüştü. Anlaşılan o ki, soktuğumun soyadının arkasındaki karanlık şuan gün yüzüne çıkıyordu.

" Yani aslında babam çok endişelendi. Başka Dragneel kalmadı diye. Yani eğitilmiş Dragneel. Ama ne kadar komik ki, sen gelip beni buldun. "

Kaşlarımı çattım. Eğitilmiş Dragneel da neydi? Zaten bütün aile eğitiliyordu.

"Eğitilmiş Dragneel?"

"Seni o yüzden ilk anlamadım. Dragneel ailesi çok göze batmamak için ikiye ayrıldı. Büyük ihtimal o kişi baban, gönüllü olarak ailesini eğiteceğini söyleyince bir taraf temiz diğer taraf karanlık hayat sürdü. Senin o adamın çocuğu olduğuna hala inanmıyorum!"

Ne sikim diyordu lan bu?

Ama lanet olsun ki çok mantıklı geliyordu anlattıkları. Neden hayatım boyunca sadece babamdan sonraki jenerasyonu gördüğüme en büyük açıklamaydı bu. Büyüklerimi hiç tanımamıştım. Yaşıtlarımdan da sadece İgnia ve abim kalmıştı.

Yine de o aptal babama şunu soruyordum; Değdi mi lan bu kadar çocuğuna!?

Biz neredeyse 7 kardeştik. Annemin de başka çocukları vardı. Ama sadece üç kişi kaldık.

"Kafanda ne kuruyorsun bilmiyorum ama.. Anlaşılan o ki karanlık bölümü tamamen anladın."

Oflayarak yüzümü Gray'in yüzüne çevirdim.

Anne korumak istediğin o asil ırk bu muydu gerçekten? Evet buydu.

Elden bir şey gelmezdi. Sanırım yolundan geliyorum anne.