Bütün odada çığlıklar haricinde bir tık sesi yankılandı. Gözümü bile kırpmadığımdan boş namluyla bakıştım. Silah boştu. Bana boş silahı tutturmuştu. Daha önceden sadece tek mermili silah tuttuğumdan ağırlığını da anlamamıştım. Gray'in bana son söylediği şey ise silahı kendime doğrultmamdı. Nasıl bir güven duyduysam namlu bana bakarken gözümü bile kırpmamıştım. Aslında cidden öldüm sanmıştım....
Lyon titreyerek geriledi ve en sonunda takılıp yere düştü. Gray ise bir şey demeden zar zor oturur pozisyona geçti ve benim az önce oturduğum yere oturdu.
"Natsu bana aşağıdan buz getir. Yanaklarım acıyor."
Kafamı sallayıp hızlı olmaya özen göstererek aşağı indim. Buzluktan jel buzlardan birini kaptığım gibi yukarı çıktım. Üçü hala aralarında konuşmamıştı. Gray'in önünde çöküp buzu uzattım. Gray bir şey demeden buzu alıp yanağına tuttu.
" Silah.... Boş muydu?"
Lyon sonunda konuştuğunda Gray kafasını salladı.
"O zaman Natsu boş olduğunun farkındaydı."
Bu sefer kafasını olumsuz anlamda iki yana salladı. Ben şuan Gray'in önünde keko oturuşuyla onları dinliyordum.
"Hayır. O sadece 1 ve üç mermili silah tuttu. Ağırlığını anlayamaz."
Olaylar fazla sakin ilerlerken Lyon anın şokunu atlatmaya çalıştı. Gray ise, büyük ihtimal az önceki sinir krizi geçtiğinden bu kadar sakindi, sessiz sessiz duvar dibinde oturuyordu.
"Lyon demeye çalıştığım şey şu. Siz Natsu'dan eve gitmesini istediniz. Ama o ben demedikçe hiçbir yere gitmeyecek."
Bunu zaten biliyordu kendi içinde. Boğazımı sıkarken duyduğu şüpheler sinir krizinden dolayı olmalıydı. Zaten sadıklığı konusunda şüphe duyulması gereken son kişi bendim.
"O zaman.... Onu neden öldürüyordun?"
Gray rahat bir tavırla omuz silkti. Her şeyin kontrolde olduğunu göstermeye çalışıyordu. Hiçbir şey kontrolünde değildi ama gururuna yediremiyordu anlaşılan.
"Sadece sinirliydim. Öldürmeyecektim."
Bu da yalandı. Kesinlikle öldürmek için sıkmıştı boğazımı. Lyon yetişmeseydi benim sadece cesedimi bulurlardı.
"Onu... Sadece sinirini atmak için mi bu hale getirdin.. Kum torbası olarak mı kullandın?"
Bunu hafif sinirli bir tonda söylemişti Lyon.
"Evet. Ben onu hep bir şeylerde kullanıyorum."
Lyon bu cümleyle kendini tutamayıp Gray'in yakasına yapıştı.
"Sen..."
"Sakin ol kardeşim. Neden önce bana saldırmak yerine Natsu'ya bu durumdan şikayetçi olup olmadığını sormuyorsun?"
Lyon Gray'in yakasını bırakmadan bana döndü. Gray'e baktım. Benden rahatsız olmadığımı söylememi istiyordu değil mi? Bu sayede bana yaptığı her boktan sıyrılmış olacaktı.
O istiyorsa yapıcaktım.
" Hayır rahatsız olmuyorum. "
Lyon'un şaşkınlığı git gide artarken bir şey yapamayıp bıraktı yakasını Gray'in.
"Cevabınızı aldığınıza göre evimden defolabilirsiniz galiba."
Ultear'ın ağlaması durmuş şaşkınlıkla bizi izliyordu. Gözyaşlarını silip Lyon'un kolundan çekmeye çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeker Prens ve Tuz Kral
Mystery / ThrillerKaç yağmur yağacak, Kaç bizi ıslatacak. Sen şeker prenssin, Bense tuz kral. Bizi eritip ağlatacak.