Grya ile çok görünmeyecek bir yerden Sting'in maçını izlemiştik. Her zaman deli gibi süren Gray nedense bugün arabayı kullanırken mızmız hareket etmişti. Dolayısıyla geç kalmıştık. Ben kapşon ve maske takmıştım ama maçta giydiğim değildi. Ayrıca Gajeel ile buluşmuş, spor çantamı ona kitlemeyi başarmıştım.
"İkiz ejder kazandı. Sana ne demiştim?"
Gray 'hıh' tarzı bir ses çıkartıp omuz silkti.
"Karşıdaki adamlar gerizekalıydı. Gönder beni oraya, ver elime çakı- hatta neşter bile olur bak nasıl tek başıma gebertiyorum onları."
Mal mı bakışlarımı Gray'den çekip ringe yönelttim.
"Gray bunlar maç. Birini öldürmek için yapılmıyor."
"Biliyoruz herhalde!"
Gray'in huysuz kişiliği ortaya çıktığında somurttum. Bu kişiliği gerçekten en sinir bozucusu olabilirdi. Evet uzun süre yanında zaman geçirince kişiliklerini de tanımıştım.
"Çıktılar. Ben Sting'in yanına gidiyorum."
Arkam dönüp gidecekken kolumdan çekilmesiyle dengemi koruyamayıp arkamdaki bedene yapıştım.
"Ne yapıyo-"
"Ne diyeceksin ona? Ejder olduğunu bildiğin için maçını beklediğini falan mı? Bırak çıksın kulüpten."
Aslında aklımda onun hayranı olduğum seneryosunu anlatmak vardı. Sanki onun maçlarını takip ediyormuşumda, dövmeyi görünce yanına geldiğimi söylemek gibi bir şey.
" Hayranı olduğumu söylerim biter. "
Gray ruhsuzca göz devirdi.
" Kendin bile inanmadın bu dediğine. Hem kim onun gibi bir beceriksizin hayranı olur ki?"
Gray beni aldığı gün Sting ile geçirdiği ufak laf dalaşından beri resmen kin kusuyordu ona. Tamam çok gıcık bir tartışma yaşamış olabilirlerdi. Yine de fazla abartıyordu.
" Kendimi çaktırmadığım sürece sıkıntı yok. O saklayamadığı için strese girecektir."
Gray inat edip kolumu bırakmayınca bende çekiştirmeyi kestim. Maç öncesi bir de ağrıyan kolla girmek istemiyordum.
"Özellikle bildiğini söylemek falan mı istiyorsun? Hazır ondan bilgi alabilecek yerdeyken gidip kendinden mi uzaklaştıracaksın onu? "
Bilgi? Tabi ya Sabertooth'un varisiydi o. Savaş fikirleri varsa duyabileceğim ilk kişi oydu. Onu kullanma fikri fazlasıyla mantıklıydı.
Yine de Sting'in kişiliğini biliyordum onun kimliğini biliyorum diye benden uzaklaşacak değildi. Diğer elimde Gray'in bileğini bırakması için sıktım. Pek etki etmemiş olması cabasıydı gerçi.
"Bırak. Sting bu yüzden benden uzaklaşacak biri değil. Sadece gidip biraz yiyişip geri gelicem. Uzun bile sürmez."
Gray'in elinden kurtulduğumda tekrar yakalanmamak için hızlı adımlarla soyunma odalarına ilerledim. Normalde içeri almıyorlardı. Ama eğer şanslıysam, ki büyük ihtimal öyleyim, Sting'in çıkışını yakalayabilirdim. Gray yüzünden fazlasıyla geç kalmıştım. Çoktan giyinmiş olmalıydı.
Soyunma odasına yaklaşmak da aynı şekilde yasak olduğundan biraz uzakta beklemiştim. Sonunda çıkan ikiliyi gördüğümde buraya yaklaşmaları için bekledim. Yaslandığım yerden kalkacakken iki el beni tutup tuvalet kabinlerine doğru sürükledi. Ellerinden biri ağzımla burnumu kapattığı için sesimi çıkartamazken diğer eli kollarımı ve vücudumu ona yapıştırdığı için hareket etmemi de engellemişti. Tuvalet kabinlerinden birine girince kapıyı arkamdan kitleyip somurtkan bir ifadeyle bana bakmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeker Prens ve Tuz Kral
Misterio / SuspensoKaç yağmur yağacak, Kaç bizi ıslatacak. Sen şeker prenssin, Bense tuz kral. Bizi eritip ağlatacak.